Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘LGS tercih döneminde çocukların ilgi alanına göre çalışmalar yapılmalı’

LGS tercih döneminde çocukların ilgi alanlarına yönelik çalışmalar yapılmasının son derece önemli olduğunu belirten Pedagog Emrah Şenbabaoğlu, öğrencilerin tercih yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiğini, merkezi ve yerel yerleştirmelerin nasıl yapılması konusunda bilgiler paylaştı.

LGS tercih döneminde çocukların

Afyonkarahisar Pedagoji Merkezi’nden Doktor Pedagog Emrah Şenbabaoğlu, dün açıklanan LGS sonuçlarının ardından öğrencilerin tercih yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiğini, merkezi ve yerel yerleştirmelerin nasıl yapılacağını aktardı. Sınava yaklaşık 1 milyon öğrencinin katılım sağladığını aktaran Şenbabaoğlu, öğrencilerin açıklanan sonuçların ardından tercih dönemine odaklanacağını belirtti. İlk olarak merkezi ve yerel yerleştirme ile ilgili olarak detaylar paylaşan Şenbabaoğlu, “Merkezi yerleştirme; merkezi sınavla öğrenci alan Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Lisesi, Proje Okulları ile Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin Anadolu Teknik programlarına merkezi sınav puan üstünlüğüne göre tercihler doğrultusunda yapılıyor. Puan durumlarına göre öğrenciler tercih listesine on okula kadar yazabilecekler. Yerel yerleştirme de ise; okulların türü, kontenjanı ve konumuna göre il, ilçe milli eğitim müdürlüklerince oluşturulan ortaöğretim kayıt alanlarındaki okullar sırasıyla öğrencilerin ikamet adresleri, okul başarı puanı üstünlüğü ve okula özürsüz devamsızlık yapılan gün sayısının azlığı kriterlerine göre yapılmaktadır” dedi.

‘ÖĞRENCİLERİN VE AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN BİR ÇOK FAKTÖR VAR’

Merkezi ve yerel yerleştirme sürecinden önce odaklanılması gereken ana kriterin pedagojik ve psikolojik normlara göre olması gerektiğini söyleyen Şenbabaoğlu, “Ortaokulda ‘kendilik bilincini’ kazanan öğrenciler bu bilincin iyi yönetilmesiyle sağlanan özgüvenle beraber kişiliklerini oluşturmaya başlarlar. Kişiliklerinin oturduğu dönemin sonunda ise lise tercihi yaparlar. Ortaokul ve lise döneminde bu bilici kazanmış gençler özgüven gelişimini zedelemeden hayatları boyunca başarıyı daha rahat yakalayacaklardır. Bu argümanları da dikkate alarak; Lise giriş sınavı tercihlerinde, öğrencilerin ve ailelerin dikkat etmesi gereken bir çok faktör var ve bu faktörlere göre yerleştirilmeler yapılması öğrencinin akademik ve gelecek kaygısı manasında ciddi destek alanları açacaktır” diye konuştu.

‘ÖĞRENCİNİN HANGİ ALANLARA İLGİ DUYDUĞU MUHAKKAK DİKKATE ALINMALIDIR’

Öncelikli olarak çocukların ilgi alanlarına yönelik çalışmalar yapmanın daha belirleyici ve önemli bir rol oynadığını dile getiren Şenbabaoğlu, “Mesela Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi gibi seçenekler arasında öğrencinin hangi alanlara ilgi duyduğu muhakkak dikkate alınmalıdır. Bir de gelecek adına yatkınlığı olduğu eşit ağırlık, sayısal, sözel veya dil tercihleri de şimdiden göz önünde bulundurabilir” ifadelerini kullandı.

‘AKADEMİK VE SOSYAL İMKANLARIN YETERLİLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ’

Tercih edilecek okulun akademik ve sosyal imkanlarının yeterliliğin önemli bir kriter olduğunu aktaran Şenbabaoğlu, “İster merkezi ister yerel yerleştirme olsun okul tercihinde okulun sunduğu akademik programlar, yabancı dil, laboratuvar imkanları ve kütüphane gibi kaynaklar çok önemli bir esas oluşturmaktadır. Spor, sanat ve kulüp faaliyetleri gibi sosyal imkanların da muhakkak göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Tüm bunlara ilaveten tercih edilecek lisenin ortamının nasıl olduğu da gündem maddelerimiz arasında bulunmalıdır. Gençlerin kendini rahat ve özgür hissedeceği bir lise ortamında okuması gelişimine katkı sağlayacaktır. Akran zorbalığının minimuma indirgenebileceğini öngördüğümüz lise ortamları gençlerin kendine olan güvenini korumasında etkin rol oynayacaktır” dedi.

‘OKULUN EVE YAKINLIĞI VEYA ULAŞIM İMKANLARI DİKKATE ALINMALI’

Şenbabaoğlu yaptığı açıklamanın devamında ise şunları söyledi: “Okulun eve yakınlığı veya ulaşım imkanları gençlere akademik olarak etkilediği pedagojik incelemelere bakılacak olursa azımsanmayacak derece önemli. Ulaşımın kolay ve güvenli olması eğitimin bir parçasıdır. Tercih döneminde aileler ulaşım araçları veya servislerini araştırmaları da katkı sağlayacak. Ailelerin ve öğrencilerin kaçırdığı bir diğer konu mezun başarıları ve üniversite yerleştirme oranları; okulun geçmiş yıllardaki mezun başarıları, üniversiteye yerleştirme oranları ve prestijli bir üniversiteye yerleşen öğrenci sayısı dikkate alınması gerekmektedir.

‘DİSİPLİN VE EĞİTİM ANLAYIŞI GENÇLERE YANSIYAN ÖNEMLİ FAKTÖRLERDEN’

Okulun fiziksel koşulları ve sınıf mevcutları çok önemlidir. Okulun disiplin ve eğitim anlayışı da gençlere yansıyan önemli faktörlerden bir tanesidir. Mesela eğitim felsefesi ve öğretmen kadrosu hakkında bilgi sahibi olmak okulla alakalı güzel bir bağ kurmaya neden olacaktır. Günümüzde Özel Okul ve Devlet Okulu seçimi arasında aileler bazen gelgit yaşamaktalar. Bütçe imkanları ve eğitim kalitesi göz önünde bulundurularak özel okul mu yoksa devlet okulu mu tercih edileceğine de karar vermek gerekiyor. Lakin günümüzde bir çok özel okulu burs imkanı da sağlamakta yani bu konuda da muhakkak araştırma yapıp burs imkanlarını değerlendirmek gerekiyor.

‘MEVCUT ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLERLE KONUŞARAK BİLGİ ALMAKTA OLACAKTIR’

Aile ve öğrenci, okul hakkında detaylı bilgi sahibi olduktan sonra ortak bir karara varmalıdır. Okul ziyaretleri yaparak, mevcut öğrenci ve öğretmenlerle konuşarak bilgi almakta faydalı olacaktır. Lise tercihleri öğrencinin geleceği açısından çok önemli olduğu gibi acele etmeden her seçeneği dikkatlice değerlendirerek öğrenci için en uygun okulu belirlemek pedagojik ve psikolojik normlarda kaçınılmaz bir durumdur. Öğrencilerin kendi varoluşlarını gerçekleştirebilecekleri alanı ön koşulsuz olarak özgürce tercih etmedikleri sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki sınav dönemi nasıl kaygılı stresli bir dönem ise tercih döneminde genç arkadaşlar için bir hayli yeni bir sürece hazırlık için stresli olacaktır. Onların bazen öfkeli olması veya çekimser kalması da bu yeniliğe hazır olmadıklarının göstergesidir. Genç arkadaşların psikolojisini de düşünerek bu süreçlerde anne- babaların en büyük destekçisi misyonunu benimsemeleri önem taşımaktadır. Yine unutulmamalıdır ki bir uzmandan destek alınması gerekiyor ise göz ardı edilmemelidir.”