Yangının ortaya çıkmasında denetleme mekanizmalarının işlevsellikten uzak olduğunu ileri süren Çakır, iktidarının artık yorulduğunu ve otelleri bile denetleyemeyecek bir duruma geldiğini belirtti. Çakır, “Türkiye’miz 2025 yılında, ileri teknoloji çağında, insanların bu kadar kolay öldüğü bir ülke olmamalıydı. 78 insanımızın, çığlıklar içinde kurtarılmayı beklerken, yanarak veya dumandan boğularak can verdiği Kartalkaya yangın faciasında sorumluluğu bulunan yetkililerin, daha yangın söndürülmeden sorumluluğu birbirlerine atmaları kabul edilemez” dedi. Bakanlığın yanı sıra CHP’li Bolu Belediyesi’nin de yaşanan olayda kusurlu olduğu dile getiren Çakır, “Denetimlerin sıkılaştırılması, gerekli önlemlerin alınması için 78 insanın ölmesi mi gerekirdi” sorusunu yöneltti.
DEPREM GEREÇEĞİ HALA DEĞİŞMEDİ
Çakır, yaptığı değerlendirmenin devamında ise 6 Şubat depremlerine değinerek şunları söyledi: “Her doğal afetten sonra sorumlusu kim diyoruz? Sorumluluğu üstlenen hiçbir yetkili bulamıyoruz. Herkes işini iyi yapıyorsa, bu afetler nasıl oluyor da faciaya dönüşüyor? Depremlerden ders alınmıyor; çürük binaların kentsel dönüşümü yapılmıyor. Sel felaketlerinden ders alınmıyor, dere yatakları boşaltılmıyor. Türkiyemiz, insan hayatının bu kadar ucuz olduğu bir ülke olamaz, olmamalıdır.”