TRT Savaş Muhabiri olarak çeyrek asır boyunca dünyanın sorunlu coğrafyalarında dolaşan, savaşlar ve çatışmaların ortasında kalan Savaş Muhabiri Elif Akkuş Afyonkarahisar’daydı. Anılarından oluşan bir söyleşiye katılan Akkuş: “Vatansız kalmanın ne olduğunu orada öğrendim. Yok, olan hayatlar gerçekten var. Biz birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz. Söz konusunun vatan ve bayrak olduğu sürece geri kalan her şeyin teferruat olduğunu düşünüyorum.”
TRT Haber savaş muhabiri Elif Akkuş, önceki akşam Afyon Lisesi Konferans Salonu’nda bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşiye Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, İletişim Başkanlığı Bölge Müdürü Şerife Münire Burcu, kurum müdürleri, gazeteciler ve vatandaşlar katıldı. Irak, Suriye, İsrail, Libya gibi ülkelerde savaş muhabirliği görevinde bulunan Elif Akkuş, katılımcılara deneyimlerini aktardı. “Hiçbir zaman bebekle oynayan bir çocuk olmadım” diyerek sözlerine başlayan Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
SAVAŞ BÖLGESİNE DEĞİL SANKİ BALOYA GİDİYORUM
“Çocukluktan itibaren dünyaya hep farklı baktım. TRT’de stajyer olarak başladım ve arkası geldi. Daha sonra şöyle bir sorunla karşılaştım. Kadının savaşta ne işi var dediler bana. Ben gazeteciyim, gazeteci olarak savaş bölgelerinde yer almak istiyorum dedim. Bir gün herkesin işinin çıktığı bir dönemde dediler ki haydi git bari. O bir kırılma noktasıydı. Saddam Hüseyin’in devrildiği döneme denk geliyor. Görevlendirmem yapılıktan sonra çığlıklar atıyorum, sanki baloya gidiyorum ya da Paris’e gidiyorum. Hâlbuki ben Irak’a gidiyorum. Irak’a gittim 35 gün kaldım. Orada görevi devraldığım arkadaşım bana ‘Sen otelden çıkma otur’ dedi. Ama ben otele girmedim bile, hiç oturmadım. Ciddi tehlikeler yaşadık, her yerde bombalar patladı. 35 günü kazasız geçirdik. Ben 45 yaşındayım, hayatımın en güzel yolculuğu ilk savaş bölgesinden dönüş yolculuğu. Birincisi gururla döndüm, yapamazsın diyenlere yapabildiğimiz kanıtladım. İkincisi kendime kanıtladım. Üçüncüsü ortaokuldaki o kız çocuğunun hayali gerçek olmuştu. Döndükten sonra bir şey olmuyor dediler ve sürekli gönderdiler beni. Savaş bölgeleri artık benim için su yoluna dönüştü. Sürekli savaş bölgelerine gittim.”
‘GERÇEKLE İLGİLİ BİR SORUNUM VAR’
“Neden savaş bölgelerine gidiyorum” sorusunu cevaplandırarak sözlerine devam eden Savaş Muhabiri Akkuş, şunları söyledi: “Benim gerçekle ilgili bir sorunum var. En acı verici şeyle bile yüzleşen biriyim gerçek hayatta da. Gerçek neredeyse ben orada olmak istiyorum. Orada olmak ve dünyaya anlatmak. Çektiğim fotoğrafların her karesinde acılar var. İnsanların acıları var. Şu an biz burada konuşurken birilerinin cenazesi var ve ağlıyor. Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde ağlarız da bazı coğrafyalarda bu hiç bitmiyor. Türkiye o bölgelerde insani yardım ve terörden arındırılma konusunda birçok girişimi var. Bunların çoğuna da şahit olduk. Halep’in çok tehlikeli olmasına rağmen kameraman arkadaşım Fatih’le birlikte gidelim dedik. Her yerde bombardıman. Orada insanların yerleştirildiği kamplardan birine gittik, hayatımın en zor anlarından biri buydu. Üç çocuklu bir adam kucağındaki annesi ölen bebeği bana vermeye kalktı. Hangimiz çocuğumuzu görmemek üzere bir başkasına veririz ki. Bu çaresizliğin uç noktası.”
‘BENCE ÇOK ŞANSLISINIZ’
“Bir kadının ne yapabileceğinin örneklerinden biri Kübra Hanım” diyerek Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nı örnek olarak gösteren Akkuş, “Ben gideceğim yarın ama Kübra Hanım burada. Bence çok şanslısınız. Bir şehre bir kadının neler yapabileceğini göreceğiniz için şanslı olduğunuzu düşünüyorum” dedi. “Savaş bölgelerine gittikten sonra iyi ki burada doğdum” diyerek konuşmasını sürdüren Akkuş, “Vatansız kalmanın ne olduğunu orada öğrendim. Yok, olan hayatlar gerçekten var. Biz birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz. Söz konusunun vatan ve bayrak olduğu sürece geri kalan her şeyin teferruat olduğunu düşünüyorum” dedi ve salondan bu sözlere büyük alkış geldi.
‘ONLARA KUCAK AÇIYORUZ, BİZİM HUYUMUZ BU’
Sözlerine son vermeden önce Akkuş, “Çocuğunu bile abana vermeye çalışacak kadar çaresiz halklar var. Biz onlara kucak açıyoruz, bizim huyumuz bu. Biz sevgiyi, komşuluğu biliriz. Bunun çok değerli olduğunu biliriz. Her savaş bölgesine gittiğimde bunları tekrar tekrar hatırlıyorum” dedi. “Çok güzel bir ilde yaşıyorsunuz” diyerek kıskandığını ifade eden Savaş Muhabiri Elif Akkuş, “Her girdiğim sokaktan inanılmaz keyif aldım. Birazcık farklı bakın. Farklı bir şehir görebilirsiniz. Bu şehre gelen misafirlere farklı şeyler sunabilirsiniz. Bu şehrin potansiyeli var” şeklinde konuşarak Afyonkarahisar’a tekrar gelmenin sinyallerini verdi.
Söyleşi sonunda ise Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı TRT Haber savaş muhabiri Elif Akkuş’a teşekkür plaketi verdi.
Afyonşehir gazetesi sahibi Hakan Dilek, Akkuş’a, Afyonkarahisar’da söyleyişe katılacağına ilişkin haberin yer aldığı gazetenin bir nüshasını takdim etti.
Ömer Koçak