Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mısırlıoğlu ‘özür olayının’ perde arkasını Afyonşehir’e anlattı

Afyon Valiliğinde, önceki gün eski PTT Başmüdür Vekili Mustafa Çakır’dan özür dilemesinin ardından tacize ve mobbinge uğradığını ileri süren kadınların kendisini aradığını söyleyen İyi Parti İl başkanı Mısırlıoğlu: “Valilik’ten çıktıktan sonra kadınlar beni aradı. ‘Başkanım neden özür dilediniz. Biz şimdi Valiliğe giderek şikayetçi olacağız’ dediler. Ben de ‘Olayın doğrusunu anlatın’ dedim. Valilik’te kadınlar vali yardımcısı başkanlığında bir heyet tarafından dinlendi”

Afyon Valiliğinde, önceki gün eski PTT Başmüdür Vekili Mustafa Çakır’dan

İYİ Parti İl Başkanı Mısırlıoğlu, şubat ayında düzenlediği basın toplantısında iki kadın çalışandan birisine tacizde bulunduğu diğerine ise mobbing uyguladığını öne sürdüğü dönemin PTT Başmüdür Vekili Mustafa Çakır’dan özür dilemesinin ardından Afyonşehir’e özel açıklamalarda bulunarak, her iki kadının da halen PTT Başmüdür Yardımcısı olarak görev yapan Mustafa Çakır’dan şikayetçi olduğunu belirtti. Mısırlıoğlu, “Valilik’ten çıktıktan sonra kadınlar beni aradı. ‘Başkanım neden özür dilediniz. Biz şimdi Valiliğe giderek şikayetçi olacağız’ dediler. Ben de ‘Olayın doğrusunu anlatın’ dedim. Valilik’te kadınlar vali yardımcısı başkanlığında bir heyet tarafından dinlendi” bilgisini aktardı.

VALİ YİĞİTBAŞI, ‘İNSANLARI SUÇLAYARAK, YUVALARINI DAĞITIYORSUNUZ’ DEDİ

Bugün düzenleyeceği haftalık basın toplantısında olayın ayrıntılarına yer vereceğini belirten Mısırlıoğlu, Valilik’ten çıktıktan sonra taciz ve mobbinge uğradıklarını ileri süren PTT Başmüdürlüğü çalışanı iki kadının kendisini aradığını belirterek, “Başkanım neden özür dilediniz. Biz iddiamızın arkasındayız. Şimdi Valiliğe giderek şikayetçi olacağız” dediklerini aktardı. Mısırlıoğlu, “Valilik’te bir vali yardımcısının başkanlığında bir heyetin kadınları dinlediğini biliyorum. Kadınlara avukat önerildiğini biliyorum” diye konuştu.

MISIRLIOĞLU, MUSTAFA ÇAKIR’LA EL SIKIŞARAK ÖZÜR DİLEMİŞTİ

Mısırlıoğlu, önceki gün, PTT Başmüdür Yardımcısı Mustafa Çakır’la el sıkışarak özür dilemiş, “Bu bizim sorumlu siyaset gereği borcumuzdur, milletimizi gerçek bilgiyle aydınlatmak. Beni aydınlattıkları için  Valimize teşekkür ediyorum” ifadesini kullanmıştı.

MISIRLIOĞLU’NUN İDDİASI NEYDİ?

Mısırlıoğlu, 20 Şubat Perşembe günkü haftalık basın toplantısında, görevden alınan Afyonkarahisar PTT Başmüdürü Mehmet Örsdemir’in yerine ‘Başmüdür Vekili’ olarak atanan Başmüdür Vekili Mustafa Çakır’ın PTT’de görevli iki kadın personele tacizde bulunduğunu öne sürerek, kadın çalışanların konuyla ilgili Valilik yetkilileriyle görüştüğünü iddia etmiş, “Mobing ve taciz iddiaları Sayın Vali’ye ulaştı mı? Başmüdür vekili hakkında hangi işlemler yapıldı? Bu konuyu bilmek, öğrenmek ve takip etmek istiyorum” ifadesine yer vermişti.

Mısırlıoğlu: Tecrübeli bir siyasetçiyim boş konuşmam

İki kadın çalışandan birisine tacizde bulunduğu diğerine ise mobbing uyguladığını öne sürdüğü dönemin PTT Başmüdür Yardımcısı Çakır’dan, Valilik’te özür dilemesinin ardından sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan İYİ Parti İl Başkanı Mısırlıoğlu: “Benim gibi tecrübeli bir siyasetçi hiçbir zaman söylediği sözü boşluğa konuşmaz” İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, iki kadın çalışandan birisine tacizde bulunduğu diğerine ise mobbing uyguladığını öne sürdüğü dönemin PTT Başmüdür Vekili Mustafa Çakır’dan, Valilik’te özür dilemesinin ardından sosyal medya hesabından, görüşmenin detaylarını paylaştı. Mısırlıoğlu’nun mesajı şöyle:

VALİLİK ÖZEL KALEMİ ARACILIĞIYLA VALİLİK MAKAMINA DAVET EDİLDİM

“İlimizde 20 gün önce yapmış olduğumuz basın toplantısına istinaden yaptığımız açıklamalardan bir tanesi olan PTT Başmüdür Vekili arkadaşla ilgili kulağımıza gelen bir takım iddiaların Valiliğimiz tarafından araştırılıp, gerçekle alakası var mı yok mu, aslı astarı nedir, bu duyumlar gerçek midir, diye dikkat çekmiştik. Konu tamamen tarafların iddiasıyla ilgili bir açıklamaydı. Buna istinaden Sayın Valimiz yapılan iddia ile ilgili açıklamayı araştırmış, konunun Valilik Makamına yazılı bir müracaat yapılmadığı tespit edilmiş. Ona istinaden sayın Valimiz bu sabah (önceki gün) Özel Kalemi aracılığıyla arayarak valilik makamına davet edildim.

YANLIŞ ANLAŞILMAYA MEYDAN VERMEMEK ADINA ÖZÜR DİLEDİK

Konunun tarafıma valiliğimiz tarafından araştırıldığını konuyla alakalı yaptığım açıklamada Valilik makamına böyle bir müracaatını yapılmadığı benim bu konuyu dile getirdiğimden kaynaklı olarak kişinin zan altında kaldığı valimiz tarafından söylendi. Ben de yazılı bir müracaatın olduğunu duyduğumu, konunun ne derecede doğru olup olmadığını Sayın Valimiz tarafından araştırılıp kamuoyunu bilgilendirilmesi gerektiğini söylemiştim. Bu doğrultuda da PTT Başmüdür Vekilinin zan altında kaldığı ailesi ve çevresine karşı itibarının zedelendiği bunun telafisinin de bu iddiayı dile getirmemden kaynaklı olarak Valimizin yapmış olduğu araştırmaların tarafıma açıklanmasından sonra konuyla ilgili adı geçen arkadaştan iddianın asılsız çıkmasına bağlı olarak basında dile getirip manevi olarak kendisinin zarar görmesine vesile olduğundan bir Müslüman Türk Vatandaşı olarak milletimize karşı sorumlu siyaset yapmamızdan dolayı Valimizin şahsıma bu konuyla ilgili aydınlatmamasının yeterli olduğunu bundan dolayı da yanlış anlaşılmaya meydan vermemek adına özür diledik.

BENİM GİBİ TECRÜBELİ BİR SİYASETÇİ HİÇBİR ZAMAN SÖYLEDİĞİ SÖZÜ BOŞLUĞA KONUŞMAZ

Bu konuyu basına yansıması ile birlikte sağdan soldan herkes aklınca olaya vakıf ama nedense aydınlatma ve açıklanması ile ilgili adeta sessizliğe bürünüp nemelazımcı bir davranışla kör sağır dilsiz kesilmiş haldeyken sen misin özür dileyen! Bazı sabık siyasiler durumdan vazife çıkararak ben de varım mantığıyla hareket edip kendinin ölmediğini göstermek adına yok ‘Devlet Ana gereğini yapmış’, ‘işte böyle dizinin dibine oturtur adamı özür diletir’ gibi bayramlık çocuk edasıyla nerede paylaşacağını şaşırıp bukalemun gibi oradan oraya zıplayarak aklınca sevinç çığlığı atıyor. Ben buradan sabık siyasi arkadaşa iki çift tavsiyem var: Bir siyaset kurumu ahlak ve adaletle hareket edilmesi mecbur ve gereklidir. Öyle uluorta yerde kimsenin hakkında ne olduğunu anlamadan içeriğini bilmeden balıklama her şeye atlanmaz. Hele benim gibi tecrübeli bir siyasetçi hiçbir zaman söylediği sözü boşluğa konuşmaz. Öyle senin tarif ettiğin gibi başıboş da konuşmaz. Başıboş sadece hangi kulvarda koştuğu belli olmayan devamlı kendine mevki makam arayan insanlara denir.

BU İNSANİ BİR DAVRANIŞTI BUNU FARKLI YERLERE ÇEKMEYİN

Allah’a şükürler olsun ömrüm boyunca iki siyasi partide görev yaptım ve her ikisinde de devri döneminde kimseye iftira atmadım. Kimseyi zan altında da bırakmadım. Yanlış bir şey yaptıysam erdemli bir davranış göstererek özür dilemesini de bilirim. Bu ne korkumdan ne tırsmaktan ne de pısmaktandır. Bu insani bir davranıştı bunu farklı yerlere çekmeyin. İddia edilen konu şu an iddia sahipleri tarafından arkasında durulup iddialarını bugün en üst makama ilettiler ve kendilerinin benim basın toplantısında iddia ettiğim konuların doğruluğu noktasında ifadelerini verdiler.

AKP’LİLER VALİLİK’TE BİR SEREMONİ TEZGAHLADI

Vatandaşın konuyla alakalı siyasi bir kimliğe büründürerek bizim Vali Hanımla görüştüğümüz esnada AKP milletvekili danışmanlarından bir tanesinin üç tane medya kuruluşunu arayarak ‘Valilikte PTT Başmüdür Vekili ile ilgili iddialarına açıklama yapılacaktır’ şeklinde gönderildiğini öğrendim. Olay tamamen iktidar vekilleri tarafından hala daha hakkında çeşitli iddialar bulunan kişiyi aklamaya yönelik, temize çıkarmaya yönelik Valimizi de diğer kurumlarımızı da bu konunun içine dahil ederek akıllarınca açıklamayı basın yoluyla yapan partinin il başkanına iadeyi itibar yaptırmak için bugünkü seremoniyi tezgahladılar.

DEVLETİN VALİSİNİ BU İŞİN İÇİNE SOKARAK KURTULACAKLARINI ZANNEDİYORLAR

Ama Allah katında mazlumların uğradığı haksızlıkların karşısında ‘susan dilsiz şeytandır’ mantığıyla ortaya atılmış olan iddiaların aslını öğrenmek yerine kendi adamlarına sahip çıkmak adına aklamak adına devletin Valisini bu işin içine sokarak kurtulacaklarını zannediyorlar. Yerin göğün sahibi her şeyi gören Allah’tır. Yaşanan bütün olayları iddiaları bilen Allah’tır ve bir de bu olayları yaşayan kullardır. Bu olaya maruz kalan insanlar iddialarının arkasında olduğunu ve bu işin peşini bırakmayacaklarını söylüyorlar. Konu benim açıklamamla örtülmüyor, daha ileriye taşınıyor. Ellerini vicdanına koyacaklar, yapılan bu haksızlığa karşı iki masum kadının yaşadığı olaya kendilerinden veya yakınlarından biri yaşasaydı aynı yöntemle aynı mantıkla acaba yine bu işin üstünü örtmeye çalışırlar mıydı? Empati kurmak, bazen herkes için iyi gelir. Bence bu işin üstünü örtmeye ve kendi adamlarını aklamaya çalışan Ankara’daki iktidar vekillerinin kendilerinin bir empati yapması ve bu konuyu öyle değerlendirilmesi daha doğru yolu bulmalarına vesile olur.

İSTEYEREK İFTİRAYA VARAN BİR AÇIKLAMA YAPMAM

Ben insanım, insan olarak hiçbir kimseye bilerek ve isteyerek iftiraya varan bir açıklama yapmam. Yapmış olduğum açıklamanın devletin üst makamı olan Valimiz tarafından böyle bir olayı araştırıp Valiliğimize yazılı bir müracaatın olmadığını söylemiştir. Ben burada mağdur insanların Valiliğimize yazılı şikayet dilekçesi ile müracaat ettiklerini duyduğumu iddia etmiştim. Valiliğimiz de böyle bir müracaatın yapılmadığını tespit etmiş. Buna bağlı olarak da yazılı müracaat etmişler diye ifademin aslının olmadığını söyledikten sonra yapmam gereken insanlık olarak incittiğim bilmeyerek zan altında bıraktığım insanlara karşı özür dileme bu kadar.

DAHA ALLAH’IN ADALETİ TECELLİ ETMEDİ

Bunu farklı yollara çekmek sanki olmayan bir şeyi dile getirmişim gibi bu konular üzerinden şahsımın korktuğunu pıstığını düşünmek çok komik olur. Ben tekrar ediyorum Allah’tan başka kimseden ne korkarım, ne de çekinirim. Doğru bildiğim her şeyin arkasında yürür, dimdik dururum. Karakterim zaten müsaade etmez. Karakter olarak devletine milletine bayrağına vatanına aşık bir adamım. Kimsenin incinmesine kırılmasına gönlüm razı olmaz. Zaman her şeyin ilacıdır bekleyip göreceksiniz. Daha Allah’ın adaleti tecelli etmedi.”