Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sosyal durumlar gençlerin gelecek kaygısını tetikliyor

AFSÜ’de öğrencilere yönelik düzenlenen ‘Depresyon ve Gelecek Kaygısı’ konulu seminerde konuşan AFSÜ Öğretim Üyesi Dr. Çağla Çelikkol Sadıç, belirsizlik, mükemmeliyetçilik, olumsuz deneyimler, sosyal karşılaştırma ve iletişim eksikliğinin gelecek kaygısını tetiklediğini Belirsizlik, mükemmeliyetçilik, olumsuz deneyimler, sosyal karşılaştırma ve iletişim eksikliğinin gelecek kaygısını tetiklediğini söyledi.

AFSÜ’de öğrencilere yönelik düzenlenen

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Komisyonu tarafından düzenlenen ‘Depresyon ve Gelecek Kaygısı’ konulu seminerde gençlerin gelecek kaygısı üzerinde duruldu. Öğrencilerin yanı sıra ilgili akademisyenlerin de katıldığı seminerde, gençlerde üzüntü hissi yaratarak davranış şekline etki eden zihinsel ve psikolojik bir durum olan depresif bozukluklar, farklı yönleriyle ele alındı. AFSÜ Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Çağla Çelikkol Sadıç, konuşmasında gelecek kaygısının özellikle öğrencilerde karşılaşılan doğal bir duygu durumu olduğunu belirterek önemli olanın bu kaygının hayatımızı yönlendirmesine izin vermemek olduğunu söyledi.

REÇETE EDİLMEMİŞ İLAÇ KULLANIMI SON DERECE SAKINCALI

Belirsizlik, mükemmeliyetçilik, olumsuz deneyimler, sosyal karşılaştırma ve iletişim eksikliğinin gelecek kaygısını tetiklediğini ifade eden Dr. Sadıç, hedef belirleme ve planlama, olumlu düşünme, sosyal destek, dengeli beslenme ve yeterli uykunun stresle başa çıkmada önemine değindi. Depresif bozukluk yaşadığından şüphelenen bireylerin çevrenin tavsiyesiyle reçete edilmemiş ilaç kullanmasının son derece sakıncalı olduğuna dikkat çeken Dr. Sadıç, sürekli ve yönetilemeyen gelecek kaygısı için mutlaka bir psikoterapist veya psikiyatrist ile görüşülmesi ve kesinlikle reçeteli ilaç kullanılması gerektiği tavsiyesinde bulundu. Haber Merkezi