Uzmanlara göre, sonbahar aylarında havaların soğumasıyla birlikte artık herkes kapalı alanlara geçiş yapıyor. Evleri havalandırmalar azalıyor, açık hava aktivitelerine mecburen son veriliyor. Özellikle kalabalık ve kapalı mekanlarda çok daha kolay yayılan virüsler çocukları da ciddi şekilde tehdit ediyor. Öksürük, hapşırık ve damlacıklar yoluyla kolayca bulaşabilen enfeksiyonlar hem çocukları hem de yetişkinleri etkiliyor. Bu mevsimde en sık görülen soğuk algınlığı, virüslerle oluşan hafif seyirli bir hastalık. Soğuk algınlığının, hapşırma, boğazda yanma, ağrı, karıncalanma, burun akıntısı ve tıkanıklığı ile öksürük gibi belirtileri oluyor. Korunmak için ise; el hijyenine dikkat etmek, sağlıklı ve düzenli beslenmek, özellikle C vitamini içeren sebze ve meyveleri ihmal etmemek, kapalı ve kalabalık mekanlardan olabildiğince kaçınmak, uykusuz kalmamak gerekiyor.
GRİP HASTALIĞININ YANINDA LARENJİTÜST SOLUNUM YOLLARINI ETKİLİYOR
Uzmanlar, genellikle soğuk algınlığı ile karıştırılan grip hastalığının yanında larenjitin sonbahar aylarında sıklıkla görüldüğünü, kış aylarında ise giderek azaldığını belirterek, “Üst solunum yolu enfeksiyonundan 1-2 gün sonra gelişen soluk borusunun enfeksiyonu hastalığında ödem, ses kalınlaşması, havlar tarzda öksürük ortaya çıkıyor. Kimi çocuklarda ise soluk borusunun daralması artınca solunum sıkıntısı meydana gelebiliyor. Larenjitten korunmak için üst solunum yolu enfeksiyonuna karşı alınan önlemler yeterli olabiliyor” diyor. Uzmanların diğer sonbahar hastalıkları hakkındaki görüşleri şöyle:
ORTA KULAK İLTİHABI
“Özellikle sonbahar ve kış aylarında sık görülen orta kulak iltihabı, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle oluşuyor. Kulak ağrısı ve ateş belirtileri olan orta kulak iltihabı, tedavi edilmese de kendiliğinden düzelebiliyor. Ancak kalıcı işitme kayıpları gibi riskler barındırdığından hastalığın doğal seyrinin antibiyotik tedavisi ile kısaltılması, komplikasyon risklerinin azaltılması gerekiyor. Yıl boyunca 5 defadan daha fazla orta kulak iltihabı geçiren çocuklarda, geniz eti, alerji ve bağışıklık sisteminin ayrıca incelenmesi önem taşıyor.
SİNÜZİTE KURU PAPATYA BUHARINI SOLUMAK İYİ GELEBİLİYOR
Mikroplar, solunum havasıyla burun ve sinüslere ulaşarak sinüzite yol açıyor. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonunu izleyen sinüzit, burun tıkanıklığı, koyu sarı-yeşil renkte burun akıntısı, ateş, diş ve baş ağrısı, burundan konuşma gibi belirtiler gösteriyor. Sinüzit hastalığında tıbbi tedaviye ek olarak günde 1-2 kez 1 litre suya 1 çorba kaşığı kadar kuru papatya konularak buharını solumak iyi gelebiliyor. Bunu 3-4 gün boyunca yapmak yararlı oluyor.
SONBAHAR ALERJİSİNE VİRAL ENFEKSİYONLAR YOL AÇIYOR
Sonbahar mevsiminde burun tıkanıklığı, burun akıntısı, öksürük ve hapşırma gibi alerjik rahatsızlıklar görülebiliyor. Bu alerjilerde ateş, halsizlik gibi enfeksiyon belirtileri olmuyor. Sonbahar alerjisine hava değişimi, havanın rutubeti, viral enfeksiyonlar yol açıyor. Alerjenlerden korunmak için de burnu kapatan maske takmak ve tıbbi tedavi yeterli oluyor. Alerjiler bazı çocuklarda yaklaşık 7 yaşından itibaren hafifleyebiliyor. Geç yaşlarda başlayanlarda ise genellikle ergenlikte son bulabiliyor.”