Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Bypass ameliyatları ciddi bir operasyondur’

  Eskişehir Özel Ümit

 

Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Derih Ay, Koroner Arter Baypas Cerrahisi yöntemine ilişkin bilgiler verdi.

Koroner arter bypass ameliyatının, kalbi besleyen atardamarlarda (koroner) oluşan daralma ya da tıkanma nedeniyle yapılan cerrahi bir işlem olduğunu belirten Doç. Dr. Derih Ay, bu durumda stentleme adı verilen yöntemle damara müdahale edilebildiğini söyledi. Stentleme yönteminin ileri derece damar tıkanıklığı durumlarında, damar hastalığı olan kişilere ve şeker hastalarına uygun olmadığını dile getiren Ay, bu hastalarda bypass ameliyatının tercih edildiğini kaydetti.

DAMAR TIKANIKLIĞININ SEBEPLERİ VE BELİRTİLERİ

“Koroner arter hastalığında en önemli risk faktörü genetik faktörlerdir” diyen Ay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer yandan dengesiz beslenme, yüksek kolesterol, diyabetik hastalıklar, hareketsiz bir yaşam ve obezite de diğer risk faktörlerini oluşturuyor. Ayrıca anne ve babasında bu tür bir kalp rahatsızlığı geçmişi olan kişilerin de bizde de olma ihtimali var düşüncesiyle kontrolden geçmelerinde fayda var. Özellikle de şeker hastalarında ağrısız kriz olabiliyor. Erkeklerde 40, kadınlarda da 45 yaşından sonra yılda bir defa bir kardiyoloji kontrolünden geçmekte fayda var.”

BYPASS AMELİYATI NASIL YAPILIR?

Ay, bypass ameliyatının hangi durumlarda gerekli görüldüğünü ise şöyle anlattı: “Kişide efor sırasında göğüs ağrısı ve çeneye yayılan bir uyuşma olduğu zaman ya da ani bir kalp krizi geliştiğinde hastalar kalp hastalıkları uzmanına başvuruyorlar. Öncelikle tanının konulması gerekiyor. Tanı sonrası, damarlardaki darlık ya da tıkanmanın şiddetine göre bir derecelendirme yapılıyor. Bizim ameliyat kararı vermemizdeki en önemli etken sol arter dediğimiz kalbin en önemli ve kalbi besleyen damarında yüzde 70 ve üzeri tıkanıklık ya da daralma olmasıdır.”

‘6-7 SANTİM BOYUTUNDA BİR KESİ İLE SORUNLU DAMAR DÜZELTİLİR’

Dr. Ay, ameliyat hakkında ise şunları kaydetti: “Son dönemlerde daha geliştirilmiş teknolojik yöntem olan minimal invaziv yöntem (kapalı) yöntem ile hastanın sol meme altından 6-7 santim boyutunda bir kesi ile hastanın kalbine ulaşılır ve vücuttaki uygun bazı damarlar kullanılarak sorunlu damar düzeltilir. Kalp ve akciğerin fonksiyonları bazı hastalarda durdurulur, bazı hastalarda ise kalp çalışırken bu işlem uygulanabilir. Bazı durumlarda ise açık kalp ameliyatı tercih edilebilir. İminimal invaziv yöntem, açık yönteme göre hasta konforu ve sonrasındaki toparlanma süreci için daha iyi bir yöntemdir. Ancak bazı durumlarda açık ameliyat hasta için daha iyi bir yöntem olabilir.”

AMELİYAT SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Dr. Ay, şu önerilerde bulundu: “Hastalar ameliyattan 3-4 gün sonra yara yerlerine su değdirmemek koşuluyla banyo yapabilirler. Bir hafta sonrasında dışarıya çıkıp yürüyüş yapabilirler. Bir ay sonrasında yan dönerek ya da yüzüstü şeklinde yatabilirler. Hastalar sigaradan uzak durmalı, kolesterolüne dikkat etmeli, şeker tüketimini azaltmalı ve egzersiz yapmalı. Damar tıkanıklığı sorununu ameliyat aşamasına gelmeden ilaçla önlemek mümkün değil ancak hayat tarzını daha sağlıklı bir hale getirerek yavaşlatmak mümkündür. Bazı hastalarda ilerleyen dönemlerde tekrar damarlarda tıkanıklık ya da daralma olabiliyor. Bu durumlarda da yeniden bir ameliyat ya da balon tedavisi işlemi uygulamak gerekebiliyor. Kalp ana organ. Kalp olmadan yaşanması mümkün değil. Herkes kalbine iyi bakmalı.” İHA