Nöbetçi Eczaneler
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun’un Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na, “Akademik kadro ilanlarının belirlenme süreçlerindeki hukuka ve liyakat esasına aykırı uygulamaların tespit edilmesi ve benzeri durumların önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla sunduğu önerge kabul edilmedi. 13 Şubat Perşembe günü İYİ Parti Grup Başkanlığı adına Milletvekili Olgun tarafından verilen ve kabul edilemeyen önergede, “Kamuoyuna yansıyan bazı iddialar, akademik atamalarda adrese teslim kadro ilanlarının yapıldığına, belirli adayların atanmasını sağlamak amacıyla kişiye özel şartlar belirlendiğine ve akademik rekabetin engellendiğine işaret etmektedir. Akademik kadro ilanlarının belirlenme süreçlerinde hukuka ve liyakat esasına aykırı uygulamaların tespit edilmesi ve benzeri durumların önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz” ifadeleri kullanıldı.
‘KAMUOYUNA YANSIYAN CİDDİ İDDİALAR BULUNMAKTADIR’
Olgun’un, TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergenin gerekçeleri şu şekilde açıklandı: “Türkiye’de yükseköğretim kurumlarında akademik kadro atamaları, bilimsel rekabetin korunması, liyakat esasına dayalı atamaların sağlanması ve akademik özgürlüğün güvence altına alınması açısından büyük önem taşımaktadır. Ancak son yıllarda akademik kadro ilanlarının belirli adaylara avantaj sağlayacak şekilde düzenlendiği, kişiye özel şartlar konularak akademik rekabetin engellendiği ve bazı adayların atanmaları için keyfi uygulamalar yapıldığı yönünde kamuoyuna yansıyan ciddi iddialar bulunmaktadır.
‘BELİRLİ BİR KİŞİYİ TARİF EDEN ŞARTLARIN KONULMASI, LİYAKAT İLKESİNİN İHLALİ ANLAMINA GELMEKTEDİR’
Üniversitelerde açılan öğretim üyesi kadrolarına yönelik yapılan ilanlarda, akademik gerekliliklerden ziyade belirli bir kişiyi tarif eden şartların konulması, liyakat ilkesinin ihlali anlamına gelmekte ve akademik camiada ciddi huzursuzluk yaratmaktadır. Bunun yanı sıra, akademik kadro alımlarında baskı, mobbing ve etik dışı uygulamaların olduğu yönündeki iddialar, akademinin geleceği açısından endişe vericidir.
‘ATAMALARIN ŞEFFAFLIK, EŞİTLİK VE LİYAKAT İLKELERİ ÇERÇEVESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR’
Türkiye’de akademik kadro ilanlarında liyakat esasına aykırı uygulamaların olduğu yönünde kamuoyuna yansıyan ciddi iddialar bulunmaktadır. Üniversitelerde akademik kadrolara yapılan atamaların şeffaflık, eşitlik ve liyakat ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Akademik atamalarda belirli kişilere yönelik avantaj sağlanması, akademik rekabeti ortadan kaldırmakta ve bilimsel gelişimi olumsuz etkilemektedir.
‘OLASI USULSÜZLÜKLERİN ARAŞTIRILMASI, KAMU YARARI AÇISINDAN BÜYÜK BİR GEREKLİLİKTİR’
Üniversitelerde öğretim üyeleri üzerinde baskı, tehdit ve mobbing uygulandığı yönündeki iddialar, akademik özgürlüğün tehdit altında olduğunu göstermektedir. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversiteler tarafından akademik atama süreçlerinin denetlenmesi ve olası usulsüzlüklerin araştırılması, kamu yarararı açısından büyük bir gerekliliktir. Bu konuda Meclis tarafından yapılacak bir araştırma, akademik aramalarda liyakat ve adaletin sağlanmasına, akademik camiada güvenin tesis edilmesine ve benzeri etik dışı uygulamaların önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır.”