Konya’dan sonra Mevlevilik kültürünün ikinci ziyaret mekânı Afyonkarahisar’da Hazreti Mevlâna’nın 749. Vuslat Yıldönümü kapsamında, ‘Mevlana’yı Anlamak’ programı düzenlendi. Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Sanat Müziği Temel Bilimler Bölümü Öğretim Görevlisi ve Sultan Divani Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Yunus Emre Uğur’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Arş. Grv. Dr. Alper Günaydın ‘Mevlana İle Hakikate Ulaşmak’ konulu bir konferans verdi. Afyonkarahisar Belediyesi Şehir Tiyatrosunda düzenlenen ‘Mevlana’yı Anlamak’ adlı programda konuşan Günaydın, “Amerika da 90’larda ve 2000’lerin başında en popüler şair ilan edildi. Büyük oranda akademik en popüler şair en etkili isim gibi reklamı yapılınca tekrardan hatırlamaya başladık” dedi.
MEVLANA İSMİ ASLINDA AKADEMİK BİR UNVAN
Mevlana’nın babasının bir akademisyen olduğunu, Moğol baskıları sonucu Afganistan’ın Belh kentinden Anadolu’ya geldiğini anlatan Arş. Grv. Dr. Alper Günaydın, “Mevlana ve Rumi onun lakabı aslında. Daha çok Fars ve Osmanlı döneminde çok kullanılan bir isim. Aslında adı Celalleddin Muhammed. Mevla efendi demek. Mevlana ismi aslında akademik bir unvan. Biz onu isim gibi anlamışız. Türklerde böyle bir kültür olmadığı için onun lakabının onun ismi gibi devam ettiriyoruz. Rumi lakabı Anadolu’nun Roma toprakları olarak isimlendirilmesinden geliyor” şeklinde konuştu. O dönemde o coğrafyada birden fazla Türk devletinin hüküm sürdüğünü, Mevlana’nın Afgan olduğuna dair bir takım iddialar bulunduğunu kaydeden Günaydın, “Türkçeyi kesinlikle biliyor. Konya camilerinde vaaz veriyor ve o vaaz verdiği günler oturacak yer bulunmuyor. Belh’den çıktıklarında 40 deve yükü kitapla geldikleri söylenir, böyle bir aile” ifadesini kullandı. Programın sonunda ‘Sema Mukabelesi’ gerçekleştirildi. Buğra Avşar