‘Kendimi tükenmiş hissediyorum’, ‘çok yorgunum’, ‘çalışmak istemiyorum, yataktan kalkmak bile çok zor geliyor’, ‘herkesi geride bırakıp kaçmak istiyorum’ benzeri şikayetlerden yakınanların sayısı hızla artıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Nagihan Günal, tükenmişlik sendromunun bireyin bağışıklık sistemini zayıflatabileceğini ve kişiyi soğuk algınlığı, grip ya da uykusuzluğa karşı daha duyarlı hale getirebileceğini belirterek, “Uzun süre tedavi edilmeden ilerlemesine izin verilirse alkol bağımlılığından depresyona, diyabetten kalbe dek çok ciddi fiziksel veya psikolojik sorunlara yol açabilir” dedi. Psikiyatri Uzmanı Dr. Günal, tükenmişlik sendromuna ilişkin 10 soruluk test hazırladı, vatandaşların kendini tükenmişlik sendromundan korumak için alabileceği önlemleri sıraladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
‘TÜKENMİŞLİK KAVRAMI SON 50 YILDIR OLDUKÇA YAYGIN BİR ARAŞTIRMA KONUSU’
Psikiyatri Uzmanı Dr. Nagihan Günal, “Günümüzde yoğun rekabet koşulları ve gelişen teknolojinin de etkisiyle işyerinde ve evde uzun çalışma saatleri, ekonomik sıkıntılar, toplumsal güvenlikle ilgili üzücü haberler ya da sosyal medyada insanların sürekli eğlendiği, mutlu olduğu, tatil yaptığı ütopik yaşamların gerçekliğine dair yanılsamalar gibi çok sayıda etken kişinin fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak yıpranıp kendini tükenmiş hissetmesine neden olabiliyor. İlk kez 1974 yılında Psikolog Freudenberger tarafından kullanılan tükenmişlik kavramı son 50 yıldır oldukça yaygın bir araştırma konusu olmakla birlikte, günümüz koşullarında görülme sıklığı hızla artmaktadır. Bireyin normal şartlarda profesyonel yaşamdaki kariyerinden, arkadaşlıklarından veya ailesindeki sosyal etkileşimlerinden aldığı keyfi azaltan, kendini başarısız ve değersiz görmesine neden olan tükenmişlik sendromu tıbbi bir tanı olmasa da ciddi ve mutlaka profesyonel psikolojik destek almayı gerektiren bir sorundur” şeklinde konuştu.
10 soruda ‘tükenmişlik’ testi!
Psikiyatri Uzmanı Dr. Nagihan Günal, hazırladığı 10 soruluk testte, yanıtların 5 ve üzeri ‘evet’ olmasının, tükenmişlik sendromu yaşandığını anlamına gelebildiğini belirterek “Tükenmişlik sendromu kendiliğinden geçebilen bir durum değildir, mutlaka psikolojik olarak destek almanız gerekir” ifadelerini kullandı. Günal’ın hazırladığı sorular ise şu şekilde belirtildi: “Kapana kısılmış gibi hissediyor musunuz? Çaresiz hissediyor musunuz? Üzüntülü, kederli ya da depresif hissediyor musunuz? Umutsuzluk duyuyor musunuz? Bıkkınlık hissediyor musunuz? Değersiz ve başarısız biri gibi hissediyor musunuz? İnsanlar tarafından hayal kırıklığına uğratılmış hissediyor musunuz? Fiziksel olarak hastalıklı hissediyor musunuz? Yorgunluk hissediyor musunuz? Uyumada zorluk çekiyor musunuz?”
‘CİDDİ FİZİKSEL VEYA PSİKOLOJİK HASTALIKLARA YOL AÇABİLİR’
Tükenmişlik sendromu yaşayanların kendilerini sürekli yorgun hatta bitkin, tükenmiş hissettiklerini belirten Dr. Günal, şunları söyledi: “Baş ağrısı, karın ağrısı, iştahta veya uykuda düzensizlik, duygudurumda değişiklikler, özellikle kaygılı ya da umutsuz hissetme en sık yaşanan belirtileridir. Bunun sonucu olarak kişiler, sosyalleşmeyi ve arkadaşlarına, aile üyelerine ya da iş arkadaşlarına güvenmeyi bırakarak izolasyona yönelebilirler. Hayata karamsar bakıp kendilerini çaresiz hissedebilirler. Tıpkı diğer kronik stres türleri gibi tükenmişlik sendromu da bireyin bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve soğuk algınlığı, grip ya da uykusuzluğa karşı daha duyarlı hale getirebilir. Uzun süre tedavi edilmezse ilerleyerek alkol-madde bağımlılıkları, depresyon, kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi fiziksel veya psikolojik hastalıklara yol açabilir.”
Foto:İHA