Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim-İş: Her gün biraz  daha yoksullaşıyoruz!

  Eğitim-İş sendikasına üye

 

Eğitim-İş sendikasına üye öğretmenler, bir günlük iş bırakma eylemi kararı aldı. Şube Başkanı Yalçınkaya:  “Bugün bizim halimizi görmezden gelenlere, isyanımıza kulağını kapatanlara karşı üretimden gelen gücümüzü kullanacağız! Bir günlük iş bırakma eylemimizle sesimizi herkese duyuracağız.”

 

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-iş) Afyonkarahisar Şubesine üye öğretmenler, dün derse girmedi. Eğitim-İş Şube Başkanı N. Çağdaş Yalçınkaya, “Bugün bizim halimizi görmezden gelenlere, isyanımıza kulağını kapatanlara karşı üretimden gelen gücümüzü kullanacağız! Bir günlük iş bırakma eylemimizle sesimizi herkese duyuracağız” açıklamasında bulundu. Sendikaya üye öğretmenlerle birlikte bir açıklama yapan Yalçınkaya, kamu emekçilerinin ve emeklilerin geleceğine el konulduğunu ileri sürdü, “Her gün biraz daha yoksullaşıyoruz, emeğimiz ucuzluyor” görüşüne yer verdi. Yalçınkaya, “Ağustos 2021’de yandaş sendikayla imzalanan sözde toplu sözleşme ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin geleceğine el konulmuş, adeta sefalete mahkum edilmiştir” görüşünü ortaya koyduğu açıklamada özetle şunları kaydetti:

İŞSİZ SAYISI 7 MİLYON 870 BİN KİŞİYE ULAŞTI

“2022 bütçesinden; memura, dar gelirliye, esnafa, çiftçiye, emekliye, işçiye;  vergi, zam, açlık ve yoksulluk çıkmıştır. Türk Lirası hızla değer kaybederken kurdaki dalgalanmalar biz emekçilerin belini iyice bükmüştür. Bu karanlık ekonomik tablo karşısında, aylardır meydanlarda çağrıda bulunuyoruz. ‘Zam, Kriz, Yoksulluk; Tükeniyoruz!’ diyerek peş peşe yapılan zamları, yaşadığımız ekonomik kriz ve derin yoksulluğu haykırıp, siyasi iktidarı önlemler almaya çağırıyoruz.  Ancak tüm bu çağrılarımıza ve taleplerimize yanıt verilmediği gibi her gün biraz daha yoksullaşıyoruz, emeğimiz ucuzluyor. Ülkedeki işsizlik oranı ise tavan yapmış, işsiz sayısı 7 milyon 870 bin kişiye ulaşmıştır.  Türkiye, Dünya Sefalet Endeksi’nde 156 ülke içinde 21. sırada yer almıştır. Asgari ücrete yaptığı zam da boş çıkmıştır. Marketlerdeki fiyatlar, yeni vergi zamlarıyla birlikte asgari ücretin zamlı hali bile geçen sene aynı ayda sahip olduğu alım gücünden çok aşağıda kalmış, zam şimdiden erimiştir.

GIDAYA YÜZDE 100 ZAM GELDİ

Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in Aralık ayı araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilmesi için yapması gereken zorunlu harcamaları gösteren yoksulluk sınırı 13 bin 598 liraya, açlık sınırı ise 4 bin 652 liraya yükselmiştir. 1 yılda tüketilmesi zorunlu olan tüm gıda maddelerine yüzde 100’ü aşan oranlarda zam gelmiştir. Gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 2 bin 6 lira artmıştır.

İŞTE EMEKÇİLERİNİN PAYINA DÜŞENLER

Peki, bu şartlar altında fedakarca çalışan yaşamaya çalışan biz eğitim emekçilerinin payına ne düşüyor:

  • Tiyatrodan ibaret olan toplu sözleşme görüşmelerinden gelen trajikomik ücret zamları ve peşi sıra gelen sefalet.
  • Liyakatsizce atanmış yöneticilerin hadsizlikleri; azar, keyfi disiplin cezaları ve mobbing…
  • Kadrolu, sözleşmeli, ücretli adı altında kategorize edilerek, ayrıştırılarak sömürülme.
  • İş güvencemizi ortadan kaldıracak, öğretmenler odasını bir kez daha bölecek olduğu halde bize müjde gibi sunulmaya çalışan Öğretmenlik Meslek Kanunu.
  • Gericileştirilmiş, piyasacılaştırılmış bir eğitim sistemi.

Bugün bizim halimizi görmezden gelenlere, isyanımıza kulağını kapatanlara karşı üretimden gelen gücümüzü kullanacağız! Bir günlük iş bırakma eylemimizle sesimizi herkese duyuracağız. Bugün derse girmeyeceğiz ve meslek büyüğümüz Fakir Baykurt’un dediği gibi ders vereceğiz! Bugün dünyada Başöğretmen ünvanı taşıyan bir liderin kurduğu tek ülke olan Cumhuriyetimizde, öğretmenlere ve öğretmenliğe pranga vurulamayacağını göstereceğiz.

EĞİTİM-İŞ’İN TALEPLERİ

  • İnsanca yaşamak için tüm eğitim emekçilerinin maaşlarına yüzde yüz zam istiyoruz!
  • Sistematik ve hadsiz saldırılar altındaki meslek onurumuza tekrar kavuşmak istiyoruz!
  • Tüm eğitim emekçileri için kadrolu, güvenceli çalışma ve insanca çalışma şartları istiyoruz!
  • Nitelikli eğitimin sürdürülmesinde en önemli paydaşlar arasında olan idari, yardımcı ve teknik personellerin taleplerinin yerine getirilmesini, Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin ayrım gözetilmeksizin eğitim çalışanlarının tümüne ödenmesini istiyoruz.
  • Eğitim çalışanlarının görev tanımlarının yapılmasını, angarya çalışmaya son verilmesini istiyoruz.
  • Üniversitelerimizde bilimsel, idari ve mali özerklik istiyoruz.
  • Üniversitelerimizde akademik ve idari kadrolar arasındaki keskin çizgilerin azaltılmasını, görevde yükselme koşullarının liyakat sistemine göre yapılmasını, akademik teşvik ödeneğinin akademik alanların şartları göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesini, akademisyenleri gerçekten teşvik edecek oranlarda olmasını istiyoruz.
  • Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesiller için laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim istiyoruz!

HAKLARIMIZI SÖKE SÖKE ALACAĞIZ

Ve şüpheniz olmasın ki alacağız! Bu yoksulluk, bu sömürü artık yeter! Gün umutsuzluğa kapılma, kendini çaresiz ve güçsüz hissetme günü değildir. Gün dayanışma günüdür, mücadele günüdür. Üreten emekçileriz, sesimiz, sözümüz var. Hep birlikte güçlüyüz.

Biz eğitim emekçileri, bugünün gerçekliğini TÖS’ten TÖB-DER’den Köy Enstitülerinden devraldığımız tarihsel mirasla yoğuracağız. Nazım’ın dediği gibi ağır ellerimizi toprağa basıp doğrulacağız. Bugün burada bulunan ve iş bırakma eylemimize destek olan tüm eğitim emekçilerini de selamlıyoruz. Mücadelemizi tüm haklarımızı elde edene kadar, eğitim emekçilerine insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayana kadar sürdüreceğiz, haklarımızı söke söke alacağız!”HİSAR