Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı (2024-2028) Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, tüm sosyal politikaların merkezine aileyi koyduklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı himayesinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen toplantıda, ailenin korunması ve güçlendirilmesi çalışmalarına yepyeni bir boyut kazandırdıklarını belirten Göktaş, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 15 Mayıs ‘Uluslararası Aile Günü’nde açıklanan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’nın herkes için hayırlı olmasını diledi. Bakanlık olarak, ‘Güçlü Birey, Güçlü Aile, Güçlü Toplum, Güçlü Türkiye’ hedefi doğrultusunda tüm imkanları seferber ettiklerini vurgulayan Göktaş, afetler, küreselleşme, demografik değişimler, dijitalleşme ve bireyselleşme gibi etkenlerin aile bağlarını zayıflattığını ve insanları yalnızlaştırarak hayatın zorlukları karşısında korunmasız hale getirdiğini söyledi.
KÜRESEL ÖLÇEKTE YÜRÜTÜLEN DAYATMALARLA AİLE YAPISI TAHRİP EDİLİYOR
Tüm aile bireylerini tehdit eden zararlı akım ve alışkanlıkların aile yapısını ve değerlerini önemli ölçüde etkilediğini aktaran Göktaş, küresel ölçekte yürütülen dayatmalarla aile yapısının tahrip edildiğini, bu anlamda çocukları, gençleri ve aileleri korumanın bugün her zamankinden çok daha büyük bir sorumluluk arz ettiğini vurguladı. Göktaş, artık giderek yaşlanan bir dünyada yaşandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz de yaşlanıyor. Yaşlı, yani 65 yaş üstü nüfus oranının 2030’da yüzde 13’ü, 2040’ta yüzde 16’yı aşacağı öngörülüyor. Her ne kadar uzak görünse de 2080’de ülkemizde her dört kişiden birinin yaşlı olması bekleniyor. Küresel ölçekteki eğilime paralel olarak ülkemizde de evlilikler azalıyor. Ortalama ilk evlenme yaşı yükseliyor ve boşanma sayıları artıyor. Doğurganlık hızımız 2018’den beri nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altında gerilemeye devam ediyor. Bu durum sağlıktan ekonomiye, şehirleşmeden dijitalleşmeye, sosyal politikalardan çevre politikalarına kadar pek çok alanda değişimi ve riskleri beraberinde getiriyor. Bu nedenle küresel ölçekte yaşanan demografik değişim ve dönüşüme karşı bugün aileyi güçlendirmek zorundayız.”
‘ODAĞINA AİLEYİ ALMASI NEDENİYLE İLK OLMA NİTELİĞİ TAŞIYOR’
Göktaş, 16 bakanlık, 27 kamu kurum ve kuruluşu, üniversiteler ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle hazırlanan bu eylem planının ‘odağına aileyi alması’ nedeniyle ilk olma niteliği taşıdığına işaret etti. 2024-2028 yıllarını kapsayan eylem planının 5 stratejik amaç, 15 stratejik hedef ve 100 faaliyeti içerdiğini aktaran Göktaş, ‘Küresel Riskler ve Demografik Dönüşüm Karşısında Ailenin Korunması’, ‘Ailelerin Refah Düzeyinin Yükseltilmesi’, ‘Aile Odaklı Sosyal Politika ve Hizmetlerin Etkinliğinin Artırılması’, ‘Dijitalleşme Sürecinde Ailenin Desteklenmesi’, ‘Aileye Duyarlı Çevre Politikaları ile Ailelerin Afet ve Acil Durumlara Dayanıklılığının Artırılmasının beş temel stratejik amaçları olduğunu söyledi.
BOŞANMA HIZI EN YÜKSEK ÜÇ İL: İZMİR, ANTALYA VE KARAMAN
Bu amaçlar doğrultusunda ilk olarak genç ve dinamik nüfus yapısının korunması, nesiller arası dayanışmanın artırılması, aile fertlerinin sorun çözme becerilerinin geliştirilmesini hedeflediklerini vurgulayan Göktaş, dinamik nüfus yapısını korumak için farkındalık çalışmaları, evlilik ve aile algısını güçlendirecek faaliyetler planladıklarını, bu kapsamda politikaları doğurganlık hızının en düşük olduğu 3 il Karabük, Zonguldak ve Bartın ile boşanma hızı en yüksek olan üç il İzmir, Antalya ve Karaman’da pilot uygulamalarla belirleyeceklerine işaret etti.
“Ayrıca küresel riskler ile demografik dönüşüme karşı nesillerin muhafazası ve sürekliliğinin sağlanması için aile kurumunu korumak ve güçlendirmek en öncelikli amacımız” diyen Göktaş, şöyle devam etti:
AİLE BİREYLERİNİ DİJİTAL DÜNYANIN RİSKLERİNE KARŞI KORUMAK VE BİLİNÇLENDİRMEK İSTİYORUZ
“Bu kapsamda aileleri ve aile bireylerini tehdit eden her türlü şiddet, zararlı akım ve alışkanlıklara yönelik tedbirleri de hayata geçirmeyi hedefliyoruz. İkinci amacımız, ekonomik, sosyal, kültürel ve insani kalkınma ile yakından ilişkili olan ailelerin refah düzeyinin yükseltilmesi. Bu hedef doğrultusunda ailelerin sosyo-ekonomik hayata katılımını teşvik etmek, yeni bilgi ve becerileri kazanmalarını destekleyeceğiz. Ayrıca esnek ve uzaktan çalışma modeli ile mahalle tipi kreşler gibi uygulamalarla ailelere destek olacağız. Üçüncü amacımız ise aileyi merkezine yerleştirdiğimiz sosyal politika ve hizmetlerimizin etkinliğini ve erişilebilirliğini artırmak. Vatandaşlarımızın, standart uygulamaların benimsendiği, daha kurumsal ve daha kaliteli bir sosyal hizmetten faydalanması için faaliyetler yürüteceğiz. Dördüncü amacımız bir yandan medya ve teknolojinin bilinçli kullanımını teşvik ederken diğer yandan dijital dünyanın risklerine karşı aile bireylerini korumak ve bilinçlendirmek.”
‘AİLE İÇİ İLETİŞİM ZAYIFLIYOR, AİLE BAĞLARI ZEDELENİYOR’
Bakan Göktaş, her geçen gün çeşitlenerek artan dijital mecraların çocuk ve gençler başta olmak üzere bugün aile bireylerinin her birini ayrı ayrı etkilediğini söyledi. Dijital bağımlılığın arttığını, dijital içeriklerin zaman zaman çocukların masum dünyasını kirlettiğini aktaran Göktaş, “Aile içi iletişim zayıflıyor, aile bağları zedeleniyor. Medyada aile dostu içeriklerin daha fazla yer almasını sağlayacak, aile yapımızı ve değerlerimizi hedef alan yapımlara karşı da tedbirler alacağız. Dünyamızı daha yaşanabilir kılmak ve gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmamız gerekiyor. Bu nedenle bir taraftan çevreye olan duyarlılığını artırırken diğer yandan aile odaklı çevre politikalarının benimsenmesini amaçlıyoruz” diye konuştu. Ailelerin temel ihtiyaçlarını gözeten ve birlikte vakit geçirmesini kolaylaştıran aile dostu şehir anlayışının yaygınlaştırılmasını hedeflediklerine dikkati çeken Göktaş, bunun yanı sıra artan afet ve acil durumlara karşı ailelerin dayanıklılıklarını artırmanın bugünün dünyasında kaçınılmaz bir amaç olduğunu söyledi.
AİLE ENSTİTÜSÜ’NÜ HAYATA GEÇİRECEĞİZ
Tüm bu risklerle ve tehditlerle mücadele edilmesinin topyekûn bir çaba ve ortak sorumluluk gerektirdiğini vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti: “Ailenin hem kendi içinde hem de toplum içinde karşılaştığı sorunların üstesinden gelebilmesi için bütüncül bir anlayışla desteklenmesi ve korunması elzemdir. Bu kapsamda, toplumun tüm kesimlerinin eş güdüm içerisinde bulunması büyük önem arz etmektedir. İşbirliği içerisinde ailelerimizi koruyacak ve güçlendirecek çalışmalara imza atacağımıza inanıyorum.” Göktaş, aile odaklı sosyal politika ve hizmetleri yerel düzeydeki risk ve tehditlere göre özelleştirmek, koruyucu ve önleyici tedbirler almak için risk haritaları çıkaracaklarını dile getirdi. Mahalle bazlı sosyal hizmet modelini hayata geçireceklerini, danışmanlık ve psikososyal destekleri artıracaklarını belirten Göktaş, ailenin güçlendirilmesine yönelik politikalara temel sağlayacak aile araştırmalarının yapılması amacıyla Aile Enstitüsü’nü hayata geçireceklerini, eğitim programlarıyla kadının ve erkeğin, sevgi, merhamet, birlik ve beraberlik temelinde yuva kurmalarına destek olmayı sürdüreceklerini ifade etti. Aile ve Gençlik Fonu’yla, evlenecek gençlerin kuracağı yeni yuvaların sağlıklı ve güçlü temeller üzerinde yükselmesine katkı sağlayacaklarını anlatan Göktaş, Türk Devletleri Teşkilatı Birinci Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı’na ev sahipliği yapacaklarını söyledi. Birsen Mantaş