Artan hava sıcaklıkları konusunda uyarılarda bulunan Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, “Sıcakların fazla olması durumunda terleme yeterli gelmeyip vücut ısısı dengede tutulamaz ve bu durumda çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirir” dedi.
“Yaz aylarının kendini fazlasıyla hissettirdiği bu günlerde hava sıcaklıklarının ve havadaki nemin artmasından dolayı sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilecek olgular ortaya çıkabilir” diyen Korkmaz sözlerine şöyle devam etti: Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışılır. Ancak sıcakların fazla olması durumunda terleme yeterli gelmeyip vücut ısısı dengede tutulamaz ve bu durumda çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirir. Aşırı sıcakların sağlığımız üzerinde yapacağı olumsuz etkileri genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz;
1-Güneş veya sıcak çarpması; aşırı sıcağa maruz kalma sonucu beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak vücut ısısının düşürülememesi ile karakterize olup, vücut ısısı 10-15 dakika içinde 40-41 dereceye çakabilmekte ve acil tedavi edilmezse kalıcı hasara ve ölüme sebep olabilmektedir.
2- Sıcak bitkinliği; uzun süre aşırı sıcağa maruz kalma ve yetersiz sıvı alımına bağlı su ve mineral kaybı ile oluşur. Aşırı terleme, yorgunluk, halsizlik, bayılma hissi, nabız hızlanması gibi belirtilerle kendini gösterir. Güneş çarpmasının daha hafif şekli olup tek başına hayati tehlikesi yoktur.
3-Sıcak krampları; aynı zamanda “sıcak bitkinliği” nin belirtilerinden biridir. Aşırı aktivite sonucunda terlemeye bağlı olarak vücutta hızlı bir su ve mineral kaybı meydana gelir. Düşük mineral seviyeleri de kaslarda kramplara neden olur. Tıbbi tedaviye gerek olmayıp, aktivite durdurulmalı ve serin yerde dinlenme haline geçerek su ve mineralli içecek alınmalıdır.
4-Güneş yanıkları; uzun süreli güneş ışığına maruz kalmakla meydana gelir. Deri kızarık, ağrılı ve aşırı derecede sıcaktır. Yanık oluşan kişi 1 yaşından küçükse veya deride su toplanması, şiddetli ağrı ve ateş varsa hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Yanık üzerine yağ, salça, yoğurt, diş macunu vb. maddeler kesinlikle sürülmemeli ve oluşan su kabarcıkları kesinlikle patlatılmamalıdır.
5-Sıcak döküntüsü ( İsilik); daha çok bebeklerde görülen, aşırı terlemeye bağlı deri tahrişidir. Sıklıkla boyun, dirsek iç yüzü gibi kıvrımlı bölgelerde küçük kızarıklıklar şeklinde görülür. Kızarık bölgeler kuru tutulmalıdır.
6-Güneşin geç dönem etkileri; sağlığımız üzerinde oldukça önemli olumlu etkileri olan güneş ışınları, uzun süre ve yanlış zamanlarda alındığında olumsuz etkiler yapabilmektedir. Ciltte erken yaşlanma, gözde katarakt gelişimi, deri kanseri ve güneş lekelerinin ortaya çıkması bu olumsuz etkilerdendir.
ALINACAK ÖNLEMLER
Sıcakların oldukça arttığı bugünlerde güneşin olumlu etkilerinden faydalanıp, bu tür sağlık sorunlarını da yaşamamak için genel olarak alabileceğimiz önlemleri de şu şekilde sıralamak mümkündür; Mecbur kalmadıkça günün en sıcak saatlerinde ( 10.00-16.00) dışarı çıkılmamalıdır, dışarı çıkmak gerektiğinde aşırı aktiviteden kaçınılmalı; tuz içeren sulu gıdalar alınmalı; açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilip, geniş kenarlı ve hava delikli şapka giyilmeli; güneşin zararlı ışınlarından koruyan gözlük ve krem kullanılmalı, güneşin ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında denize girilmemeli ve güneşlenmemeli; bu saatler dışında da yine koruyucu krem (en az 15 faktör ), şapka ve gözlük kullanılmalı, fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilip, her bir saatlik spor için 2-4 bardak sıvı alınmalı,( sıvı alımında suyun yerine hiçbirşey konulmamalı), risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar günde iki defa, bebekler daha sık olmak üzere sıcak çarpması yönünden izlenmeli, kapalı alanlar iyi havalandırılmalı, aşırı güneş alan pencereler perde vb. güneşliklerle gölgelendirilmeli, bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar park halindeki araçlarda kapalı bırakılmamalı, mümkün olduğunca sık sık duş alınmalı; mümkün değilse el, ayak, yüz ve ense ıslatılmalı, susuzluk hissi olmasa bile günde en az 2-2,5 litre ( 12- 14 bardak ) su tüketilmeli, kafein içeren içecekler ve gazlı içecekler yerine süt, ayran, ıhlamur vb. gibi bitki çayları, meyve suları tercih edilip, kahvaltıda az yağlı peynir, zeytin ve taze sebze tüketilmeli, kızartma türü yiyecekler ve yağlı besinlerden uzak durup, haşlama ve ızgara tercih edilmeli ve yemeklerde bitkisel yağlar kullanılmalı, bol miktarda sebze ve meyve tüketerek vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral alması sağlanmalı; vücut direnci arttırılmalı, eğer idrar söktürücü kullanılıyorsa ya da doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmışsa sıcak havalarda mutlaka sağlık kontrolüne gidilmeli ve sıvı alımı konusunda doktora danışılmalı, çok soğuk ve buzlu içecekler mide krampları vb. sindirim sistemi şikâyetlerine sebep olabileceğinden tercih edilmemeli, açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı; et, yumurta, süt vb. gibi çabuk bozulabilecek yiyecekler açıkta bekletilmemeli; besinlerin hazırlanması sürecinde hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Bebeklerde gelişebilecek ishal vakalarında bol sıvı verilmeli anne sütü alıyorsa emzirmeye ara verilmeden devam edilmeli, kapalı alanlarda serinlemek için kullanılan klimalardan enfeksiyon bulaşma riski olduğundan temizliğine önem verilmeli ve özellikle araç içindeki klimalar direkt yüze yöneltilmemeli (aksi takdirde yüz felci, sinüzit, kas tutulmaları, kulak iltihabı vb. problemler yaşanabilmektedir.) Haber Merkezi