Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Şiddete maruz kalan çocukların şiddete meyletme ihtimali daha yüksek!

Son zamanlarda ülkemizde yaşanan kadına yönelik şiddet eylemlerinin toplumun derinden sarsılmasına ve üzülmesine neden olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bazı kişilerin şiddete maruz kaldıklarını anlayamayabileceğini bu nedenle şiddeti tanımlamanın önemli olduğunu söyledi.

Son zamanlarda ülkemizde yaşanan

Bir kadının şiddete maruz kaldığını anlayabilmesi için belirtilerden bahseden Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, şiddetin önlenebilmesi için de bazı önerilerde bulunarak, “Aile fertlerinin ya da çocuğun şiddete maruz kalmaması oldukça önemli. Yapılan çalışmalar şiddete maruz kalan çocukların şiddete meyletme ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor” uyarısını yaptı.Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, kadına karşı şiddet konusunu değerlendirdi ve kadına karşı şiddetin önlenebilmesi için önerilerde bulundu.

ŞİDDET FARKLI ŞEKİLLERDE GÖRÜLEBİLİYOR!

Her kesim için şiddetin çok yıkıcı olabildiğine değinen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Ancak biz kadına yönelik şiddeti ele alacağız. Şiddetin tanımını yaptıktan sonra şiddete maruz kalınıp kalınmadığının nasıl anlaşılabileceğine değinmek faydalı olacaktır” ifadesine yer verdi.

Bir kadının şiddete maruz kaldığını anlayabilmesi için belirtilerden bahseden Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:“Fiziksel şiddette yaralar, morluklar ve kesikler gibi somut işaretler görülebilir. Duygusal şiddette sürekli kaygılı olma, her an bir şey olacakmış ve zarar görecekmiş gibi hissetme, ruhsal açıdan tükenmiş ve bitkin hissetme, kendini değersiz ve sevilmeye değer görmemeye başlama gibi durumlar ortaya çıkar. Ekonomik şiddette finansal açıdan kadının kontrol edilmesi, bütün paranın failin elinde toplanması, kadının çalışmasına izin verilmemesi veya aldığı maaşa el koyulması, ‘Neredesin, nereye gidiyorsun, kimlesin’ gibi sorularla kadının sürekli kontrol edilmesi gibi durumlarla karşılaşılabilir. Bunun yanında ‘eğer şunu yaparsan ben de bunu yaparım, şantaj yaparım, sevdiklerine zarar veririm, özel fotoğraflarını ifşa ederim’ gibi söylemlerde bulunulması da bir diğer şiddet örneğidir.Mağdur kişi sosyal çevresinden ve ailesinden uzaklaşmaya başlar. Şiddet davranışını ortaya koyan fail kurbanını izole etmek ister. Amacı kurbanı daha rahat kontrol edebilmek ve çaresiz hissettirmektir.”

AİLE İÇİ ŞİDDET ORANI DAHA YÜKSEK OLABİLİR!

Türkiye’de 2021 yılında yapılan araştırmada kadınların yüzde 38’inin hayatlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldıklarını ifade ettiklerini hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, şöyle devam etti: “Kadın cinayetlerine bakıldığında, 2021 yılında 300 kadının öldürüldüğü bildirilmiştir. Aile içi şiddet üzerine yapılan çalışmada ise kadınların yüzde 20’sinin eşleri tarafından şiddete uğradığı belirtiliyor. Bu sayıların bildirilmeyenlerle birlikte çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.Kadına yönelik şiddetin farkındalığını arttırmaya dayalı eğitimler, seminerler ve kamu spotu çalışmaları düzenlenebilir.Bu durum bu tür eylemlere kalkışabilecek kişilerin caydırılması, mağdurların korunması ve olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi açısından oldukça önemlidir.  Yapılan çalışmalar şiddete maruz kalan çocukların şiddete meyletme ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.”