Suriye’de son günlerde yaşananlara değinen Gazeteci İsmail Akar, “Son günlerde Suriye de yaşananları görünce aklım 10 yıl öncesine gitti. 2014 senesinde Irak’ta İŞİD saldırılarında Irak’ın 1/3 ü hiç müdahale olmadan İŞİD örgütüne bırakılmıştı. Şimdi ise Suriye’de 40 bin kişiyi aşkın muhalif gurubun askeri gücü var. Bunun başını çeken ise HTŞ, yani Şam’ı Özgürleştirme Harekatı adında. Burada bütün amaç Esad-İran güçleri ve YPG güçlerini bölgede kırmak. HTŞ başını çektiği muhalifler hiç direniş görmeden Halep ve İdlib’i ele geçirdi. PKK unsuru olan PYD veya YPG’yi Fırat Doğusuna çekmek amaç ve Rusya-İran destekli Esad ordusunu bitirmek. ABD’de gelişmeleri sessiz şekilde izliyor. Burada ABD, İngiltere ve İsrail masaya kağıtlarını daha koymadı. Bakalım zamanla onlar ne yapacak” dedi.
SURİYE DEĞİL ESAD ORDUSU
Suriye’de yaşananların iyi okunması gerektiğine değinen Gazeteci Polat Yılmaz, “Astana süreci ile birlikte Suriye’de muhalif gruplar kontrol altında tutuluyor gibi bir algı vardı. Son gelişmelere bakıldığında Suriye ordusunun Esad’ın ordusu haline geldiğini görüyoruz. Orduyu yönetimin ordusu haline getirirseniz bunlar yaşanır. Bizim tarihimizde bir destan olan Çanakkale Savaşlarına bakalım. Burada kimse padişah için canını vermedi. Vatanı, milleti için şehit oldu. Bu bilinci korumak çok önemli. Son günlerde yaşananlar karşısında Esad ve ailesinin Suriye’yi terk ettikleri iddia ediliyor. Bu gerçek mi bilmiyoruz. Hepimizin bildiği, ‘Savaşta önce gerçekler ölür’ diye bir söz vardır. İhtiyatlı yaklaşmak lazım. Bölgeden doğru bilgi almak kolay değil” diye konuştu.
SINIR GÜVENLİĞİMİZ ELZEMDİR
“Herkes kapısının önünü süpürmeli” diyen Gazeteci Hakan Dilek, “Sıkıntılı bir coğrafyada yaşıyoruz. Adeta ateş çemberinin içindeyiz. Sınırlarımızı savunmak zorundayız. Ülkemiz bunu başarıyla yerine getiriyor. Suriye’de yaşananlar ve diğer sınır ülkelerimizde yaşananlara karşı keşke tüm siyasi partiler görüş birliğine varabilse. Bunu en azından ülke güvenliğimiz için yapmaları gereklidir diye düşünüyorum. Bu yaşanan hadiseler ülke ekonomimize de yansıyor. Savunma sanayimizdeki yenilikler biz vatandaşları mutlu ediyor. Çok şükür güçlü bir ordumuz var. Suriye’de bir an önce barışın hakim olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
SURİYE MESELESİ KADİM BİR MESELEDİR
Suriye’nin yıllarca sınırlarında teröristleri barındırdığına değinen Gazeteci Ahmet Tunca, “Maalesef uzun süre ülkemize zarar veren teröristleri topraklarında barındırdılar. Yaşananlar herkesin malumu. O günlerden bu tarafa Suriye ile aramız pek iyi değil. ABD’nin Orta Doğu’ya müdahalesi sonrası bölge hep karışık. Son yaşananlarla ülke terör gruplarının, çetelerin eline geçmiş durumda. Esad’ın ordusunu geri çektiği ve ülkeyi terk ettiği iddia ediliyor. Rusya bile yaşananlara temkinli yaklaşıyor. Tarihe baktığımızda 1517 Ridaniye Savaşı ve öncesinde yaşananlar önemlidir. Suriye meselesi kadim bir meseledir” diye değerlendirmede bulundu.