Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türk Mutfağı Haftası, eşsiz lezzetleriyle Afyon’da başladı

Her yıl 21-27 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’de ve tüm dünyada etkinliklerle kutlanan Türk Mutfağı Haftası, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı kapsamında Gastronomi Şehri unvanına sahip Afyonkarahisar’da bugün başladı.

Her yıl 21-27 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’de ve tüm dünyada

Cumhurbaşkanlığı ve Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile hazırlanan Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı Kitabından hareketle hayata geçirilen Türk Mutfağı Haftası, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı kapsamında Gastronomi Şehri unvanına sahip Afyonkarahisar’da Gastronomi Konağı’ndaki açılışla bugün başladı. Açılış törenine Vali Yardımcısı Ali Uysal, Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, İl Kültür ve Turizm Müdürü Yusuf Altın, Afyon Kocatepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları ile Aşçılık bölümü akademisyenleri, şehrin önde gelen şefleri, protokol üyeleri, turizm dernek ve STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Açış konuşmasını yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Yusuf Altın, şunları söyledi:

‘TÜRK MUTFAĞININ KLASİK YEMEKLERİ HER ZAMAN KARIN DOYURMAKTAN DAHA FAZLASI OLMUŞTUR’

“Gastronomi alanında üniversitelerimizin uzman akademisyenlerinin danışmanlığında ve ünlü şeflerin katkılarıyla ortaya çıkan ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ dış temsilciliklerimizde ve yurt içinde Valiliklerimizce ve yerel yönetimler önderliğinde gerçekleştirilecek etkinliklerimizde, geleneksel Türk mutfağının atıksız, sürdürülebilir, sağlıklı yönleri öne çıkarılmıştır. Türk mutfağı konusunda farkındalık yaratmak, markalaşmak  ve  Türk mutfağının  sağlıklı, geleneksel  ve  atıksız  özelliklerini  yurtiçi  ve  yurtdışında  vurgulamak, bilinirliğini, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla bu yıl dördüncüsünün  kutlamaktayız. Türkiye’nin köklü mutfak kültürü her öğünde kendini hissettirir. Hiçbir şeyin ziyan edilmediği, dengenin ön planda olduğu ve tariflerin birer aile mirası gibi özenle aktarıldığı bu kültürde, her yörenin sesi ayrı ayrı duyulur. Kuzineli köy mutfaklarından sebze ve meyve kokularının birbirine karıştığı mahalle pazarlarına uzanan sofralarımızda, Türk mutfağının klasik yemekleri her zaman sadece karın doyurmaktan daha fazlası olmuştur.

44 MAHREÇ İŞARETLİ, 8 MENŞE ADLI TOPLAM 52 ADET TESCİLLİ ÜRÜNÜMÜZ VARDIR

Afyonkarahisar, geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan, Friglerden Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel derinliğiyle öne çıkan bir şehirdir. Bu tarihi miras, mutfağımıza da yansımış ve şehrimiz zamanla Anadolu’nun en özgün ve en köklü gastronomi merkezlerinden biri haline gelmiştir. Afyonkarahisar, 2019 yılında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na ‘Gastronomi Şehri’ olarak dahil edilmiştir. UNESCO Gastronomi Şehri unvanını gururla taşıyan Afyonkarahisar’ımızın mutfak kültürünün yalnızca ulusal değil, uluslar arası düzeyde de tanındığının güçlü bir göstergesidir. Bu kapsamda yerel üretim teşvik edilmekte, kadın kooperatifleri ve girişimciler desteklenmekte, kırsal kalkınma ile gastronomi turizmi bir arada geliştirilmekte, yöresel tariflerin korunması ve kayıt altına alınması yönünde önemli adımlar atılmaktadır. Afyonkarahisar, coğrafi işaretli ürün sayısı bakımından ülkemizin önde gelen şehirlerinden biridir. ‘44 Mahreç İşaretli’, ‘8 Menşe Adlı’ toplam 52 adet tescilli ürünümüz vardır.”

YILDIZ: BÜTÜN BİLEŞENLERE TEŞEKKÜR EDİYORUZ

İl Müdürü Altın’dan sonra konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, Afyonkarahisar’ın gastronomi açısından oldukça önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Afyonkarahisar, Türkiye’deki tescilli üç gastronomi şehrinden birisi. Bu özelliğini kadim kültürlerden gelen gıdalarımız, yemeklerimiz vasıtasıyla almış bir şehir. Türkiye birçok anlamda zengin bir ülke. Anadolu birçok uygarlığın merkezi ve farklı farklı özellikler yansıtıyor. Afyonkarahisar sadece yolların kesişim noktası değil, kültürlerin de kesişim noktası. Dolayısıyla Türkiye’mizde bazı bölgelerde tahıl ağırlıklı, bazı bölgelerde et ağırlıklı, bazı bölgelerde sebze ağırlıklı yemekler varken Afyon’umuzda ne mutlu ki tamamının karması farklı farklı özelliklerde yemeklerimiz var ve bunların tescilleri var. Yemeklerin tescillerini biliyorsunuz belediye olarak biz yapıyoruz. Bugün itibariyle size bir müjde vereyim. Sakala çarpan çorbamızın tescili, dana tandırın testili ve dana tandır çorbasının tescili de bugün gerçekleşti. Tescilli ürünlerimiz az önce İl Kültür ve Turizm Müdürü Yusuf Altın Bey’in saydığı içinde farklı mermer, kilim gibi şeyler de vardı. Gıdada ve yiyecekte tescilli ürünlerimizin sayısı 45’e çıktı. Şu anda 15 tane de müracaatımız var. İnşallah onlar da tescillenip bu rakam günden güne artacak. Burada hem sektör temsilcilerine hem de üniversitemize teşekkür etmek gerekiyor. Afyon’un gastronomi kültürünün geliştirilmesinde üniversitemizin de akademik anlamda çok ciddi çalışmaları var.  Türk Mutfağı Haftamız hepimize kutlu olsun. Afyon gibi bir gastronomi şehrinde adına yakışır şekilde kutlandığı için başta Valiliğimiz, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz olmak üzere bütün bileşenlere teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

UYSAL: AFYON MUTAĞI ÇOK ZENGİN

Afyonkarahisar’ın zengin mutfağından övgülerle bahseden Vali Yardımcısı Ali Uysal ise şu ifadeleri kullandı: Afyon’u tanıdıkça şahsen büyülendiğimi ifade etmek istiyorum. Türk Mutfağı Haftası adı üzerinde Cumhurbaşkanlığımızın, hanımefendinin himayelerinde olan bu hafta yaşamsal derecede önemli. Niçin önemli derseniz?  Bence bu evimizdeki evde tencere yemeğini sürdürmek. Artık toplum olarak, dünya olarak çok fazla hazır yemeğe, dışarıda yemeye, fast food tarzı olarak bilinen ve ikinci beyin dediğimiz bağırsak sağlığını negatif etkileyen gıdalara bir yönelim başladı. Bu anlamda evde yemek pişirme ve kendimize ait yemekleri, yöresel yemekleri kaybetmeden gelecek nesillere aktarmak için bu çalışmalar yapılıyor. Afyon’da benim dikkatimi çeken Türkiye’de üç gastronomi şehirden biriyiz biz. Afyon sıradan bir vilayet değil. Burası sadece yolların kesişmesi değil, sadece iklimlerin, kuzeyden gelen, güneyden gelen iklimlerin kesişmesi değil, aynı zamanda kültürlerin kesiştiği bir yer. Burası hem hamur işinde, hem et işinde, Konya ve bölgesinden etkilenmiş, hem de sebze yemeklerinde tahminimizin çok ötesinde zengin bir mutfak. Ben sadece keşkekten bahsetmek istiyorum. Keşkek bizim Muğla bölgesinde de yapılıyor ama ben buradaki keşkeği gördükten sonra çok hayran kaldım. 12 saat etiyle o buğdayın hemhal olması hem protein değerleri hem de karbonhidrat anlamında çok değerli. Beslenmede protein, karbonhidrat, vitamin ve yağlar önemli. Yani keşkek 12 saat odun ateşinde pişiyor. Ben bu kadar güzel bir keşkeğin yapıldığını görmedim. Biz burada bu haftaya hazırlanırken çok yoğun mesai harcadık arkadaşlarımızla. Buradaki amaç her vilayetin kendi yöresel ürünlerini öne çıkarmak ve gelecek nesillere attırabilmek. Biz çocuklarımıza bu yemeklerin nasıl yapıldığını öğretmemiz lazım. Biz burada, Afyon’da belediyemizle, kamu kurumlarımızla, derneklerimizle gerçekten çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Gastronomiyi de inşallah Sayın Valimizin önderliğinde turizmle daha da fazla taşıyacağız.”