Geçmişte binlerce balığın yüzdüğü bu sularda artık bir damla suya rastlamak zor. İklim değişikliği, kontrolsüz su kullanımı ve tarımsal drenaj çalışmaları, gölün yıllar içinde hızla kurumasına yol açtı. Eskiden sazlıkların arasında kaybolan tekneler şimdi kıyıda çatlamış toprakların üzerine terk edilmiş halde.
Gölle birlikte geçimimiz de bitti
Çevre köylerde yaşayan yurttaşlar, çocukluklarında yüzdükleri gölün her yıl gözlerinin önünde çekilmesini çaresizce izliyor. Balıkçılık yapan birçok aile artık başka işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Bir köylü şöyle diyor:
“Eskiden sabah güneş doğarken göle açılır, akşam elimiz boş dönmezdik. Şimdi teknemiz var ama gölümüz yok.”
Ekosistem de can çekişiyor
Kuruyan göl sadece insanları değil, yüzlerce kuş ve canlı türünü de etkiledi. Göçmen kuşların uğrak noktası olan Eber Gölü, artık haritalarda hâlâ mavi görünse de gerçekte kahverengiye bürünmüş bir sessizlik alanı.
“Bu bir felaketin habercisi”
Eber Gölü’nün durumunun sadece yerel bir çevre sorunu olmadığını vurgulayan yerel halkyer altı sularının kontrolsüz çekilmesi, kuraklıkla birleşince Anadolu’daki birçok göl aynı kaderi paylaşıyor. Eber’in suskunluğu, bir sonraki felaketin habercisi olabilir. Bir zamanlar hayat doluydu şimdi sessizliğe terk edildi.
Eber Gölü artık yalnızca haritalarda yaşıyor. Kuruyan sadece su değil; anılar, umutlar ve doğanın dengesi de onunla birlikte yok oluyor.