Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Çocukların futbol hayatına dokunuş yapmak istiyoruz’

Ege Futbol Kulübü olarak Afyonkarahisarlı çocukların futbol hayatına bir dokunuş yapmak istediklerini söyleyen kulübün kurucusu Muaz Kurtay, “Kulübümüzdeki yetenekli çocukları Afyon’da belli bir aşamaya çıkartmak için, futbolun seyrini değiştirmek için mücadele veriyoruz” dedi.

Ege Futbol Kulübü olarak

Ege Futbol Kulübü kurucusu Muaz Kurtay, Afyonşehir Gazetesi’ne verdiği özel röportajda pandemi sürecinde Ege bölgesinin mavisini ve yeşilini birleştirerek kurduğu kulübü hakkında değerlendirmelerde bulundu. Aslen İscehisarlı olan Kurtay, 2017 yılında üniversite öğrenimi tamamladıktan sonra bu işin içinde olma düşüncesi ile antrenörlük sürecine başladığını belirtti. Bursaspor Futbol Okulunu Afyonkarahisar’a taşıyarak altyapının temellerini oluşturduğunu dile getiren Kurtay, 2 yıllık sürecin ardından kulüpleşme bünyesine geçtiklerini söyledi. İş ahlakı ve disiplinin olduğu yerde her zaman başarıya ulaşılabilindiğini aktaran Kurtay, kulübünün misyonu ile vizyonu hakkında şöyle konuştu: “İş ahlakının, iş disiplinin olduğu yerde her zaman sonuca başarıya ulaşılabiliyorsunuz. Amatör camialarda özellikle lisansız oyuncu oynatmak veya usullere uymamakla ilgili sıkıntılar mevcut. Kulübün her zaman ne kural varsa o kuralların dışına çıkmayacağına, bu kurallar çerçevesinde hedefleri doğrultusunda her zaman başarı odaklı olması gerektiğine karar vererek kendime söz verdim ve bu yola çıktık. Bizim misyonumuz ve vizyonumuz kulübümüzü bölgede ve Afyon’da duyurmaktı ve biz bunu başardık. Bölgede 3 tane Türkiye Şampiyonasına gittik, Türkiye’nin hemen hemene çoğu illerinde biz tanınma aşamasına geldik ve artık tanınıyoruz. Son 2 yıl içerisinde çok önemli başarılar elde ettik, bunların 5 tanesinde namağlup şampiyonluğumuz var. U-12, U-13, U-14 iki defa üst üste Afyon’da şampiyon olduk ve U-15, U-16’da da şampiyonluklarımız var. Bunların en önemli noktası da namağlup olmaları, yenilgisiz olmaları. Biz sadece başarı odaklı çalışmıyoruz, insanlar bazen yanlış lanse ettirebiliyor. Biz sahada çalışmalarımızı futbol terimi içerisinde yaparken doğru planlama, doğru program ortaya çıktığında karşımıza başarı çıkıyor. İnsanlar diyor ki ‘Kupa odaklı, başarı odaklı.’ Hayır biz saha içerisinde doğru çalışıyorsak zaten bize o kupa geliyor. Bununla birlikte bizim temel faktörümüz Türk futboluna oyuncu kazandırmak. Biz bu düşünce ile 3-4 yılda bizde yetişen 2011’li oyuncumuzu son 6 ay içerisinde Gençler Birliği Spor Kulübünün alt yapısına gönderdik. 1,5-2 yıl bizde eğitim gören 2013’lü kalecimizi daha 2 ay önce Ankaragücü’ne verdik. Afyonspor’a ise yaklaşık 2 yıl içerisinde 16-17 oyuncu kazandırdık ve hala aktif olarak akademi liglerinde, diğer gruplarda çalışmaya devam ediyor, gönderdiğimiz oyuncularımız. Öğrencilerimizde bizleri bu konuda gururlandırıyorlar.”

Muaz Kurtay kimdir?

Kurtay’ın yaptığı açıklamalarından önemli satırbaşları şu şekilde: “Ben Muaz Kurtay 1990 doğumluyum. Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesinde dünyaya geldim. 8 yaşından itibaren uzun süredir futbolun içerisindeyim. Son 2 yıl içerisinde futbolu bıraktım. Futbolu bırakmamın sebebi ise antrenörlüğe yönelmek için bıraktım. Şimdide Afyonkarahisar’da faaliyet gösteren Neziha Arslan okullarında beden eğitimi öğretmeni olarak eğitim-öğretim hayatıma devam ediyorum. Kendim kurduğum bir Ege Futbol Kulübüm adı altında bir kulübüm var. Kulübümüzdeki yetenekli çocukları Afyon’da belli bir aşamaya çıkartmak için, futbolun seyrini değiştirmek için mücadele veriyoruz. Hayatı futbol olan birisiyim, hayatı spor olan birisiyim.

Spor kulübünüzün hikayesini ve kuruluşunu anlatır mısınız?

Ege Futbol Kulübü gelişme aşaması şu şekilde; 2017 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra futboldan kopamayacağımı düşündüğüm için bu işin içerisinde antrenörlük kısmında yani saha kenarı kısmını da dahil etmek istedim. Daha sonraki süreçte Bursa’da yaşadığım zamanlarda Bursaspor Futbol Okulunu Afyon’a taşımak istediğimde Bursaspor Futbol Okulu ile Afyonkarahisar’da bir etkileşim yaptık ve burada bir şube açtık. 1,5-2 yıl civarında hem futbol hayatıma devam ederken, hem de alt yapını temel taşlarını oluşturmaya başladık. 2 yıl Bursaspor ile çalıştıktan sonra artık kendi ayaklarım üzerinde durabileceğimiz, kendi söz hakkımızın olabileceği bir kulüpleşme bünyesine geçmek istedik ve bu sayede Ege Futbol Akademisi ortaya çıktı daha sonrasında ise Ege Futbol Kulübü oldu. Hüseyin Şahin ile beraber amblemini kendimiz oluşturduk ismini kendimiz koyduk, renklerini Egenin mavisi ve yeşili ile birleştirdik. Kendi içimizde bir yönetim oluşturduk ve 2020 yılında pandemi sürecinde kulübümüzü kurmuş olduk. Pandemi sürecinden sonrada faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz.

Kulübünüzün antrenman ve faaliyet programı nasıl işliyor?

Kulübümüzü iki çatı altında çalıştırıyoruz. Ege Futbol Akademi olarak futbol okulumuz bünyesinde birde lisanlı futbolcuların bulunduğu kulübümüz var. Akademideki küçük yaş gruplarını halı sahalarda çalıştırıyoruz çünkü onlar için en ideal olan yer şuanda halı sahalar. Kulüp bünyesindeki oyuncu gruplarımızda belediyenin bize sağladığı imkanlar dahilinde stadyumdaki sahalarda çalışıyoruz. Lisanlı olan oyucularımızın çalışmalarına hemen hemene hepsine ben katılıyorum. Futbol okulunda ise diğer antrenör arkadaşlarımız ilgileniyor. Kendisini bu anlamda geliştirmek isteyen üniversiteli arkadaşlarımızda ilgileniyor, onlarla birlikte güzel bir ekip olduk ve başarılı bir şekilde ilerlemeye çalışıyoruz. Çalışmalarımız saha ve tesis anlamında Kocatepe Spor Kompleksinde devam ediyor.

Kulübünüzün en büyük başarılarından bahseder misiniz?

Kulübümüz uzun yıllara dayalı bir başarıya sahip dahil ama örnek verecek olursak son 1,5-2 yılda 3 tane namağlup şampiyonluğumuz vardı bir sezon içerisinde farklı kategorilerde. Bunun öncesinde kendimde Afyon altyapısında yetişmiş biri olarak önceden 3-4 maç yapıp Türkiye şampiyonalarına gidiyorduk. Şimdi futbol okullarının çoğalmasından dolayı bunlar içerisinden sıyrılıp şampiyon olmak bizim için önemli. En önemli şampiyonalar tabiki Türkiye Şampiyonalarına gitmek, geçen sene U-14 ve U-16 takımlarımızla katıldık. Artık bunlar bizim için önemli bir faktör ve başarı. Biz kurumsal bir takım ya da herhangi bir belediye takımı değiliz, çok zor şartlarda ilerleyen, velilerle ya da bulmuş olduğumuz sponsorlarla desteklenen bir kulübüz. Bunun dışında bizim bir yerden gelen ve akan paramızda yok. Buna rağmen en büyük başarımız bu tarz maddi imkansızlıklara rağmen bu başarıları elde etmemiz diyebilirim.

Kulübünüzün genç yeteneklere destek verme politikası nedir?

Bununla ilgili bir çalışma yaptık, bilimsel ve kendi fiziksel gelişimlerini geliştirebilmeleri için Ege Performans Stüdyo diye Afyon’da ve bölgede tek bir stüdyo açacağız 3-4 hafta gibi yakın bir zamanda. Diyelim ki bize gelen öğrenci saha içerisinde yetenekli, oyun anlamında ve oyun zekası da yetenekli ama öğrencinin fiziksel anlamda zayıflığı var fiziğinin yerine gelebilmesi için bireysel antrenmana ihtiyaç duyuyor, yeterli kalmıyor saha içerisinde sadece takımla beraber antrenman yapması. Bununla ilgilide yetenekli gördüğümüz oyuncu gruplarının önünü açarak 3-4 haftalık gibi bir zamana yaydırarak onları antrenman programına dahil edeceğiz ve önemli bulduğumuz gidebileceği anlaşabileceği takımlara göndererek deneme antrenmanlarına katacağız. En önemli nokta benim üniversite arkadaşlarımdan tutun normal futbol oynadığım arkadaşlarımın hepsi neredeyse Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, alt yapılarında çalışıyorlar. Biz onlarla sürekli iletişim halindeyiz ve yetenekli çocuklarımızı o bölgelere gönderip diyoruz ki ‘Oyucumuzu görün, takımınızla birlikte antrenmanlara katılsın’ diyerek onların önünü açıyoruz. Afyon’da kesinlikle bizim kulübümüzün dikkat ettiği en önemli noktalardan birisi bir çocuğun futbol hayatına dokunuş yapmak. Afyon bölgesinden çıkarıp farklı bir bölgeye, farklı bir anlayışına ve farklı futbol akışıyla devam etmesini sağlamak bizim için çok önemlidir.

Kulübünüzün hedefleri nelerdir?

Kendimize ait çizgilerimizi bozmadan bir yandan da başarılarımıza devam ederken, oyuncularımızı Türkiye’nin en iyi alt yapılarına göndermek. Oyuncularımı yurt dışına neden gönderemeyelim, Türkiye Milli Takımında birçok gurbetçi oyuncumuz var. Bunlarla alakalı büyüklerimizle hocalarımızla sürekli görüş alış-verişi yapıyoruz zaten.  Yakın gelecekte ise hedeflerimiz arasında çocuklarımıza sporu sevdirmek, futbol sadece bir spor olmadığını hayatlarının bir parçası olduğunu, futbolun güzelliğini, futbolun kötü yanlarından uzaklaştırarak çocuklara bunları sürekli aşılamak. Çocuklarımızın yüzünün gülmesi, onları bir şekilde heyecanlandırmak veya futbolcu olamasalar bile hayatı güzel şekilde aşılamak, gelecekte de yetenekli olan oyuncularımızın çalışma sistemlerine devam ederek hiçbir formatımızın dışına çıkmadan devam etmek.

Oyuncularınızla aranızdaki iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?

Futbol antrenörleri kesinlikle futbolculuktan gelmeli. Çünkü biz oradaki suyun, arkadaşlığın, ortamın, yedek oturan oyuncunun psikolojini hepsini tattık. Yedekte oturması lazım, tribüne de çıkması lazım. Futbolun içerisinden geldiğim için çocuklarımla arkadaş gibiyim ama her hangi bir yerde beni gördüklerinde hepsi tam tekmil sıraya geçmiş ve ısınmaya hazır bir şekilde bekliyorlar. Oyuncularımızın hepsinin bana karşı saygısı, sevgisi ve seviyesi vardır. Seviyenin üzerine çıkmamaya çalışıyoruz eğer çıkarsak iş ciddiyetsizliğe döner ve sonucunda farklı şeyler çıkabilir. Çünkü özellikle 13-14 yaşından sonra artık ergenliğe giriş çağları olduğu için çocukların bizi dinlememeye, umursamamaya ve disiplinden kopmaya başlıyorlar. Bu durumda da iş bize düşüyor. Bizlerin yönlendirmesiyle hayatına dokunarak sporun içerisinde tutmaya çalışıyoruz. Günümüzde spordan uzaklaşıp kötü alışkanlıklara başlayan çocuklara dönüşmeye başlıyorlar.

Afyon’da sporun bir dalı olan futbolu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İlimizde maalesef altyapı dışında futbol son iki yılın haricinde yok denecek kadar bitik bir durumdaydı. Son iki yılda futbol okullarının gelişmesiyle değişmesiyle belli bir seviyeye çıktı ama hala yeterli değil. Tabiki büyükşehir illeriyle yarışma seviyesine çıkamazsınız. Hem yetenek konusunda, hem de ailelerin futbola bakış açısından dolayı. Afyonspor alt yapılarına gelecek olursak futbol okullarını da geçtim, özellikle ilçelerde kesinlikle futbolla ilgili her hangi bir yatırım olmuyor. Neden olmuyor kısmına da gelecek olursak Sandıklı ve Bolvadin’i biliyoruz. Bolvadin de biraz hareketlilik var her yaştaki kategorilere katılmaya başladılar son yıllarda ama onun dışında U-11 ve U-12 yaşlara bakan yok. Ağaç yaş iken eğilir ve meyveler verir. Afyonspor’un alt yapı ile bakış açısını hala daha düzeltilmediğinde biz futbol okulları olarak çevre illerden, büyükşehirlerden inanılmaz gerideyiz. Afyon diğer illerden kötü durumda Türkiye olarak Avrupa’dan en az 15-20 gömlek gerideyiz, kimse bunu inkar etmesin.

Afyonspor hakkında neler söylemek istersiniz?

Bunların olmasına en büyük sebepte liyakatsiz yönetim, her alanda bizim liyakate, hak edenin hak ettiği noktada bilimsel olarak ve bilinçli insanların, bu işin içerisinden gelen, bu işi bilen insanların belli bölgelerde kalması lazım. Siyasi görüşlere hiçbir şekilde bakılmadan tamamen futbol odaklı ve gelişim odaklı ilerlersek Afyon’daki futbolun gelişeceğine inanıyorum çünkü çok yetenekli çocuklar var. Temel taşlarımızı liyakat üzerine ve hak edenin hak ettiği noktada ilerlemesiyle futbolu değiştirebiliriz. Yoksa gerçekten çok zor ve kötü durumdayız. Afyonspor’da yine bu sene maddi imkansızlıklar yaşadık. Afyonspor’un bu sene kim onuru haysiyetini kurtardı diyecek olursak yine Afyonlu çocuklar kurtardı. 8-9 tane Afyon’un alt yapısından yetişmiş öğrenci grupları kurtardı. U-19’da oynayan çocuk birden profesyonel oldu ve Afyonspor’u bu sene ikinci ligde tuttular. Onlara da bu anlamda buradan hepsine tebriklerimi iletiyorum. Aynı zamanda Afyonspor’da son süreçte ilk defa teknik ekibin de Afyonkarahisar’dan yetişmiş antrenör arkadaşların olması da gurur verici ama bunu ilerletmek lazım. Afyonspor’un yaşaması gerek, yaşadıkça biz yaşayacağız, yaşadıkça bizim çocuklarımız orada oynama hevesine kapılacaklar. Zengin ekonomik durumu iyi olan yöneticiler olsun bunun yanında futbolu da bilen yöneticiler olsun ve bu futbolu temelden basamak basamak çıkarak her kategoriye farklı farklı bakış açısıyla geliştirmemiz lazım. Kurumsal bir zihniyetle yürütülmesi gerek yoksa ilerleyen süreçlerde kesinlikle ligden düşeriz.

Endüstriyelleşen futbolu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Futbol evrensel bir oyun demek ve futbolun temelinde bilimsellik var. Teknolojik aletlerinde artık kullanıldığı ve olması gerektiği bir noktadayız ama ben futbolun doğasının bozulduğunu düşünüyorum. Bir VAR hakeminin veya başka şeylerin olması bence futbolun doğasını bozuyor. Teknolojinin futbol içine girmesine karşıyım ama antrenmanlarda hariç, antrenman biliminde tamamen bilimsel olarak teknolojinin var olması gereken noktalar. Bu konuda Türkiye’de yavaş yavaş bir gelişim kaydediyoruz ama hala gerideyiz.

Eklemek istedikleriniz var mı?

Afyonşehir Gazetesine nazik davetlerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum. Biz dilimiz döndüğünce bir şeyler ifade etmeye çalışıyoruz umarım bu söylediklerimiz yerlerine ulaşır ve o birileri bazı şeyleri düzeltmek için düğmeye basar ve değişim başlar. Bizde futbol ve Afyon için taşın altına elimizi değil gövdemizi koymaya hazırız.” Bekir Turan Vural-Kadir Aydın (Özel)