Programın açılışında, Afyon’un İslam tarihi açısından taşıdığı öneme değinildi. Akalın, Battal Gazi efsanesinin bilinenin aksine Eskişehir’de değil, Afyonkarahisar’da yaşandığını belirtti. “Afyon Kalesi eteklerinde Battal Gazi yaralandı, Türbedağ’a doğru çekildi. Ancak halkımızın %99’u bu tarihi bilmiyor,” diyen Akalın, bu değerlerin unutulmasının büyük bir kayıp olduğunu ifade etti. Ayrıca, Afyon Kalesi’nin çevresinde bulunan gizli geçitlerin, kuşatma dönemlerinde Bizans ordusuna nasıl hayat verdiğine dair çarpıcı bilgiler paylaştı.
Midas’ın Kızı Suna’nın Şifası Afyon’da Bulundu
Afyon’un efsanelerle bezeli tarihine dair diğer bir örnek ise Kral Midas’ın kızı Suna oldu. Akalın, Suna’nın bugünkü Gazlıgöl Kaplıcaları’nda şifa bulduğunu ve bu olayın bölgedeki ilk hamamın kurulmasına vesile olduğunu belirtti. Bu tarihi gerçek, Afyon’un kaplıca turizmine olan katkısını ve derin tarihî köklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Dünyanın İlk Müzik Yarışması Dinar’da
Akalın, dünyanın bilinen ilk müzik yarışmasının da Afyon’un Dinar ilçesinde yer alan Apameia Antik Kenti’nde gerçekleştiğini anlattı. Marcias ile Apollon arasında geçen bu müzik yarışmasının hikâyesi, Dinar’ın kültürel mirasını zenginleştiren unsurlardan biri olarak sunuldu.
Afyon’da 16. Yüzyılda Kadınların Yönetimdeki Yeri
Afyonkarahisar’ın tarihindeki başka bir ilginç detay ise, 16. yüzyılda üç kadın yöneticinin şehri yönetmesi oldu. Bu nadir tarihi olayın, Afyon’un kadınlara verdiği değerin ve dönemin ilerici yapısının bir göstergesi olduğunu belirten Akalın, “Dünyada böyle örneklere nadiren rastlanır. Ancak biz bu tarihi de yeterince anlatamıyoruz,” dedi.
Büyük Taarruz: Halkın Sessiz Kahramanları
Programda Büyük Taarruz sürecinde Afyon halkının rolü de geniş şekilde ele alındı. Akalın, Halil Ağa’nın, Haydar Ağa’nın ve diğer isimsiz kahramanların gösterdiği cesaret ve fedakârlık örneklerini anlatarak, “Afyon’un kurtuluşu sadece komutanların değil, halkın ortak direnişinin eseridir,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Büyük Taarruz öncesi verilen buğday çorbası ve kavurga gibi mütevazı öğünlerin de zaferin bedelini ortaya koyduğunu vurguladı.
Afyon’un Zengin Gastronomi Mirası
Habip Akalın, Afyon’un gastronomi alanındaki büyük potansiyeline de dikkat çekti. “Afyon’da köy düğünlerinde bile 10 çeşit yemek çıkarılır. Bugün pek çok ilin gastronomi şenliklerinde olmayan bir çeşitlilik Afyon’un köylerinde yaşatılıyor,” diyen Akalın, bu kültürel hazinenin doğru tanıtılamadığına da işaret etti. Doğal ürünler ve geleneksel yemeklerin yalnızca Afyon’un değil, Türkiye’nin de önemli bir gastronomi değeri olduğunun altını çizdi.
“Tarihini Bilmeyen Milletler Yok Olmaya Mahkûmdur”
Konuşmalarında Mehmet Akif Ersoy’un sözlerine sık sık yer veren Akalın, “Bir millet tarihini bilmezse yok olmaya mahkûmdur” diyerek gençlere ve izleyicilere tarih bilincinin önemini bir kez daha hatırlattı. Afyon’un savaş alanları, şehitlikleri ve kahramanlık hikâyelerinin genç kuşaklara anlatılması gerektiğini vurguladı.
Afyon’un Tanıtımında Eğitim Projeleri Etkili Oluyor
Habip Akalın, Afyon Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen kültürel eğitim projelerini de takdir etti. Afyon’a tayinle gelen öğretmenlerin önce şehrin tarihini ve kültürünü öğrendiğini belirten Akalın, bu uygulamanın uzun vadede Afyon’un tanıtımına ve kültürel değerlerinin korunmasına büyük katkı sağlayacağını söyledi.