Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, çocukların eğitim hakkından ve çocukluklarını yaşamaktan mahrum kalmamaları için işverenler, çalışanlar, kamu ve özel sektörün bu insan hakkı ihlaline karşı birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
TESK olarak çocuk işçiliği ile mücadele kapsamında UNICEF iş birliğiyle 2017 yılından bu yana Çocuk Hakları ve İş İlkeleri Programı’nı yürüttüklerini kaydeden Palandöken, 2020’de başlatılan İstihdam için Mesleki Eğitim Programı’nın (İMEP) da odalarla iş birliği içinde sürdürüldüğünü ifade etti.
Palandöken, sahada gerçekleştirilen eğitim faaliyetleri ve işyeri ziyaretleriyle çocuk işçiliğine karşı yürütülen mücadelenin daha da yoğunlaştığını belirterek, “Bu programların sürdürülebilirliği için gerekli tüm adımları atıyoruz. TESK olarak kendi iç denetim mekanizmasını kuran tek meslek kuruluşuyuz” dedi.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre dünyada 160 milyon çocuk işçi bulunduğunu hatırlatan Palandöken, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre ise Türkiye’de kayıtlı 970 bin çocuk işçi olduğuna dikkat çekti. Çocuk işçiliğinin temel nedenlerinin yoksulluk, toplumsal tutumlar ve göç kaynaklı nüfus artışı olduğunu söyledi.
TESK bünyesinde kurulan İşyeri Denetim ve Danışmanlık Grupları (İDDG) aracılığıyla üye işletmelerin denetlendiğini ve onlara rehberlik edildiğini aktaran Palandöken, toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli eğitim seminerleri düzenlediklerini de sözlerine ekledi.
Palandöken, esnaf ve sanatkârlar olarak çıraklık kültürünü önemsediklerini belirterek, “Çıraklarımız ustalarından el becerisi öğrenen öğrencilerdir. Aynı zamanda eğitimlerine devam eden bu çocuklar, meslek edinerek geleceklerini güvence altına alıyor” ifadelerini kullandı.