Psikolog Öykü Sarlık: “Bir seans düzenlemesi yapamayız. Çünkü seans bir bütündür ve benim gözlemlemem, tepkilerini, mimiklerini incelemem lazım. Aileler ve danışanlar sürekli böyle bir beklenti içinde oluyorlar. Ama terapist hayatınızda ‘şunu yapın böyle yapın’ diyecek biri değildir.”
Bilişsel ve davranışçı terapilerinin klinik uygulamaları, dinamik psikoterapi, çocuk değerlendirme testleri, çocuk testlerini yorumlama ve çizim testleri, oyun terapisi, klinik uygulama ağırlıklı meslek eğitimleri alan Psikolog Öykü Sarlık, Afyonkarahisar’daki kliniğinde danışanlarına hizmet veriyor. Okuldaki bilgilerine sahadaki deneyimlerini ekleyerek, HİSAR okuyucularına şu bilgileri aktardı: Bireysel psikolojik danışmanlık, stresle baş etme, uyku problemleri, öfke kontrol problemi, kişiler arası iletişim problemleri, obsesif kompülsif bozukluk, panik bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, beslenme ve yeme bozuklukları, depresyon, sosyal kaygı ve fobiler.
Kliniğinde çocuk ve ergen psikolojik danışmanlığı da yapan Psikolog Sarlık, kardeş kıskançlığı, okul problemleri, kaygı sorunları, tırnak yeme, dikkat geliştirme ve sosyal beceri eksiklikleri konusunda ailelere yardımcı oluyor. Uyguladığı Çocuk Testleri de şunlar: AGTE -(Ankara Gelişim Tarama Envanteri), Metropolitan Okul Öncesi Olgunluk Testi, Catell 2A-3A Zeka Testi, Gessel Gelişim Testi, Benton Görsel Bellek Testi, Kent Egy Testi, SDÖT -(Sayı Dizisi Öğrenme Testi), Burdon Dikkat Testi, Franfurter Dikkat Testi, Porteus Labirent Testi, Peabody Kelime Anlama Testi, Kinder Angst Testi.
Çocuklardan yetişkinlere kadar insanların psikolojik durumlarını konuştuğumuz Psikolog Öykü Sarlık, üç günlük yazı dizimizin son bölümünde şu bilgileri aktardı:
SEANSA UYGUNLUKTA ÇOK ÖNEMLİ
“Danışanlar eskiye göre daha bilinçli oldukları için artık psikologları tercih ediyorlar. Özellikle bazı dizilerden sonra daha çok artış oldu. Fakat o konuda da hem artılarımız hem de eksilerimiz var. Dizi sayesinde insanlar kliniklerin kötü bir yer olmadığını sadece çok şiddetli durumlarda psikologa gelinmemesi gerektiğini öğrendi. Eksi olarak da terapideki beklentileri dizilerden dolayı çok farklı olabiliyor. Dizilerdeki şekilde davranıldığını sanıyorlar ve bu beklentiyle geliyorlar. Fakat en azından problem şiddetlenmeden daha erken gelebiliyorlar. Bazı durumlarda seansa hazır olmuyor kişi. Çeşitli yöntemlerimiz var ve bu yöntemler için uygun olmuyor ve biz danışanla seansa başlayamıyoruz bu durumda psikiyatra yönlendiriyoruz. Bu durumda psikiyatristle hap tedavisine başladıktan sonra danışanın durumuna göre seansa başlıyoruz. Bazen hemen başlıyoruz. Kullandığı hapa göre bazen birkaç ay sonra başlıyoruz. Yani seansa uygunlukta çok önemli.
ÇOCUK DANIŞANLARDA SÜRE UZAYABİLİYOR
Farklı illerden de tercih edildiğini söyleyen Sarlık, “Okul kapsamında danışmanlık yaptığım dönemden olan danışanlarım var. Onlarla da online terapiye devam ediyorum” dedi. Seans vakitleri hakkında bilgi veren Hanife Öykü Sarlık, “Seanslarım haftalık olmak üzere 50 dakika sürüyor. Tabii çocuk danışanlarımda bu süreç değişiyor. Çünkü çocuklarla oyun odasında çalışıyoruz. Çocuk danışanımla oyun odasına gitmeden önce de gittikten sonra da aile ile görüşme gerçekleştiriyorum. Bu yüzden çocuk danışanlarımda seans saatimiz uzayabiliyor. Seans tekniğine göre seans süresi değişiyor. Bilişsel davranışçı terapide seanslar genellikle 6 ay sürer. Tabii kişilik bozukluğundan değil depresyon, kaygı bozuklukları gibi problemlerden bahsediyorum. Ama terapi biriciktir 14 haftada bitirdiğimiz bir depresyon tablosu da olabiliyor 6 ay sonra bitirdiğimiz depresyon tablosu da olabiliyor. Bir yıla kadar uzayan depresyon tablosu da olabiliyor. Bu kişinin seansa gösterdiği uyumla ilişkilidir. Terapist ve danışan arasında terapötik ilişki de bu durumda önemlidir. Kişinin terapistine güvenmesi, kendini bütünüyle açabilmesi de önemli etkenlerdendir. Dinamik psikoterapilerde seanslar en az 1 yıl sürer”dedi.
TERAPİST ‘ŞUNU YAPIN, BUNU YAPIN’ DEMEZ
Danışanlara telefonla destek vermediğini 24 saat ulaşılabilir olmadıklarını dile getiren Sarlık, “Telefonla tabii ki arayabilirler ama bu seans şeklinde gerçekleştirilemez. Sadece yeni bir seans oluşturmak için arayabilirler. ‘Ben kötüyüm, şunlar oldu böyle durumlar gerçekleşti’ gibi konuşmalar olamaz telefonda. Bir seans düzenlemesi yapamayız. Çünkü seans bir bütündür ve benim gözlemlemem, tepkilerini, mimiklerini incelemem lazım. Aileler ve danışanlar sürekli böyle bir beklenti içinde oluyorlar. Ama terapist hayatınızda ‘şunu yapın böyle yapın’ diyecek biri değildir. Mesela bir çift geliyor ‘boşanalım mı’ diyor. Bunun yanıtını kimse veremez bu sizin yolunuz terapist sadece bu yolda size eşlik edebilir bu yolda karşılaştığınız engellerle baş etmenize yardımcı olur” dedi.
‘HAFTADA 2-3 SEANSA GELMEK İSTİYORLAR’
Terapide danışanların kendi kendisinin terapisti olmasını amaçladıklarını söyleyen Sarlık, “Benzer bir durumla karşılaştığında artık terapiye ihtiyaç duymamasını baş etme yöntemlerini çok iyi öğrenmesini kendisini tanımasını amaçlıyoruz. Genelde kişiler seansları bırakmak istemez ilk başvurduğu problem çözüldüğünde hayatındaki diğer sorunların da çözülmesi için destek bekler ne yapması gerektiğini sürekli seansta sormak ister. Ama biz terapistler bunu yapmıyoruz yönteme ekole sadık kalıyoruz. Problem çözüldüğünde seansları sonlandırıyoruz. Bazı danışanlar haftada 2-3 seans gelmek istiyorlar bilişsel davranışçı ekolde bunu kabul edemiyoruz. Dinamik yaklaşımla ilerlediğimiz seanslarda haftada 2-3 seanslar yapabiliyoruz. Bilişsel davranışçı olarak isimlendirdiğimiz ekol şimdi ve buradaya odaklıdır. Geçmişin izdüşümleri elbet vardır fakat biz geçmişten bilgi öğrenip bugünkü problemini çözüyoruz yani çocukluğuna inmiyoruz.
PSİKODİNAMİK TERAPİ TÜRLERİ ÇOK UZUN SÜRER
Dinamik yaklaşımda ise kişinin psikoseksüel gelişim evrelerinden hangisinde takılma olduysa o dönemindeki yaş grubuna inip sorunu çözüyoruz. Örneğin 0-1,5 yaş aralığında oral dönem olarak adlandırdığımız dönemde fikse olmuş bir danışanda yeme problemleri, sigara kullanımı, çok konuşma gibi durumlar görülebilir. İleri derecede oral doyum veya oral doyum yoksunluğu patolojik özellikleri işaret eden libidinal saplantılarla sonuçlanabilir. Bu özellikler arasında ileri derecede iyimserlik ve devamlı isteme vardır. Oral karakterler kendilik saygıların sağlamak için nesnelere ileri derecede bağlanırlar. Bu özelliklere sahip danışanlarda 0-18 aylık dönemlerine inip oradaki takılmalarını düzeltiyoruz o yüzden psikodinamik terapi türleri çok uzun sürüyor en az 1 yıl diyebilirim.” Kübra ERGÜN özel haber