Telek: Belediye başkanı koltuğa çivi çakmamalı

21. Dönem Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Telek, Afyonşehir Web TV’de Yüksel Elçi’nin sunduğu ‘Seçim Özel’ programının konuğu oldu. Yerel seçimler için İYİ Parti tarafından kendisine götürülen belediye başkan adaylığı teklifi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Telek, “İl başkanımız, Belediye Başkan Adayı olan Alper kardeşimiz dahil ‘abi sen belediye başkanlığı yap seninle yola çıkalım’ diye teklif ettiler. Ama bu tekliflerine karşılık inanarak şunu söyledim. Bir lider, bir belediye başkanı koltuğa çiviyi çakmamalı bu nedenle gençler var dedim. Alper’in böyle bir niyeti olduğunu da biliyordum. MHP İlçe Başkanlığından bu yana beraber siyaset yaptık. Hatta babası çok yakın dostum Ahmet Yağcı. Alper’in ben ülkü ocaklarına gidip geldiği dönemden beri tanıdığım genç, dinamik, akıllı, başarılı bir siyasetçi olacağına da inandığım bir arkadaşım. Ben görevden affımı istedim. Ben bu işi yapmayayım arkasından destek olayım, ona yardımcı olayım, üzerimize düşen her görevi yapalım dedim. O nedenle de bu teklifi teşekkür ederek karşıladım ama benim için bir onurdur. İl başkanımıza, Milletvekilimize, genç belediye başkan adayımız Alper Bey’e hepsine çok teşekkür ederim. Onlarda hoş gördüler, bende onlara destek olmaya söz verdim” diye konuştu.

‘MERKEZDEKİ AĞIRLIK ŞEHRİN BAŞKA BİR YERİNE KAYDIRILMALI’

Telek daha sonra gündeme dair açıklamalarda bulunarak şunları söyledi: “Maalesef bizden sonra çok fazla bir otopark yatırımı 20 sene de yapılmadı. Eski hükümet binasının altındaki otopark dışında, oda çok yeterli değil. Açıkçası otopark sorunu çözülemedi. Çözülmesi gerekir. Peki otopark sorununu çözmek için otopark mı yapmak gerekir. Olay o değil. Sit alanı olan bir yerde yeniden bir şey yapmak kolay değil. Peki yapılması gereken ne. Yapılması gereken Afyon merkezdeki ağırlığı şehrin başka bir yerine kaydırmak.”

‘UYDUKENT’İN YAPISI BOZULDU’

“Afyonkarahisar belediye başkanlarının hepsi hizmet aşkıyla yanmıştır. Sayın Zeybek’le benim çok yakın dostluğum yoktur ama insani ilişkiler açısından fevkalade iyi bir insandır. Kendi iktidarları zamanında belediye başkanı olması açıkçası onun için bir avantaj olabilir ama maalesef baktığımızda bir kere şehirleşme de sorun var. Özellikle bu aralar gene gündem de olan deprem korkusu var. Buna karşılık o çok katlı binalara neden ruhsat verildi. O çok katlı binalarla Uydukent’in yapısı neden bozuldu. Başka bir konu stadyum meselesi. Stadyumun etrafındaki o evlere baktıkça inanın yüreğim acıyor. Yani orası çok geniş bir park olabilir. Hatta biz onu benim milletvekili, Hayrettin Barut’un da belediye başkanı olduğu dönemde oraya geniş bir bahçe yapma hayalimiz bile vardı. Bu imkanlar varken oranın o şekilde yapılaşması ranta açılması fevkalade kötü, maalesef yanlış işlerdi. Yaptıkları hizmetler çok fazla fakat baktığımızda biraz da israfa doğru kaçtığını görüyoruz. Hatırlar mısınız Mecidiye mahallesine karo taşlar döşendi. Aralarına lambalı ışıklı görüntü güzel ama ne kadar dayanacak. Ben ilk yapıldığında kendi kendime bunlar ne kadar dayanacak alttan elektrik verilecek demiştim. Şimdi yok bozuldu, yıkıldı, yeniden yapıldı. Bir aydınlatma furyasıyla Yeşilyol rengarenk yapıldı. Hoş olmayan bir görüntü oldu. Osmanlının en büyük eseri İmaret Camisi renklendirildi. Bunlar ekonomik olarak bakıldığında yanlış. Bunların yanında uzun çarşı doğru yapılmış çok güzel bir iştir ve uzun çarşımız bana  göre bugün layık olduğu değerdedir.”

‘AFYONLULARA DOKUNMUŞ BİR İNSANIM’

“Ben Afyon’da uzun süre çalıştım. Öz geçmişimi anlatırken bir eksik vardı. Milletvekilliğinden sonra da memleketine geri dönen nadir isimlerden birisiyim. Bir de Ethem Kelekçi memleketi Bolvadin’e dönüp orada yaşamayı tercih etmiştir. Özel hastanenin sahibi ve başhekimi olarak yaklaşık 15 sene de 10 bin doğumun olduğu bir hastane de çalıştım. Telek Doğum ve Çocuk Tüp Bebek Merkezi bölge de ilkti. O nedenle Afyonlulara dokunmuş bir insanım.”

‘ZAFER HAVAALANI’NA İNMEYEN YOLCUNUN PARASI CEBİMİZDEN ÇIKIYOR’

Milletvekilliği dönemimizde Ticaret Odası Başkanı’nı ziyarete gittik. Dediler ki, ‘Biz Afyon’a havaalanı istiyoruz. NATO havaalanımız var, sivil uçuşları açılmasını istiyoruz.’ İş adamı olarak mantıklı, akıllıca bir teklif belki ama Türkiye genelini düşününce farklı. Biz o zaman Milli Savunma Bakanımız bizim partimizden Sebahattin Çakmakoğlu. Sayın Çakmakoğlu’na söyledim. Dedi ki, ‘Türk Hava Yolları (THY) ile görüş. Eğer uçak indirirlerse biz NATO ile görüşürüz. Havaalanını sivil uçuşlara açma ihtimali olur. Uğraşırız. Ama THY öncelikle bu işi yapacağını söylesin.’ Tamam dedim. O arada yurtdışına gittim. Yurtdışı dönüşte uçakta Cem Kozlu ile karşılaştım.Tanıştık, ‘Sayın başkanım bizim Ticaret Odası’ndan böyle bir talep geldi. Bu talebi yerine getirirseniz çok sevinirim. Bizim NATO havaalanımız var’ dedim. ‘Biliyorum. Oraya her türlü uçak inebilecek genişlikte, hiçbir sıkıntısı olmayan bir havaalanı biliyorum’ dedi.  ‘Oraya uçak seferi başlatabilir miyiz’ diye sordum. Dedi ki, ‘Sayın vekilim beni siz tanımıyorsunuz, yeni tanıdınız. Ben verdiğim sözü tutarım. Tutamayacağım şeyin de sözünü vermem. Ben size söz veriyorum. Bizim en küçük uçağımız 96 kişilik, en kapasiteli uçağımız da 264 kişilik. İsterseniz en küçük uçağımızı, isterseniz en büyük uçağımızı, isterseniz günde 1 sefer, isterseniz günde 10 sefer. Afyon havaalanına uçak indirmeye söz veriyorum yalnız bir şartım var. Ticaret Odası’na söyleyin, bize yüzde 50 yolcu garantisi versin. Bizde Ticaret Odası’nın kurduğu şirkete bilet satma hakkı verelim. Bilet satışlarından da kar etsinler. Acente gibi bilet satışlarından kar etsinler. Bu kadar kendilerine güveniyorlar. Benden söz’ dedi. Sonra Afyon’a geldim. Ticaret Odası Başkanımız Melih Yurter’e dedim ki durum böyle. ‘Biz nasıl vereceğiz yüzde 50 yolcu garantisini, nasıl sağlayacağız bu şartı’ dediler. Açıkçası rantabl bir sistem olmayacaktı, olamadı. Daha sonra Zafer Havaalanı yapıldığında bunu anlattığım zaman beni neredeyse Afyon düşmanı ilan edeceklerdi. ‘Afyon’a havaalanı yapılmasın isteniyor’ diyerek. Şimdi, öyle bir havaalanı ki Kütahya’da yapılan Zafer Havaalanı, yüzde 98 hatalı. Yani yolcu sayısında, inecek yolcu sayısında verilen rakamın yüzde 2’si iniyor. Yüzde 98’i yok ve devlet devamlı oraya para veriyor. AK Parti’nin yapmış olduğu bu tür yatırımlar, büyük bir açık veriyor. Bunların arasında en son yapılan Çanakkale Köprüsü de dahil olmak üzere maalesef vatandaşın cebinden 5 kuruş çıkmayacak derken bugün hala her gün Zafer Havaalanı’na inmeyen yolcunun parası cebimizden çıkıyor. O nedenle yatırımları yaparken rantabl ve akıllı yapmak lazım.” Birsen Mantaş