‘İyi Parti’de kongre sonucu çok karışık 40 yıllık siyasetçiyim, olaya Fransız’ım’

Yerel seçimlerde istenilen başarıya ulaşılmadığı için Genel Başkan Meral Akşener tarafından ilan edilen İyi Parti olağanüstü kongresi bugün Ankara’da yapılacak. İyi Parti 5. Olağanüstü Kurultayı’nda, Akşener’in yeniden genel başkanlığa aday olup olmayacağı belirsizliğini korurken, Grup Başkanı Koray Aydın, Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın genel başkan adaylıklarını açıkladı. 

MISIRLIOĞLU, AFYONŞEHİR’E KONUŞTU

Bugün yapılacak İyi Parti 5. Olağanüstü Kurultayı öncesi İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu’na kongre öncesini ve sonrasını sorduk. Afyonşehir muhabiri Bekir Turan Vural’a açıklamalarda bulunan Mısırlıoğlu, “Genel başkan adaylarımızın üçü de kıymetli bizim için. Ben, üçünün de siyasi secerelerini, geldikleri yeri ve geçmişlerini biliyorum. Dolayısıyla başarılı, iyi yetişmiş bir tabandan geliyorlar. Siyasi geçmişleri, temelleri sağlam, o konuda ben sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum” dedi.

KILIÇDAROĞLU MİLLET İTTİFAKI’NA SÖZ VERDİĞİ HALDE KENDİ İSMİNİ DAYATTI

“Yerel seçimde istediği başarıyı elde edemeyen İyi Parti’nin kongresi yarın başlayacak, bu sürece nasıl gelindi?”

“Bu sürece çok amaçlı, çok yönlü bakmak lazım. İyi Parti olarak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin göstermiş olduğu adaylara 2019 yılındaki yerel seçimlerde Türkiye’nin çok büyük bir bölümünde destek vererek bu büyükşehir belediyeleriyle birlikte bazı il belediyelerinin de içinde olduğu Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının kazanılmasını sağladık. Bu kazanılan seçimlerden sonra Türk milletine yeniden bir umut yeşerdi, yeniden bir umut doğdu ve 2023 yılında cumhurbaşkanlığının bizim tarafımızdan gösterilen adayın kazanacağıyla ilgili bir karar oluştu. Genel Başkanımız ‘ben aday olmayacağım ama Türk milletini mutlaka bu kör kuyunun içine bir daha düşürmeyeceğiz. Ben fedakarlık yapıyorum, kendim lider olarak aday olmayacağımı deklare ediyorum. Ama bir şartım var. Milletin, kazanacak aday noktasındaki talep ve istekleri doğrultusunda, ilk turda bu seçimi kazanacak bir adayla bu seçime gitmemiz lazım’ diyerek, bu hususu muhatabına iletti. Muhatabı da bu doğrultuda garanti vererek, kesinlikle ben de, ‘Bir lider bile benim adaylığıma karşı çıkarsa aday olmayacağım. Onun için müsterih olun. Kazanacak adayla seçime gireceğiz ve 13’üncü cumhurbaşkanı bizim adayımız olacak’ diyerek taahhüt etmesine rağmen, ulusal basın önünde verdiği mülakatlarda, canlı yayınlarda bunun üstüne basarak duyurmasına rağmen, adaylık belirlemesine gelindiği noktadaki o son toplantıdır. 2 Mart 2023 tarihindeki o toplantıda, oturulan masada önümüze bambaşka bir sistem konuldu. Yanına almış olduğu 4 tane siyasi parti lideriyle, onlarla milletvekilliği anlamında kendi partilerinden değil de, Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday göstererek onlara grup kuracak noktada milletvekilliği sayısı taahhüt ederek ve kendisini de cumhurbaşkanı adayı olarak onaylanmasında bir fikir birliğine varmış 4 muhalefet partisi,  bir de Kemal Kılıçdaroğlu. 5 Liderin bir araya gelerek, Meral Akşener’e masada Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının onaylamasını, onaylamadığı takdirde masadan kalkıp gidebileceği konusunda bizzat Kılıçdaroğlu tarafında bir telkinde bulunulmuştur. Buna bağlı olarak da Genel Başkanımız bunun böyle olmayacağını, yanlış yapıldığını, ‘Ben iki yıldır milleti geziyorum. Milletimiz bizden iktidar bekliyor ve Türkiye’nin 81 illinde sokak sokak gezdim, esnafı gezdim, vatandaşları dinledim, pazar yerlerini gezdim. Bunların hepsi kazanacak aday istiyor ve bu adaylardan iki kişinin ismi öne çıkıyor. Bunlardan birisi Ekrem İmamoğlu, birisi de Mansur Yavaş. Bu ikisinden birini aday yaparsak, biz bu seçimi ilk turdan alıyoruz. Bunların birisi üzerinde bir mutabakat sağlayalım. Kendi enaniyetimizden vazgeçelim. Millet bizden bunu bekliyor’ diyerek konuşmasını yapmasına rağmen Kılıçdaroğlu, ısrar ve inatla kendisinin aday olacağını, başka adayların konuşulamayacağını, ismi geçen adayların kendi partisinin belediye başkanı olduğunu, dolayısıyla Akşener’in sözlerinin etik bir davranış olmadığını belirtti.

GÖRDÜK Kİ GENEL BAŞKANIMIZ HAKLI ÇIKTI

Bizim parti içi meselemize müdahil oluyorsunuz gibi bir sitemle karşılaşınca Genel Başkan masadan kalkıyor. Yaşanan bu olaydan sonra Genel Başkanı ikna edildi. 2023 genel seçimlerini icra ettik. Ancak gördük ki Genel Başkanımız haklı çıktı. Keşke haklı çıkmasaydı da kazanılsaydı. Haklı çıktı ve bu doğrultuda da maalesef 2024 mahalli idareler seçimlerinde de ismi geçen büyükşehir belediye başkanlarının aslında ne kadar da yerli yerinde olacağın milletimiz gösterdi, görmeyen muhalefet kanadına. O isimlerden birisi o gün cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmiş olsaydı, bugün Türkiye’yi 11 aydır bizim cumhurbaşkanı adayımız yönetiyor olacaktı. Bu yerel seçimlere kadar da insanımız bu kadar haksızlığa, hukuksuzluğa mağdur edilmeyecekti. Ekonomik kriz bu kadar üzerimize binmeyecekti.

AFYON’DA 25 BİNİN ÜZERİNDE OYUMUZ KÖKSAL’A GİTMİŞTİR

Genel idare kurulu üyelerimiz ve milletvekillerimiz, 31 Mart yerel seçimlerine giderken de hür ve müstakil gitme kararı aldı. Kendi başımıza katılacağımız seçimlerde, bir sonraki seçime kendi teşkilatlarımızı hazır hale getirerek, Genel Başkanımız 2028’i hedefleyerek bir yol haritası belirledi. Bu yol haritası doğrultusunda da 31 Mart yerel seçimlerini Türkiye’nin her yerinde aday çıkararak atlattık. Yerelde, belediye başkanlığı seçimlerinde toplumun büyük bir kesimi Adalet ve Kalkınma Partisi’nden de bıkmıştı, ekonomik anlamda artık dayanamıyordu toplumumuz. Emeklilerin durumu, 10 bin liralık maaşla yaşamaya çalışan emeklilerimiz var bizim. Ev kirasının 10 bin lira olduğu şartlarda bir emeklinin 10 bin lira maaşla geçinmesinin imkanı yok. Millet 31 Mart seçimlerinde bunların karşısında, kendi içlerinde bir birliktelik, iş birliği sağlayarak mevcut iktidara bir ders vermiştir. Bizim de büyük bir çoğunluğumuz, Afyon merkez özelinde söyleyeyim, 25 binin üzerinde oyumuz Cumhuriyet Halk Partisi Adayı Burcu Köksal’a gitmiştir. Yeter söz milletindir, sloganı bir kez daha 31 Mart’ta sandıklarda gerçekleşmiştir.”

BEN ÇOK ÜZGÜNÜM

Buna bağlı olarak da Genel Başkanımız bir söz verdi, ‘Biz yerel seçimlerde umduğumuz oyu alamazsak ben gereğini yapar, genel başkan adayı olmam’ dedi. Ben çok üzgünüm. Meral Akşener bu partinin, bu milletin ve bu devletin yetiştirdiği çok kıymetli bir devlet insanıdır. Bir kadın siyasetçi olarak Meral Akşener’in Türk siyasetinde olması gerektiğini düşünen bir insanım ancak aldığı karardan döndürmek imkansız. Tekrar aday olması konusunda çok uğraşıldı, kesinlikle kapıları kapattı, aday olmayacağını, millete verdiği sözü tutacağını, evine çekileceğini söyledi. Biz de bu doğrultuda yarın (bugün) kongre yapacağız ve üç tane genel başkan adayımız var.

BU NOKTAYA GELİNMESİNDE HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR

“Bu noktaya gelinmesinde genel başkanın mı, parti teşkilatının mı sorumluluğu daha çok?”

“Hepimizin sorumluluğu var. Bu noktaya gelirken genel başkan bu kararı tek başına almadı. Bu kararı alırken il başkanları, ilçe başkanlarına, genel idare kurulu üyeleri, divan üyelerine, milletvekillerine, kurucularına sordu. Yüzde üzerine, yüzdelere vurduğumuzda büyük bir çoğunluk kendi başımıza seçime girme noktasında destek verdik. Dolayısıyla bu destek verenler bugün çıkıp da ‘Bizimle alakası yok, bunun sorumluluğu Meral Akşener’dedir’ diyerek, işin içinden sıyrılamayız. Herkes sorumlu. Bu noktada kimsenin kimseyi suçlamaya hakkı yok. Hepimiz ortak bu işin sorumlularıyız.”

GENEL BAŞKAN ADAYLARIMIZIN HER BİRİ KENDİ DALINDA UZMAN İNSANLAR

“Genel başkanlık için üç aday var, partiyi hangi aday daha ileriye ve istenilen noktaya taşır?”

“Genel başkan adaylarımızın üçü de kıymetli bizim için. Ben, üçünün de siyasi şecerelerini, geldikleri yeri ve geçmişlerini biliyorum. Dolayısıyla başarılı, iyi yetişmiş bir tabandan geliyorlar. Siyasi geçmişleri, temelleri sağlam, o konuda ben sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Ama her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Her biri kendi dalında uzman insanlar. Koray Aydın; İyi Parti’yi üç ay içerisinde Türkiye’nin 81 ilinde teşkilatlandıran, kurucu teşkilat başkanımız. Müsavat Dervişoğlu; İyi Parti’nin varoluş mücadelesinde yola çıkıp, her şeyi göze alan, her türlü sorumluluğu üstlenen, İyi Parti’de birleştirici bir güç, müthiş bir insan ilişkileri var, hiç kimseyi ayrıştırmaz, herkesi birleştirir. Mehmet Tolga Akalın; genç, heyecanlı, kendine göre geçmişten bu yana, İyi Parti’nin kuruluşundan günümüze parti içerisinde büyük mücadeleler verdi. İki tane genel seçim atlatmamıza rağmen her ikisinde de milletvekili adayı olmadı, kendini ben milletvekili olayım da kurtulayım diye kolay yolu seçmedi, aslında genel başkan yardımcısıydı istese bir yerden birinci sıraya yazılır, milletvekili olurdu. Öyle bir bencil düşünceye girmedi. Büyük düşündü. Dolayısıyla yetişmiş bir insan. Bu üç genel başkan adayı da İyi Parti’den ayrılmama kararı aldılar. Hangisi kazanırsa, onun etrafında toplanacaklar. Hepsinin partiye, partinin hepsine ihtiyacı var. Mutlaka içinden birisi genel başkan olacak ama diğer ikisini de bu partide çok büyük görevler beklemekte. Üçü ayrı olduğu zaman bir şey olmaz, inşallah kongrede üçü birlikte el ele çıkar.”

ÜÇ ADAY AĞABEY-KARDEŞ İLİŞKİLERİNDE OLDUĞUM İNSANLAR

Vural: “İyi Parti Afyon teşkilatı kimin arkasında, hangi genel başkan adayını destekliyor?”

Mısırlıoğlu: “Yarın (bugün) yapacağımız kongrede üç tane Genel Başkan adayı var. Bunların üçüyle de çok samimi, geçmişe dönük çok önemli görevlerde beraber çalıştığım, ağabey-kardeş ilişkilerinde olduğum insanlar. Bu adaylardan hangisi seçilirse partimizin yeniden bir toparlanma süreci yaşayacağını ve yeniden Türkiye genelinde teşkilatlarımızın özellikle yıpranmış olan teşkilatlarımızın revize edilerek, İyi Parti’nin toplumun yeniden umudu haline gelmesini sağlayacaklar. Genel başkan adaylarımızı çok zor ve çetin bir mücadeleye soyundukları, bu mücadelede bu genel başkan adaylarını öncelikle aday oldukları için gerçekten tebrik ediyorum. Hangisi kazanırsa kazansın, İyi Parti teşkilatları mutlaka bir toparlanma yaşayacak ve yeniden milletimizin bir umudu haline gelecek. Bundan da inancım tam, şüphem yok.

MİLLETVEKİLİ OLGUN VE DELEGELERLE İSTİŞARE EDECEĞİZ

Biz, Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Afyonkarahisar Milletvekilimiz Hakan Şeref Olgun’un Genel Merkez’deki görevinden dolayı, kendimiz İyi Parti İl Başkanlığı ve İyi Parti delegeleri olarak kendisiyle yapacağımız istişareler neticesinde, bu akşam delegelerimizle Ankara’da yapacağımız toplantıda sağduyulu bir şekilde, hangi adayımızın bu partiyi daha çok bir adım öne götürürse onun yanında yer alacağımızı belirteceğiz. Afyon delegeleriyle birlikte bir istişaremiz olacak ve milletvekilimizin öngördüğü şekilde, bizlerin de belirlediğimiz statülerde hangi adayla yol yürüyeceğimize karar vereceğiz. Adayların yanında bir de illeri temsilen genel idare kurulu adayları olur, bakarsınız milletvekilimiz üç adaydan birisinin yanında genel idare kuruluna, yönetime yazılırsa mecburen genel başkan yardımcısı, milletvekilimizin yanında ve onun içinde bulunduğu listeyi destekleriz. Ama şu ana kadar herhangi bir listede olduğuyla ilgili bir bilgi yok elimizde. Bu kongre inşallah hayırlara vesile olur. İnşallah milletimize, devletimize yakışan bir kongre olur ve milletimizin umudunu yeniden yeşertmemize vesile olur.

TEŞKİLAT AYRIŞMADAN YANA DEĞİL

“Teşkilat kongrede tek vücut mu davranacak yoksa üç aday arasında bölünecek mi?”

“Hayır, teşkilat tek vücut ve ben bundan eminim. Tüm illerle konuşuyorum. Teşkilatlar yol haritasının ivedilikle belirlenmesini istiyor. Teşkilatlar çok hırslı ve bir an evvel bu işin sonlanıp, genel başkan olarak birisinin seçilip diğerlerinin de onunla beraber yol yürümesini istiyor. Teşkilat ayrışmadan yana değil. Tüm teşkilatlar böyle düşünüyor.”

ÜÇ ADAYIN DA ARKASINDA ÇOK İDDİALI İLLER VAR

“Siz kimi genel başkanlık koltuğuna daha yakın görüyorsunuz?”

Üç genel başkan adayı da çok iddialı. 40 yıllık siyasetçiyim, ilk defa bir olaya Fransız’ım. Gerçekten söylüyorum sizi yanıltmak, manipüle etmek için değil. Gözlemlediğim şu; üç adayın da arkasında çok iddialı iller var. Dolayısıyla bilemiyorum sonuç ne olur, orta yer çok karışık. Bu bağlamda yarın (bugün) öğle saatlerinde salonda hava belli olur zaten.

KONGRENDEN SONRA TEKRAR PARTİYE DÖNÜŞLER OLACAK DİYE DÜŞÜNÜYORUM

“Genel seçimlerin üzerinden henüz bir sene geçmemesine rağmen partinizden istifa ederek, ayrılan milletvekillerinin başka partilere katılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?”

“Bunun adını siyasi ahlaksızlık olarak görüyorum. Bir kere bu çok yanlış bir durum. Çünkü daha 11 ay önce bir partinin seçmen kitlesinin vermiş olduğu destek, çalışma, emekleri ve alın terleriyle vekilliği kazanmış. Partiyle ister istemez, yol ayrımına girdiğin, düşüncelerine uymayan, programına uymayan noktalar olmuştur ama bu partiden aday olurken bunları görerek, bilerek, partinin durumunu gözden geçirerek aday oldu. Böyle bir ortamda girip de seçildiğin bir partide ne olursa olsun, seçildiğin süreyi doldurana kadar da olsa siyasi ahlak gereği durmak gerekiyor. Yakın seçim veya bir dönem sonra gidilen seçimlere aday olmayarak da sonlandırılır, bunun adı da siyaseten ahlaktır, ahlak oturmuştur. Ancak ben görüyorum ki bu ayrılan arkadaşlardan büyük bir kısmı herhangi bir partiye katılmadı. Onların çoğu da dostlarımız, arkadaşlarımız. Bu kongrenden sonra tekrar partiye dönüşler olacak diye düşünüyorum. Bağımsızda bekleyen 5-6 tane vekilimiz var. Onların tekrar partiye geri döneceğini düşünüyorum. Gidenlerle ilgili de zaten çok bir şey söylemeye gerek yok. Millet vicdanında onların ne olduğunu biliyor, yeri geldiğinde gereğini yapar diye düşünüyorum.” Bekir Turan Vural