Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 7 Ekim Dünya Pamuk Günü dolayısıyla pamukta yaşanan sorunları ve üreticilerin beklentilerini değerlendirdi.
Türkiye’de Nisan ayı sonu itibariyle pamuk hasadının başladığını belirten Bayraktar, “Bu sezon pamuk ekim döneminde gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farkının artması nedeniyle bitkide stres oluştu. Bu durum bölgesel olarak değişmekle birlikte yüzde 10 ila 20 arasında verim kaybına neden oldu. Verim kaybı ve dolayısıyla üretimdeki bu düşüşe rağmen, kütlü pamuk fiyatları şu anda kilogram başına 18 lira gibi düşük bir seviyededir. Pamuk fiyatları kilogram başına 2021 yılında 24 lira iken, 2022 yılında ise 13 ila 14 liraya kadar gerilemesiyle çiftçilerimiz son 2 yılda zarar etti. TARİŞ Pamuk Birliği, Çukobirlik ve Antbirlik gibi Birliklerin bu hususları da dikkate alarak fiyat açıklaması gerekirken; 27 Eylül’de Söke TARİŞ Pamuk Kooperatifi lif pamuk fiyatını 49 lira olarak açıkladı. Bu rakam kütlü olarak yani yüzde 40 randımanla 19 lira 6 kuruşa tekabül ediyor. 29 Eylül’de Çukobirlik 40 randıman pamuk fiyatını 17 lira 7 kuruş olarak açıkladı. Antbirlik kütlü pamuğun fiyatını kilogram başına 22 lira olarak açıkladı. Açıklanan bu fiyatlar maliyetin ve dünya fiyatlarının da altındadır. Bu yıl pamuk fiyatlarının maliyetin üzerinde enflasyon ve çiftçi refah payı dahil edilerek açıklanmaması önümüzdeki yıl pamuk ekim alanını ciddi oranda azaltacaktır. Fiyat en az 28-30 lira bandında olmalı ki üreticilerimiz pamuktan vazgeçmesin. Diğer taraftan Söke Ovasında geçtiğimiz hafta etkili olan yağışlar 2. ürün pamukta yani haziran ayında buğday hasadı sonrası ikinci ürün olarak ekilen pamuğun verimini ve lif kalitesini düşürdü. Dolayısıyla çiftçinin satış fiyatı daha da düşecektir. Ayrıca 6 Şubatta yaşadığımız felaketle başta Kahramanmaraş olmak üzere bölgede bulunan çırçır fabrikaları ciddi hasar aldı” dedi.
‘ÜLKEMİZDE CUMHURİYETİN İLANINDAN SONRA PAMUK TARIMINA BÜYÜK ÖNEM VERİLDİ’
Bayraktar açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Pamuk üretiminde engin bir bilgi ve deneyime sahip olan ülkemizde, pamuk üretimi uzun bir tarihe sahiptir. Ülkemizde Cumhuriyetin ilanından sonra pamuk tarımına büyük önem verildi. Pamuk, hem üretim yapılan bölgenin gelişmesinde hem de sağladığı istihdam nedeniyle ülke ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Türk tarımının vazgeçilmez bir ürünü olan pamuk lif, çiğit, tohum, yağ, küspe ve benzeri asıl ve yan ürünleriyle tekstil, hazır giyim, bitkisel yağ ve yem başta olmak üzere birçok sektöre ham madde oluşturuyor. Türk tekstil ve hazır giyim sanayilerimizin kuruluşunda ve hızla gelişerek bugünkü seviyelere gelmesinde yerli pamuk üretimimizin yani çiftçilerimizin önemli rolü göz ardı edilmemelidir.”
‘ÜRETİCİLERİMİZ KORUNMALIDIR’
Bayraktar son olarak yapılması gerekenler hususları şöyle anlattı: “2022 yılında fiyatların düşük seyretmesi ve girdi fiyatlarında ki ciddi artıştan çiftçilerimizin en az seviyede etkilenmesi için kilogram başına 1 lira 6 kuruş olan prim ve diğer destekler revize edilerek acilen artırılmalı ve üreticilerimiz korunmalıdır. Çukobirlik ve TARİŞ bu yıl elini taşın altına koyarak alım fiyatlarını revize etmeli, en azından dünya fiyatları seviyesinde fiyatları açıklamalıdır. Aksi takdirde seneye pamuk üreten çiftçi bulamayacağız. Pamuk üretimini geliştirmenin yolu desteklemeden geçtiği ve desteklemenin ülkemiz pamuk üretiminde istikrarın temeli olduğu unutulmamalıdır. Pamukta ekim alanlarındaki değişim çiftçinin kazancıyla, yani ürün maliyetleri, fiyat ve desteklerle doğrudan ilişkilidir.” Haber Merkezi