Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yunus Emre Kundakcı, her yıl kutlanan Türkiye Fizyoterapistler Günü dolayısıyla fizyoterapi ve rehabilitasyon süreci ile fizyoterapistlik mesleği hakkındaki değerlendirmelerde bulundu. Fizyoterapi ve rehabilitasyonun bireylerin fiziksel sağlıklarını, hareket kabiliyetlerini ve yaşam kalitelerini iyileştirme amacı güden bir sağlık bilimleri dalı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kundakcı, “Bu alanda üniversitelerin 4 yıllık lisans eğitimi veren bölümlerinden başarıyla mezun olanlara ‘Fizyoterapist’ unvanı verilmektedir. Fizyoterapistler, sağlıklı bireylerde kişilerin fiziksel aktivitelerini düzenlemek ve hareket kabiliyetlerini artırmak için bireye özel fiziksel aktivite ve egzersiz programlarını planlar ve uygular. Ayrıca, bireylerin motor fonksiyonlarını geliştirir veya kaybolan fonksiyonları geri kazandırır, hareket kabiliyetlerini artırarak ağrıların hafiflemesine yardımcı olur ve yaralanmalar, hastalıklar ve diğer fiziksel bozukluklarla ilişkili sorunları tedavi eder ya da önler. Bir sağlık sorunu nedeniyle sağlık birimine başvuran bireylerde, hekim önce problemi teşhis eder ve teşhisten sonra fizyoterapiye ihtiyaç duyan hastalar fizyoterapiste yönlendirilir” diye konuştu.
‘FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON SÜRECİNDE KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ PROGRAMLARI HAZIRLANIR’
Fizyoterapi ve rehabilitasyonun sağlıklı bireylerde her yaşta sağlığın korunması ve iyileştirilmesinde, hasta olan bireylerde de günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığın ve yaşam kalitesinin artırılmasında önemli bir rol oynamadığına değinen Kundakcı, “Fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecinde kanıta dayalı değerlendirmeler doğrultusunda kişiye özel tedavi programları hazırlanır. Tedavi süreci, hastaların iyileşme hızını artırır ve yaşam kalitelerini iyileştirir. Bu nedenle fizyoterapi ve rehabilitasyon süreci, hastaların yaşamlarını daha bağımsız ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için kritik bir süreçtir. Fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları; kas ve iskelet sistemi problemleri, bel ve boyun ağrıları, eklem rahatsızlıkları, kas yaralanmaları gibi durumlarda ağrıyı hafifletmek ve hareket kabiliyetini artırmak için tercih edilir. Cerrahi müdahaleler öncesi veya sonrasında iyileşme sürecini hızlandırmak ve fonksiyonları geri kazandırmak için de kullanılır. Nörolojik hastalıklarda, örneğin inme, parkinson hastalığı ve multiple skleroz gibi durumlarda, hareket becerilerini iyileştirmeyi ve hastaların bağımsızlıklarını sağlamayı hedefler. Ayrıca, spor yaralanmaları, yaşa bağlı kas gücü kaybı, denge sorunları ve solunum hastalıkları gibi durumlar da rehabilitasyon sürecine dahil edilerek tedavi edilir” ifadelerine yer verdi.
‘TEDAVİ YÖNTEMLERİ ARASINDA ISI, IŞIK VE SU AJANLARI ÖNE ÇIKAR’
AFSÜ Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yunus Emre Kundakcı, yaptığı değerlendirmenin devamında ise şunları söyledi: “Fizyoterapi ve rehabilitasyon, vücudun fonksiyonel kapasitesini artırmayı, ağrıyı azaltmayı ve iyileşme sürecini hızlandırmayı amaçlayan çeşitli tedavi yöntemlerini içerir. Bu tedavi yöntemleri arasında ısı, ışık ve su ajanları öne çıkar. Yüzeysel ısı uygulamaları (infraruj, sıcak paket, parafin, girdap banyosu) ve derin ısı tedavileri (ultrason, yüksek yoğunluklu lazer) ağrı azaltıcı ve iyileştirici etkiye sahiptir. Hidroterapi, havuz içi egzersizler, kontrast banyoları, kaplıca tedavisi, su altı masajı ve girdap banyosu gibi su bazlı uygulamalar da rahatlama ve iyileşmeyi destekler. Elektroterapi, vücuda belirli frekans ve şiddette akım verilerek akut ya da kronik ağrıların, ödemin tedavisinde ve kas kuvvetlendirmede kullanılır. Mekanoterapi, özel cihazlar ve aparatlarla uygulanan tedavi yöntemlerini kapsar ve yürüme robotları, kol robotları gibi teknolojik cihazlar, traksiyon ve spinal dekompresyon gibi yöntemlerle desteklenir. Manuel terapi ise, herhangi bir cihaz kullanılmadan sadece elle yapılan bir tedavi şeklidir ve kas spazmı, kas gerginliği gibi sorunların çözülmesinde etkilidir. Tedavi edici egzersizler, hastanın durumu ve ihtiyacına göre kişiye özel olarak planlanır ve uzman hekim ile fizyoterapistler tarafından uygulanır. Ayrıca, günlük yaşam modifikasyonları, hastanın tedavi sürecinde yapacağı düzenlemeleri içerir; bu, egzersizler, spor aktiviteleri ve beslenme gibi öğeleri kapsayabilir. Son olarak, protez ve ortez kullanımı, hastanın ihtiyaç duyduğu durumlarda ek destek sağlayan cihazlardır. Tüm bu yöntemler, fizyoterapi ve rehabilitasyon sürecinin önemli bir parçası olarak hastaların iyileşmesine katkı sağlar.
‘MEZUNLAR FARKLI ALANLARDA İŞ İMKANI BULABİLMEKTEDİRLER’
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü mezunları, kamu hastanelerinin yanı sıra özel hastaneler, tıp merkezleri, özel eğitim merkezleri, rehabilitasyon merkezleri, oteller, spor salonları, sağlıklı yaşam merkezleri gibi farklı alanlarda iş imkanı bulabilmektedirler. Ayrıca, spor kulüpleri, yaşlı bakım evleri ve fizyoterapi kliniklerinde çalışma fırsatları mevcuttur. Mezunlar, ilgi ve uzmanlık alanlarına göre ortopedi, nöroloji, kardiyopulmoner, pediatri veya geriatri fizyoterapistliği gibi rehabilitasyon alanlarında da özelleşebilirler. Bu geniş çalışma yelpazesi, mezunların kariyerlerini çeşitlendirmelerine ve kendi ilgi alanlarına göre farklı sektörlerde profesyonel olarak yer almalarına olanak tanır.
‘HASTALARLA ETKİLİ BİR ŞEKİLDE İLETİŞİM KURMAK TEDAVİ SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRIR’
Fizyoterapist olmak isteyen gençlere en önemli tavsiyem, eğitim sürecine odaklanmaları ve teorik ile pratik bilgileri dengeli bir şekilde öğrenmeleridir. İletişim becerileri güçlü olmalı, çünkü hastalarla etkili bir şekilde iletişim kurmak tedavi sürecini kolaylaştırır. Ayrıca, meslek sürekli gelişen bir alan olduğu için yenilikleri takip etmek ve sürekli öğrenmeye açık olmak gerekir. Fiziksel ve ruhsal sağlıklarına dikkat etmeli, kendilerini iyi bir şekilde hazırlamalılar. Farklı alanlarda deneyim kazanarak hangi alanda uzmanlaşmak istediklerine karar vererek, mesleki gelişimlerini özelleşmiş bir alanda sürdürme gayretinde olmalılar.
‘AFSÜ, SORUMLULUKLARININ FARKINDA OLAN FİZYOTERAPİSTLER YETİŞTİRMEYİ HEDEFLEMEKTEDİR’
AFSÜ Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, öğrencilere kapsamlı ve donanımlı bir eğitim sunarak, alanında yetkin ve mesleki sorumluluklarının farkında olan fizyoterapistler yetiştirmeyi hedeflemektedir. Bölüm, çağdaş eğitim yöntemleriyle, sağlık alanındaki güncel gelişmeleri takip eden, hasta odaklı yaklaşımlar geliştiren, multidisipliner çalışma becerilerine sahip profesyoneller yetiştirmeyi amaçlar. Akademik bilgiyi klinik pratik becerilerle birleştiren, güçlü iletişim becerilerine sahip ve etik ilkelerle hareket eden fizyoterapistler yetiştirme misyonu, bölümün temel hedeflerinden biridir.
‘ÖĞRENCİLER, UYGULAMALI DERSLERLE PRATİK BECERİLERİNİ GELİŞTİRİRLER’
Bölümde verilen lisans eğitimi, 5 anabilim dalında eğitim veren 9 öğretim üyesi ve 4 araştırma görevlisi tarafından sürdürülürken, yüksek lisans programında ise 13 öğretim üyesi görev almaktadır. Öğrenciler, modern ve güncel ekipmanlarla donatılmış uygulamalı derslerle, pratik becerilerini geliştirirler. Ayrıca, üniversite hastanesinde gerçekleştirilen mesleki uygulama ve klinik uygulama dersleri sayesinde, öğrenciler gerekli tüm pratik yetkinlikleri kazanarak mezun olurlar.
‘ÜNİVERSİTEMİZ, ÖĞRENCİLERİN KİŞİSEL VE SOSYAL GELİŞİMLERİNİ DE DESTEKLEYEN BİR ORTAM SUNMAKTADIR’
Üniversitemiz, öğrencilerin sadece akademik bilgilerini değil, aynı zamanda kişisel ve sosyal gelişimlerini de destekleyen bir ortam sunmaktadır. Sosyal sorumluluk projeleri, seminerler, konferanslar ve kulüp faaliyetleri aracılığıyla öğrenciler, liderlik, iletişim ve takım çalışması gibi becerilerini geliştirirler. Bu sayede öğrenciler, sadece mesleklerinde başarılı olmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal sorumluluklarını bilen, güçlü iletişim becerilerine sahip ve etkili bir şekilde çalışan profesyoneller olarak yetişme imkânına sahip olurlar.”