Nöbetçi Eczaneler
Kış mevsiminin gelmesiyle insanlar hastalıklardan korunmak veya hasta olduklarında tedavi olmak, şifa bulmak için doktora, eczaneye ve aktara gidiyor. Mevsimin ilk karının geçtiğimiz günlerde toprakla buluşmasıyla bizde Afyonşehir Gazetesi olarak mevsim gereği yoğun günler geçiren Çakıroğlu Aktar’a gittik ve soğuk kış günlerinde tüketilmesi gereken bitkileri, bitki çaylarını, bitkisel ürünleri ve bilinmeyen daha bir çok soruyu sorduk.
Aktar denilince çoğumuzun aklına şifalı otlar, bitkiler ve baharatlarla birlikte kış aylarında kullandığımız ıhlamur, adaçayı ve kış çayları geliyor. Günümüzde aktarların raflarında artık tıbbi ilaç hariç gıda takviyeleri ve bağışıklık güçlendirici gibi ürünler de yer alırken aktarlar adeta geleneksel bir eczaneyi andırıyor. Çakıroğlu Aktar çalışanı Ramazan Akdaş, soğuk günlerin ve kış mevsiminin etkisini göstermeye başlamasıyla işlerin yoğunlaşarak hızlandığını belirterek, şunları kaydetti: “ Kış boyunca sürekli ve yoğun bir şekilde çalıştığımız günler başladı. Burası yoğun çalışan, Afyonkarahisar’da kışın geldiğinin belirtisini gösteren, çok fazla uğranılan ve rağbet gören bir dükkan.”
‘HASTA OLMADAN SAĞLAMLIĞIN, SAĞLIĞIN KIYMETİ BİLİNMİYOR’
Afyonkarahisar’da çok fazla sayıda aktar olduğunu bundan dolayı taze ve beklememiş ürün bulamanın zorlaştığını ifade eden Ramazan Akdaş, insanların tanıyıp güvendiği aktarlardan alışveriş yapması gerektiğini vurguladı. Akdaş, “Şu an Afyonkarahisar’da çok fazla aktar var ve her geçen gün bu sayı artıyor. İnsanların bilinçli olarak gözle görüp tamamı ile taze, temiz olduğuna kanaat getirdikleri yerlerden alışveriş yapsınlar. Kış bu sene şehrimize erken geldi. Geçen sene aralık ayının sonlarına kar yağmıştı. Bu sene daha erken kar yağdı. Dolayısıyla bize gelip kış çayı, ıhlamur ve şifalı ot karışımları isteyenler de çoğaldı” dedi.
‘ÜRÜN BEKLEYE BEKLEYE TAZELİĞİNİ KAYBEDİYOR VE RENGİ DEĞİŞMEYE BAŞLIYOR’
Akdaş, aktarlarda bulunan ürünlerin renginden tazeliğini belli ettiğini belirterek, “Vatandaşlarımız bitkisel ürünlerin ve bitki çaylarının tazeliğini, doğallığını birincisi renkten fark edebilir. Ürünün rengi çok belli eder. Renk olarak daha canlı ve yeşil durur. İkincisi ürünlerin üzeri tozlanmış, sararmış, yapış yapış gibi bir durum varsa bilinmelidir ki o ürün eski, beklemiş ve taze değildir. Bizim burası çok yoğun ve hızlı çalıştığı için rafları, tezgahı günlük belki iki defa doldurduğum oluyor ama bazı yerler var; haftada bir kez veya ayda bir sefer doldurdukları için ürün bekleye bekleye tazeliğini kaybediyor ve rengi değişmeye başlıyor” ifadelerini kullandı.
‘VÜCUDA VEREBİLECEĞİMİZ EN KUVVETLİ ŞEYLER ARI SÜTÜ, BAL, POLEN, PROPOLİS, ARI EKMEĞİ’
Hastalanmadan önce tüketilmesi gereken doğal bitkileri ve kış aylarında en çok satılan bitki çayları hakkında bilgiler veren Ramazan Akdaş, “Hasta olmadan önce insanların tüketmesi gereken doğal bitkileri şöyle sıralayabiliriz. Zencefil, zerdeçal, çay olarak ıhlamur, ada çayı, hatmi çiçeği, nar çiçeği, kışlık olarak tüketebileceğimiz kantaron, papatya bu tarz şeyler insanların hasta olmadan da kullanabileceği, bünyesini ve bağışıklık sistemini düzeltecek, yüksek tutacak, hastalıklara karşı vücudu koruyacak en iyi ürünlerden bazıları. Hasta olduktan sonra hastalıklarla mücadele edebilmek için ise vücuda verebileceğimiz en kuvvetli şeyler ise arı sütü, bal, polen, propolis, arı ekmeği. Bu tarz besinleri tüketirsek vücut hastalıklarla, mikroplarla, virüslerle, enfeksiyonlarla daha iyi mücadele edecek kıvama gelir” dedi.
‘KIŞ ÇAYINI BİZ KARIŞIK, ATOM ÇAYI OLARAK TANIMLIYORUZ’
Kış çayının mevsim itibari ile en çok satılan ve en çok tüketilen ürünlerin başında geldiğini dile getiren Akdaş, “Kış çayı olarak bizim kendi karıştırdığımız kış çayımız var. Bunu biz karışık, atom çayı olarak tanımlıyoruz. İçerisinde ıhlamur, nane, ada çayı, hatmi gülü (hatmi çiçeği), ebegümeci var. Bu tarz şeylerin bulunduğu kış mevsiminde tüketebileceğimiz en iyi, en faydalı bitkiler var. Bu bitkilerin vücuda faydalarından bahsedecek olursak; özellikle kanın temizlenmesinde, vücuttaki enfeksiyonun daha çabuk dışarıya atılmasında ve hastalıklara karşı vücudun bağışıklığının kuvvetlenmesinde önemli rol oynarken, insanların daha doğal tüketebilecekleri en güzel bitkiler bunlar” ifadelerine yer verdi.
‘SALEBİN KİLOGRAM FİYATI 3 BİN 500 TÜRK LİRASI’
Salebin oldukça faydalı bir içecek olduğunu ve Türkiye’de kış aylarında en çok tüketilen içecekler arasında ilk sıralarda yer aldığını söyleyen Ramazan Akdaş, kilogram fiyatının ise oldukça yüksek olduğunu vurguladı. Akdaş, “Salep, kış aylarında ülkemizde en çok tüketilen sıcak içeceklerin başında gelirken vücuttaki kan değerlerinin yükselmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etkilidir. Mide rahatsızlıklarına iyi geldiği gibi hazmı da kolaylaştırır ve vücutta kanı daha iyi hareket ettirebildiği için vücudu ısıtır, ısıtmada da çok etkisi vardır. Lezzet olarak güzel ve toprakta yetişen doğal bir ürün olan salep çok pahalı bir bitki. Salebin kilogram fiyatı 3 bin 500 Türk Lirası. Salep, orkide bitki ailesinin birçok türünün toprak altı yumrularının toplanıp öğütülüp toz hale getirilerek elde ediliyor. Toz hale getirilen salep süt ile pişirilip hazırlanarak soğuk kış günlerinin vazgeçilmez bir içeceği oluyor” şeklinde konuştu.
‘DÜĞÜN MEVSİMİNDE EN ÇOK BAMYA SATIŞI YAPIYORUZ’
Yaz aylarında insanlarındış görünüşünedaha çok önem verdiğini ve kilo vermek için aktarlara bu yönde ürünleri sorduklarını, zayıflama ürünlerinin daha çok tüketildiğine dikkat çeken Akdaş, 180 adet sirke ürettiklerini de belirtti. Akdaş, en çok sattıkları ürünler konusunda ise şu bilgileri aktardı:
“Yazın daha çok zayıflama ürünleri satıyoruz, müşterilerimiz zayıflama ürünlerini yaz aylarında daha çok tüketiyor. Gıda takviyeleri de yaz mevsiminde daha çok tercih ediliyor. Yine her mevsim olduğu gibi baharat, bitkisel yağlar yazın da satılıyor. Bamya da yazın en çok satılan ürünlerinin başında geliyor. Yaz döneminde Afyonkarahisar’da düğünlerimiz çok olduğu için bamyayı çok satıyoruz. Karadeniz’den kendimiz getirttiğimiz kara kovan balı da yazın çok gidiyor.”
AVRUPA’DAN GELEN GURBETÇİLER TAKVİYE ÜRÜNLER ALIYOR
Akdaş, Avrupa’dan gelen gurbetçilerin yaz aylarında aktarlardan çeşitli bitkiler aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yaz aylarında Afyonlu olup Avrupa’da yaşayan ve Afyon’a Avrupa’dan gelen çok fazla insanımız var. Bu insanlarımız yazın gelip kovan kovan alıp götürüyorlar. Çay türü ve bağışıklığı kuvvetlendirici, güçlendirici ürünler yazın çok fazla satılmıyor. Yazın gıda takviyesi, zayıflama ürünleri çok gider yani vücuttaki suyu, ödemi attıracak ve yağı vücuttan söktürecek çay türü ürünler daha çok satılıyor. Bir de bizim sirke fabrikamız var. Kendimizin ürettiği, kendimize ait 180 çeşit sirkemiz var. Bu sirkelerimiz doğal, kendimiz mayalama sistemiyle yapıyoruz. Sirkelerimizin hepsi markalı ve Sağlık Bakanlığı’ndan onaylıdır. Yazın sirke tarzı ürünlerimiz de daha çok gidiyor.” Bekir Turan Vural-Kadir Aydın