Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yılancıoğlu: Antep fıstığını bir süre tüketmemenizi öneriyorum

Antep fıstığında son dönemde bolluk ve ucuzluğun yaşandığına dikkat çeken Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Sağlığınızı riske atmamak adına Antep fıstığını bir süre tüketmemenizi öneriyorum. Aflatoksin gibi toksik maddelerin olası zararlarından korunmak için kalite ve güvenilirlik açısından emin olmadığınız ürünlerden uzak durun” dedi.

Antep fıstığında son dönemde

Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Dubai çikolatası ile gündemde olan Antep fıstığında ‘küf ve aflatoksin’ iddialarını değerlendirdi. Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, son günlerde Antep fıstığında yaşanan bolluk ve düşen fiyatlara dair uyarıda bulunarak, fıstığın ani şekilde piyasada fazlalaşmasının arkasında yatan sebeplerin halk sağlığını ilgilendiren riskler barındırabileceğine dikkat çekti. Özellikle yakın zamanda haberlere de konu olan aflatoksin sorununa değinen Yılancıoğlu, “Aflatoksin maddesi, bazı mantar türlerinin ürettiği ve insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan bir toksin olarak biliniyor. Kontrolsüz şekilde tüketilmesi halinde bu madde, karaciğer hasarından kansere kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor” şeklinde konuştu.

‘HALK SAĞLIĞI AÇISINDAN CİDDİ BİR RİSK OLUŞTURABİLİR’

Geçtiğimiz günlerde aflatoksin tespit edilmesi nedeniyle Avrupa’ya ihraç edilen bazı Antep fıstıklarının geri gönderildiğine dair haberlerin gündeme geldiğini dile getiren Yılancıoğlu, “Şimdi iç pazarda ucuz fiyata satılmaya başlayan fıstıkların, iade edilen bu ürünler olup olmadığı konusunda endişelerim var. Maalesef bu tür durumlarda, ‘dış piyasada satılamayan ve geri dönen ürünler iç piyasada tüketiciye sunulabilir mi’ diye korkular taşıyoruz. Bu durum, halk sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturabilir, açıkça yurtdışına aflatoksin gibi sebeplerle satılamayan ürünlere yurtiçinde ne olduğunun tüketicilerle paylaşılması şart, gıda güvenliği çok önemli bir husus” ifadelerini kullandı.

‘EMİN OLMADIĞINIZ ÜRÜNLERDEN UZAK DURUN’

Aflatoksin riski taşıyan ürünlerin özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirten Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, vatandaşlara Antep fıstığı tüketiminde daha temkinli olmaları çağrısında bulunarak, “Sağlığınızı riske atmamak adına Antep fıstığını bir süre tüketmemenizi öneriyorum. Aflatoksin gibi toksik maddelerin olası zararlarından korunmak için kalite ve güvenilirlik açısından emin olmadığınız ürünlerden uzak durun” dedi.

AFLATOKSİN NEDİR?

Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, aflatoksin konusunda kamuoyuna önemli bir uyarıda bulunarak, bu maddenin yaygın olarak bazı küf mantarları tarafından üretilen son derece tehlikeli bir toksin olduğunu belirtti. Aflatoksinin özellikle Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus türü küf mantarları tarafından üretildiğini söyleyen  Yılancıoğlu, bu toksinlerin genellikle nemli ve sıcak ortamlarda kolaylıkla gelişebildiğini vurguladı. Besinlerin uygun koşullarda saklanmaması durumunda küflerin hızla çoğalarak toksin üretebileceğini ifade eden Yılancıoğlu, özellikle tahıllar, fındık, fıstık, mısır ve bazı baharatlarda aflatoksin riskinin daha yüksek olduğunu belirtti.

‘UZUN SÜRELİ VE SÜREKLİ TÜKETİM DURUMUNDA CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİYOR’

Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, şöyle devam etti: “Aflatoksine maruz kalmak, kısa vadede mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi hafif semptomlar gösterse de uzun süreli ve sürekli tüketim durumunda daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle bu toksine uzun süre maruz kalan kişilerde karaciğer hasarı ve kansere kadar varan ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.” Karaciğer kanserinin, aflatoksinle uzun süreli temasın en tehlikeli sonuçlarından biri olduğunu ifade eden Yılancıoğlu, bu kanser türünün genellikle tedaviye yanıtının zor olduğunu ve ölümcül seyredebildiğini vurguladı.

‘AFLATOKSİNE BAĞLI OLARAK GELİŞEN KARACİĞER KANSERİ HIZLI BİR İLERLEME GÖSTEREBİLİYOR’

Aflatoksinin karaciğer üzerinde yarattığı tahribatın geri dönüşü olmadığını belirten Yılancıoğlu, “Karaciğer kanseri, dünyada en ölümcül kanser türlerinden biri olarak kabul edilir ve maalesef bu hastalığa yakalanan kişiler için yaşam beklentisi kanserin türüne göre düşüktür. Aflatoksine bağlı olarak gelişen karaciğer kanseri genellikle hızlı bir ilerleme gösterebilir ve teşhis konulduktan sonra hastaların 6 ila 12 ay içinde hayatını kaybetmesine yol açabilir” diye konuştu.

‘FİYATIN CAZİBESİNE KAPILARAK SAĞLIĞINIZI RİSKE ATMAYIN’

Tüketicilere önemli bir uyarıda bulunan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, sağlıklı gıda tüketiminin önemine de dikkat çekerek, “Tükettiğiniz gıdaların üretim koşullarına, saklama ve depolama süreçlerine dikkat edin. Güvenilir ve iyi koşullarda saklanmış ürünleri tercih etmeye özen gösterin. Özellikle fıstık gibi riskli ürünlerde, fiyatın cazibesine kapılarak sağlığınızı riske atmayın. Gıda güvenliği konusunda bilinçli tüketici davranışları, aflatoksin gibi tehlikelerden korunmak için son derece önemlidir” ifadelerine yer verdi. Aflatoksin kontaminasyonunu azaltmak için alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Yılancıoğlu, şunları söyledi: “Üreticilerin, aflatoksin oluşumunu engellemek için tarla ve depolama süreçlerinde dikkatli olmaları gerekiyor. Tarladan sofraya kadar geçen süreçte her aşamada gerekli denetimlerin ve uygun saklama koşullarının sağlanması, bu toksinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltabilir.”

FOTO: İHA