İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Habertürk ekranlarında yayınlanan Serap Belet ile Güne Bakış programına konuk oldu, son günlerde yaşanan olayları değerlendirdi. Ekrem İmamoğlu’nu hakkında başlatılan soruşturmalara ilişkin konuşan Milletvekili Olgun, partisinin hukuk ve adaletin yanında olduğunu belirterek, İYİ Parti’nin adaletin tecelli etmesi için çalışan parti olduğunu kaydetti. Olgun, “Şahsımda 30 yılı aşkındır avukatım. Ülkemizde onlarca belediye başkanı var. İnsanlar hakkında tabi ki soruşturma açılabilir, tabi ki herkes yargılanabilir. Hiç kimsenin yargılanmama lüksü yoktur. Ancak İstanbul gibi dünya metropolü şehrin, büyükşehir belediye başkanının başta ceza muhakemesi kanununa göre sabahın beşinde evinden onlarca polisle alınması ki bu belediye başkanı bizimde devamlı takip ettiğimiz gibi bir kaç kez adliyeye çağrılıp, gelen bir belediye başkanı. Soruşturmanın bu şekilde başlanmasına biz baştan karşı çıkmıştık. Tabi ki suçu olan varsa herkes suçunu çekebilir. Bu soruşturma sürecinde biz Çağlayan Adliyesi’ne de gittik, orada da bu görüşlerimizi de dile getirdik. Bu süreçte de sayın belediye başkanının soruşturma konularını ve orada alınan ifadelerinin hepsini tek tek inceledik. Hal böyle olunca, bu olayın tamamen hukukun dışında siyaseten yapıldığı sonucuna varıyor insan. Bir büyükşehir belediye başkanını onlarca polisle gözaltına almanız için bir sürü suç eklenmiş. Fakat ceza kanununu açın, bu suçların hepsinin oluşması için maddi manevi unsurlardan tutunda bir sürü delil gerekiyor. Ancak bunların hiçbirisi yok. Üç, beş tane gizli tanık ifadesi alınmış. Bu tanık ifadeleri de bu burada bunu konuşmuş, öteki burada şunu konuşmuş gibi” diye konuştu.
‘NASIIL ÜSTÜN KÖRÜ RAPORLA SORUŞTURMA AÇIYORSUN?’
Milletvekili Olgun, yaptığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: “Orada avukat arkadaşlarla görüştüğümüzde Ekrem İmamoğlu’nun şirketinin hesabından 250 bin lira bir para havalesi yapılmış, bir daire almak için. Masak raporu denmiş ki bu fiyata daire mi olur. Demişler ki bu kadar ucuza daire olsa olsa bunun üzeri rüşvettir. Avukatlarda bu konuyu araştırıyorlar, iki tane dekontu getiriyorlar. Diyorlar ki 250 bin lira bunun kaporası, iki dekontta da bu dairenin parası ödenmiş. Bir belediye başkanı hakkında böyle bir soruşturma yapıyorsun da nasıl böyle üstün körü bir hazırlıkla ki Masak raporu da 17 Mart’ta alınmış. Nasıl üstün körü raporla soruşturma açıyorsun?. İnsanın bir onuru, gururu yok mu? Bu insana İstanbul’da oy veren milyonlarca seçmen yok mu? Tabiki soruşturma aç, cezası varsa çeksin. Ama bu artık itibarsızlaştırmaya yöneliyor.
’30 YILI AŞKIN BİR CEZA AVUKATI OLARAK BEN HAYATIMDA BU TÜR İŞLERİ GÖRMEDİM’
Sayın Genel Başkanımız İzmir’de ifade etti. Biz, suçu olan ceza çekmesin demiyoruz. Ancak biz Türkiye’deki hukuka ve yargıya güvenmediğimiz için diyoruz ki bunların hiçbiri hukuksuz. Gerçekten 30 yılı aşkın bir ceza avukatı olarak ben hayatımda bu tür işleri görmedim. Çocuklarımın da bundan sonra bu tür olayları ki onlarda hukukçu, görmesini istemem. Bu sebeple bu olay bizim ülkemizi gerek yurt dışında, zaten yurt içinde yapacağını yaptı. Borsadır, ekonomiye verdiği zararlar açıkça ortadır. Ancak yurt dışında da geriye götürdüğünü düşünüyorum. Kendimizi yurt dışında nasıl anlatacağız, bu yapılan operasyonun hukuki olduğuna kimi inandıracağız, çok merak ediyorum.
‘BİZİ, HALKI, VATANDAŞI KİM İNANDIRABİLİR?’
Bir Adalet Bakanı var. Her gün çıkıp diyor ki yargıya güvenin. Tamam ben güvenmek istiyorum yargıya ama Adalet Bakanı bana şunu bir açıklasın. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş diyor ki, ben 2019’da belediye başkanı oldum. Geçmiş döneme ait en az 100 dosyayı adliyeye gönderdim. Diyor ki önceki belediye başkanı Melih Gökçek’in ifadesi dahi alınmadı. Yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu diyor ki, ben 2019 yılında belediye başkanı oldum. Büyükşehrin bir teftiş kurulu var, ben bu kurula bazı dosyaların incelenmesi için gönderdim. Yani inceleyin bu dosyalarda hukuksuzluk var mı dedim. Hemen İçişleri Bakanı müfettişleri geldi bu dosyaları biz inceleyeceğiz dedi. O gün bugündür dosyalardan ses seda yok. Şimdi o uygulamayla bu uygulamayı yan yana bırakırsanız bizi, halkı, vatandaşı kim inandırabilir?
‘CHP’NİN YAPTIĞI ÖN SEÇİM KANUNA GÖRE RESMİ DEĞİLDİR, PARTİNİN TAKDİRİDİR’
Seçim kanunumuza göre adayın ne zaman resmileşeceği belirlidir. Şuanda Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaptığı ön seçim kanuna göre resmi değildir, partinin takdiridir. Öyle bir ön seçim yapmıştır. Türkiye bundan sonra her şeyi yaşayabilir. Artık ülke kaos ortamına sürükleniyor ve devamı suretle bizim Genel Başkanımız da huzuru bozmayın, vatandaşın huzurunu ve sükununu bozmayın diyordu. Sağ olsun iktidar bunu bozmak için elinden geleni yapıyor.”