Programda, özellikle son yıllarda toplumda merak uyandıran gassallık mesleği üzerine konuşan Kocausta, “Gassallık bir meslek dalı değil, bir hizmettir” diyerek başladığı sözlerine, ilk gassallık deneyimini de detaylarıyla anlattı. Eşinin anneannesinin vefatı sonrası yaşadığı deneyimin kendisinde derin bir iz bıraktığını ifade eden Kocausta, “İlk defa bir ölüye dokunuyordum. Korktum ama aynı zamanda büyük bir teslimiyet hissettim. O gün karar verdim; bu hizmeti öğrenmeliyim” dedi.
“Ölümle yüzleşmek, hayatı daha anlamlı kılıyor”
Pandemi sürecinde ertelenen kurslara rağmen araştırmaya devam ettiğini belirten Kocausta, “Sürekli okuyordum, izliyordum. Ama görmekle yaşamak çok farklıymış. İlk deneyimim bu gerçeği öğretti bana” ifadelerini kullandı.
Gassallıkla ilgili bilinçlenmenin önemine dikkat çeken Kocausta, “Diziler bile artık bu konuda insanlara farkındalık sağlıyor” diyerek, Ahmet Kural’ın başrolünde yer aldığı Gassal dizisini de beğendiğini belirtti. “İslami ölçülere uygun yıkama ve kefenleme sahneleri, komediyle harmanlanmış bir yapıda çok güzel işlenmişti” diyerek dizinin eğitici yönüne vurgu yaptı.
“Her ölüm bir sırdır, gassal da bu sırrın şahididir”
Kocausta, yayında unutamadığı bir anısını da paylaştı. “Muhtar adayı olduğum dönemde bir vatandaş kulağıma eğilip ‘Annemin cenazesini öyle güzel yıkamışsınız ki…’ dediğinde arkamı dönüp gözyaşlarımı tutamadım. Bu, hiçbir seçim başarısına değişilmeyecek bir andı benim için” dedi.
Cenazede yaşananların mahrem olduğunu ve gassalların bu sırrı taşıyan kişiler olduğunu vurgulayan Kocausta, “Cenazeden çıktığınızda ne yaşadıysanız içinizde kalmalı. Bu bizim mesleğimizin ahlakıdır” dedi.
“Dua etmeyi, dua yazmayı seviyorum”
Gassallığın yanında edebi yönüyle de tanınan Kocausta, yazarlık serüveninin ortaokul yıllarında başladığını, şiir ve kompozisyon yeteneğinin o dönem fark edildiğini dile getirdi. Şiir ve dua kitapları bulunan Kocausta, “Rabbime Yakarış dua kitabımın gelirini tamamen sosyal sorumluluk projelerine bağışladım. Yazarken içimden gelen duayı kaleme alıyorum, kalpten dile, dilden kaleme, kalemden kitaba dönüşüyor” dedi.
“Kadınana olmak bir onur”
2022 ve 2025 yıllarında Afyonkarahisar’da “Yılın Kadınanası” ödülüne layık görülen Nuriye Kocausta, bu unvanın anlamını da programda izleyicilerle paylaştı. “Kadınana; çalışkan, üretken, yardımsever, hayırda yarışan kadınlara verilen bir unvandır. Bu ödüle layık görülmek beni gururlandırıyor” diyen Kocausta, hizmet etmenin her şeyden değerli olduğunu belirtti.
“Afyon’da her camide gassal olmalı”
Programın sonunda önemli bir çağrıda bulunan Kocausta, “Afyonkarahisar’da pek çok camide gasilhane olmasına rağmen çok azı aktif kullanılıyor. Her camiye gönüllü bir gassal tayin edilirse, cenazeler daha kolay, daha insani koşullarda yıkanabilir” dedi. Gassallığın toplumda yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Kocausta, “Bu bir zorunluluk değil ama insanlık görevi” ifadeleriyle çağrısını sonlandırdı.