Afyonkarahisar Pedagoji Merkezi’den Doktor Emrah Şenbabaoğlu, Ramazan Bayramı tatilinin ara tatil ile birleştirilmesinin ardından süreci psikolojik-pedagojik açıdan değerlendirdi, neler yapılabileceğini ele aldı.”Pedagojik olarak çocuk için Ramazan ayı tek bir anlama gelmez. Çocuk için Ramazan ayının anlamı, yetişkinlerin bu aya verdiği değerle ilgilidir. Çünkü çocukların inancı taklittir. O yüzden, yetişkin Ramazan’ı hangi derinlikte geçiriyorsa, çocuk için Ramazan o anlama gelir. Ve her çocuk için Ramazan farklı bir anlam taşır.” diyen Pedagog Şenbaboğlu, çocuğa bayram nasıl yaşatılırsa, bayramın çocuk için o anlama geleceğini dile getirdi.
‘BAYRAMDA AİLEMİZ ERKEN KALKAR, KAPI VE CAMLARI AÇARDI’
Şenbabağolu, “Kendi çocukluğumuzdan hatırlayalım, bayramda ailemiz erken kalkar, kapı ve camları açardı. Günün daha ilk ışıkları ile tertemiz bir oksijeni evimizin içinde hissettirirdik. Babalarımızın yönlendirmesi ve heyecanıyla abdestler alır, temiz kıyafetler giyer günün ilk ışıklarında kendimizi camide bulurduk. Caminin o atmosferi ve hissiyatı bizleri şaşkınlığa ve ardından imam-müezzinin tekbir ve dualarına bırakırdı. Hele Afyonkarahisarımızın geleneği haline gelmiş cami avlusundaki simit tezgahları. Mis kokulu simitler kahvaltılarımıza eşlik etmeye hazır. Şuhut’ta da yine gelenek haline gelen fırınlardaki keşkekler. Bayram kahvaltılarının olmazsa olmazı” şeklinde konuştu.
‘SMS, TELEFON KUTLAMALARINDAN UZAK DURUP BAYRAMI YAŞAMALI VE YAŞATMALIYIZ’
Şenbabaoğlu, yaptığı değerlendirmelerin devamında şu ifadeleri kullandı: “Bayram namazı sonrası herkes evine kapanır, aile içi bayramlaşmaların yaşandığı bu dakikalarda, sokaklar ölü sessizliğine bürünürdü. Az sonra herkes bayramlık elbiseleriyle dışarı çıkar, dost ve akrabalarla bayramlaşmaya giden insanların doldurduğu kalabalık sokaklara şahit olurduk. Bayramda böylesi güzel bir atmosferin oluşması, ‘geçmiş günlere’ değil, o güne anlam katan ‘insana’ has bir özellik. Özlem duyulan şey de ‘geçmiş bayramlar’ değil, o bayrama anlam katan ‘insan modeli’dir. O yüzden geçmiş bayram nostaljisi yapmayı bir yana bırakıp çocuklara bu bayram atmosferini yaşatmak için ‘ah nerede o eski bayramlar’ demeden çocuklara, gençlere örnek olacak şekilde kutlamalıyız. Hele sms, telefon kutlamalarından uzak durup bayramı yaşamalı ve yaşatmalıyız”
‘BAYRAMLAR SOSYALLEŞME ZAMANLARIDIR’
Çocuklar ve gençler, özel günler ve bayramlarda büyükleri, ailesi ve akranları ile bir araya gelerek iletişim kurar, farklı insanlarla bir araya gelir ve hissettikleri dostluk ortamı, güven duygularını artırmaya yardımcı olur.
‘KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZİN ÖĞRETİLDİĞİ ZAMANDIR’
Çocuklar ve gençler, bayramlar ile içinde bulundukları milli manevi kültürel değerlerimizi tanıma fırsatı bulurlar.
‘PAYLAŞMAYI, YARDIMLAŞMAYI, EMPATİYİ ÖĞRENİRLER’
Bayramların temelinde yardımlaşmak ve paylaşmak vardır. Sahip olan ihtiyacı olana yardım eder, bayramlarda yiyecek ikram edilir, sevgi ve mutluluklar paylaşılır. Çocukların böyle ortamda tanık olması paylaşma duygusunu kazanma için önemlidir.
‘BAYRAMDA ÇOCUĞUNUZA ZAMAN AYIRMAYI KESİNLİKLE İHMAL ETMEYİN’
Bayramda çocuğunuza zaman ayırmayı kesinlikle ihmal etmeyin. Onu dinleyin. Sorularını yanıtlayın. Başkalarıyla iletişime girmesi için çocuğunuzu kesinlikle zorlamayın. Başkalarının yanında çocuğunuz hakkında olumsuz konuşmayın. Harçlık, çikolata, oyuncak karşılığında çocuğunuzu öpmelerine kesinlikle izin vermeyin. Çocukların zorla el öpmesini istemeyin ve çocuklar istemediği sürece sarılmayın. Özellikle özel bölgelerine dokunulmasına kesinlikle müsaade etmeyin. Çocuklar biraz rahat bıraksın diye ellerine ‘dijital’ verilmemeli ve akranlarının, akrabalarının yanında oyunlar oynamaya teşvik edilmelidir. Ve dijital demişken burada ‘Rol Model’ olma adına ebeveynler de kullanımlarına dikkat etmelidir. Memleketine yolculuğa giden aileler muhakkak araç içi sohbetlere dikkat etmeli, çocuklarına tanıklık-şahitlik duygusunu (çevreyi birlikte izleme-çocuklarınızı heyecanlarına ortak olma) yaşatmalıdırlar.
‘AİLE PLANLAMASI YAPABİLİRİZ’
Bayramdan sonra devam eden günler ara tatil için dinlenerek geçirilmelidir. 7 Nisan’da çalacak olan ders başı ziline kadar bayram atmosferinin getirdiği güzellikler ve yorgunluklarının atıldığı değerli zaman olacak şekilde aile planlaması yapabiliriz. Evet sınava girecek genç arkadaşlarımız tempolarına devam ediyor ama aile baskısı olmamasına dikkat edilmesi çok önemli. Sınavların son virajlarında stres-kaygı faktörü çok önemli olduğu vurgusunu yaparak uzmanından destek alma konusunu da ihmal etmemenizi hatırlamak isterim. Bu ara tatille birlikte dinlenmiş ve kendisini 2. dönemin ikinci yarısına hazır hisseden çocuk sene sonuna kadar enerjisi yüksek ve başarı ile 2. dönemi noktalayacaktır. Bu vesile ile Tüm İslam aleminin Ramazan Bayramını tebrik eder ülkemize ve Dünyamıza barış, huzur, mutluluk getirmesini temenni ederim.”