Uytun, yaptığı yazılı açıklamasında, önümüzdeki dönemde bu maliyetlerin fiyatlara yansımasıyla fiyatlarda da yukarı yönlü bir hareket beklenebileceğini kaydetti. Pandemi süreciyle birlikte zor günler geçiren gayrimenkul sektörü, son dönemde kamu bankaları ve Emlak Konut GYO tarafından başlatılan dev kampanyalarla yeniden hareketlendi. Uzmanlara göre satışlar, Haziran ayında pandemi dönemine göre 4-5 katlık artışlar yaşarken, bu talebe bağlı olarak gayrimenkul fiyatlarının da bölgelere göre farklılık göstermekle birlikte ortalama yüzde 10 civarında yukarı çekildiği ifade ediliyor. Gayrimenkul fiyatlarının mevcut seviyesi tartışılırken, son araştırmalar ise Türkiye’de reel konut fiyatlarının diğer ülkelere göre son yıllarda gerilediğini ortaya koyuyor.
“2015-2019 YILLARI ARASI NOMİNAL OLARAK YÜZDE 47,5 ARTTI”
Uytun, OECD verilerinden yola çıkarak gerçekleştirdikleri araştırmaya göre Türkiye’de konut fiyatlarının, 2015-2019 yılları arası nominal olarak yüzde 47,5 arttığını belirtirken, “Türkiye bu oranla, Brezilya’nın ardından 42 ülke arasında konut fiyatlarının en fazla düştüğü ikinci ülke oldu. Bu da aslında sektördeki maliyetlerin fiyatlara yansımadığını, ev fiyatlarındaki artışın enflasyonun altında kaldığını gösteriyor. Nominal olarak değerlendirdiğimizde Türkiye 42 OECD ülkesi arasından konut fiyatlarının en çok arttığı üçüncü ülke konumunda. Konut fiyatlarının bizden daha fazla arttığı ülkeler olarak yüzde 67,7 ile Macaristan ve yüzde 51,5 ile İzlanda öne çıkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“KONUT ALIMI İÇİN ÇOK UYGUN BİR İKLİM VAR”
Farklı ülkelerdeki enflasyon verileri dikkate alınarak ortaya konulan reel fiyat değişimlerinde ise tablonun terse döndüğünü ifade eden Uytun, “Bu açıdan baktığımızda da özellikle gelişmekte olan ülkelerde son 5 yılda konut fiyatlarının ucuzladığını görüyoruz. Listenin birinci sırasında yüzde 18,2’lik düşüşle Brezilya var. Listenin ikinci sırasında yer alan Türkiye’de, 2015-2019 yılları arasında konut fiyatlarının ortalama yüzde 8,4 ucuzladığı hesaplanıyor. Listedeki üçüncü ülke ise İtalya.” ifadelerini kullandı. Son yıllarda inşaat maliyetlerindeki yükselişin konut fiyatlarına etkisinin sınırlı olduğunu, bu doğrultuda gelecek dönemde özellikle birinci el konut fiyatlarında hızlı bir artış yaşanabileceğini aktaran Uytun, şunları kaydetti: “Bu kampanyalarla da birlikte değerlendirdiğimizde, şu anda Türkiye’de konut alımı için çok uygun bir iklim oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu da sektörde ciddi bir hareketlilik yaratmış durumda. Bu ilginin devam etmesi durumunda, konut satışlarının da yılı tarihi rekora yakın seviyelerden kapatabileceğini düşünüyoruz. Türkiye’de konut fiyatlarını etkileyen çok farklı unsurlar var, mobilya ve tamamlayıcı aksesuarlar da bu unsurlar arasında öne çıkıyor. Bununla birlikte konuyla ilgili yaptığımız bir araştırmaya göre konutların içinde yapılan yenileme çalışmaları, bir yandan söz konusu konutun değerini ciddi biçimde artırırken, o konutun kiralanmasını ya da satılmasını da ciddi biçimde hızlandırıyor. Buna göre, kiraya sunulan evlerde 3 kira bedeli, satışa sunulan evlerde ise istenen bedelin yaklaşık yüzde 2’si ev yenilemeye ayrıldığı zaman söz konusu dairelerin yüzde 70-80 oranında daha hızlı kiralandığını ya da satıldığını gözlemliyoruz.”
“KONUTLARDA ALGILANIR KALİTENİN ADI HAFELE CONCEPT”
Uytun, “2 bin 200 sayfalık kataloğumuzdaki ürünlerimizi evlerin büyüklüğü yada küçüklüğüne göre aynı anda evlerin modern yada klasik olmasına göre gene aynı anda evin satış fiyatına göre ayrı ayrı seçtik ve hazırladığımız Hafele Concept’lerin içine yerleştirdik. Konutlarda en kolay algılanan kalite unsuru olduk. Konuta değer katmanın yolu aslında kullanıcı deneyimine dokunmaktan geçiyor.” ifadelerini kullandı. Hafele Concept sayesinde kullanıcıların aldıkları konutun satış fiyatının yüzde 2’si kadar bir fark ödeyerek mutfak, banyo, gardırop ve vestiyer gibi tüm yaşam alanlarında hayatlarını kolaylaştıran ve güzelleştiren detaylara sahip olabildiğini kaydeden Uytun, şöyle devam etti: “Mutfaklarda en altlardaki raflar çekmece sistemleri ile, köşeler köşe kiler sistemleri ile dışarı çıktığı için mutfaklar algılanır bir konfora kavuşuyor. Her evdeki işlevsizliğe karşı çözüm olarak zeytinyağı ve sirke şişeliğe, fırını kullanırken nereye koyacağımızı bilmediğimiz tepsiler tepsiliğe depolanıyor. Mutfağın kapısının kolu ile mobilya kulpları ve tüm Hafele ürünleri aynı renk ile mutfağın estetiğini daha da artırıyor. Örneğin kapı kolu, kilidi ve menteşesi siyahken mutfak armatürü, kulplar ve raf tutucular da siyah seçiliyor. Banyolarda aynalar buğu yapmıyor, müzik dinlenebiliyor, ışıklı makyaj aynası var ve tabi ki tüm renkler uyumlu. Gardıropta kravatlar kravatlığa, tek pantolonlar ise pantolonluğa kavuşuyor. Acil durumlar için çekmece içinden açılan ütü masası ise tüm kadınların gözdesi. Bu küçük dokunuşlar, iş satışa geldiğinde evin satın alma tercihini belirliyor. Markamız mühendisliği ve kalitesi ile tanındığı için evin içinde her yerde olmamız son kullanıcıya güven veriyor.” AA