Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
admin

İSLAM’IN ŞARTI 5 DEĞİL MİYDİ?

 

  1. Kelimeyi şehâdet getirmek. Yani dil ile söyleyip kalp ile tasdik etmek Allah’tan başka ilah yoktur ve Hz. Muhammed (S.a.s.) onun kulu ve elçisidir demek. Pekî kim arasında elçidir?

Biz Müslümanlar ve Allah’ımız arasında değil mi?  Kâinatın efendisi, ensevgilisi, yaşama sebebimiz, yaşama sevincimiz, olmasaydı kâinat olmazdı. Kâinatın olmasına sebep iki cihanın efendisi. Ey sevgili, en sevgili…

Onu elçi olarak kabul eden bir insan nasıl olmalı? Oturuşu kalkışıyla, yemesi içmesiyle, onun yaşantısını örnek almakla değil midir? Hatta efendimizin mucizesi ümmetine ahirette şefaat etmesi değilmidir? Yarın huzuru Allah’ta görevli melekler gelip efendimizin huzuruna şefaat için götürmeye geldiklerinde önce bizim amel defterimize bakacaklar. Bakacaklar ki, peygamberimize ne kadar değer vermiş onun gibi olmaya çalışmış mı? Onun sünneti seniyyesini baş tâcı yapabilmiş mi?  Efendimizin iki büyük sünnetini yerine getirmiş mi? Birincisi evliliktir, evlenip geçim ehli olabilmişmi? Eşini Allah için alıp emanete sahip çıkabilmişmi? (Efendimiz hiçbir eşine şiddet uygulamamıştır.) Evine helâl rızık getirip ailecek Rabbimizin emirlerine uyabilmişler mi?

İkincisi de Sakalı şerîftirAdemaleyhisselâmdan bu yana gelen bütün peygamberler, eyliyaullâh, mürşidi kâmiller, şeyhler hep sakallıdırlar.Sakal erkeğin ziynetidir, kadında yoktur sadece erkekte olur.Sebebide Rabbim sakalı erkeğe vermiştir erkek kadın gibi takı takmaz. Erkeğin süsü sakalı ve bıyığıdır.Allah’ın biz erkeklere hediyesi aynı zamanda efendimizin iki büyük sünnetinden birisidir. Görevli melekler gelirler ve âmel defterine bakarlar efendimize değer vermiş kişiyse kollarına girerler ve efendimizin huzuruna şefaat için götürürler, eğer yaşantısında efendimizden zerre eser yoksa, biz bunu efendimize nasıl götürürüz ki, efendimiz bize, bana zerre kadar değer vermeyen birini nasıl getirdiniz derse cevap veremeyiz derler ve götürmezler.

2.si Namaz kılmak; birçok kardeşimde namaz yok meselâ. Hocam kılamıyorum, vakit bulamıyorum, ilerde kılacağım İnşallah, gibiip’esap’a gelmez mazeretlerle dolu birçok lâf kalabalıkları. Oysa namaz dinindireğidir. Namaz aynı zamanda zikirdir. Namaz kılmamanın mazereti olmaz. Bir insan namaz kılmıyorsa ya aklî melekesi yerinde olmayacak veya ölmüş olacak ki, namazdan muvaf olabilsin.Ulemâ derki, her kılınmayan vakit namazı, Hz. Allah’a isyan etme, kafa tutma anlamına gelir. Ya Rab sen emrediyorsun ben kılmıyorum demek anlamına gelir.

Allah muhafaza kimse bu duruma düşmek istemez. Biz Rabbimize ona kulluk edeceğimize dair söz vermişsek sözümüzde duracağız İnşallah.Eee hocam ben Cuma’danCuma’ya kılıyorum ama demek yetmez. Hristiyanlarda pazardan pazara hafta bir gün kiliseye gidiyorlar. Biz Müslümansak öyle davranmalıyız yani Allah’a tam teslim olmalıyız.

3.sü oruç tutmak yani yılda bir ay farz olan Ramazan orucunu tutmak. Oruç sadece aç kalmak değildir, orucu tüm azalarımıza tutturmaktır aslolan. Gözümüzü, kulağımızı, dilimizi, gönlümüzü iyi ve güzel şeylere açmak kötü ve çirkin şeylere kapatmaktır. Ramazan orucunun sevabı o kadar çoktur ki, kişi seneyi oruçlu geçirse bile 1 günlük Ramazan orucunu karşılamaz. Oruç riyasız yapılan bir ibadettir.Yani kişiyle Allah arasındadır.Sadece tutan ve Rabbi arasındadır.Efendimizin bir hadîsi şerifi vardır orda buyururlar ki;

Ramazan girip çıktığı hâlde günahları affedilmeyenin burnu sürtülsün! Ana babasına veya ikisinden birine yetişip de Cennete girmeyenin burnu sürtülsün! Yanında anıldığım zaman bana salevat getirmeyenin burnu sürtülsün!

Yani buradan şunu anlıyoruz.Ramazan dağlar kadar olan günahlarımızın affına vesile olacak sevaplarla dolu mübarek özel bir ay. Ayrıca içinde kadir gecesi gibi 1000 aydan daha hayırlı yani 83 yıl yapılan ibadete denk gelen bir gece var.Ne olur bu günleri boşa geçirmeyelim. Kur’an ay’ı, şifaay’ı Ramazan.Her hali güzel, her hali özel.

Teravih namazı özel bir namazdır. Mutlaka Ramazan boyunca her gün kılmaya çalışalım.20 rekât kılamasak bile en az 2 rekât dahi olsun nasibimizi alalım İnşallah. Belkide bizim affımıza vesile olacak efendimizin şefaatine mazhar olmamızı sağlayacak güzel ibadetler bunlar.

4.sü ise zekât vermek,

Zekât mal ile yapılan bir ibadet olup, nisab miktarına ulaşan malların üzerinden kameri 1 yıl geçmesiyle verilmesi gerekir.

Peki,nisab nedir?

Zekâtın farz olmasına ulaşan miktardır.

Altının nisabı 20 miskal yani 80.18 gram.

Gümüşün nisabı 200 dirhem yani 561 gram.

Devenin nisabı 5 deve

Sığırın nisabı 30 sığır

Koyun ve keçinin nisabı 40 koyun veya keçi

Ziraat ürünlerinin nisabı 5 vesk yani 653 kg.dır.

Altın , gümüş ve ticaret malların da 1/40 dır. Toprak ürünlerinde nehir suyu ile sulanmışsa 1/10, el emeği ile sulanmışsa 1/20 sır.

Koyun veya keçi de

40 taneden 120 taneye kadar 1 koyun

121 den 200 taneye kadar 2 koyun

201 taneden 399 taneye kadar 3 koyun

400 tanede 4 koyun verilir bundan sonrası için her yüz tanede 1 koyun ilave edilir.

Sığırda zekât 30 taneden 40 taneye kadar, 2 yaşına basmış erkek ya da dişi 1 buzağı verilir.

40 taneden 60 taneye kadar, 3 yaşına girmiş erkek ya da dişi 1 dana verilir.

Tam 60 tane olunca, bir yaşını bitirmiş 2 tane buzağı verilir.

Bundan sonra her 30 tanede bir buzağı,her kırk tanede bir dana verilir.

Peki, kimlere verilir

Fakirlere, miskinlere, zekât memurlarına, gönlü islâmaısındırılıcaklara, özgürlüğüne kavuşmak isteyen Müslüman kölelere, borçlulara, Allah yolunda cihad edenlere, yolda kalmışlara.

Zekât vermek malı temizler ve malı bereketlendirir. Yukarıda belirttiğimiz miktarlar asgari miktardır yani sınırdır bunların altına inilmez üst miktarı yoktur.Verebildiğin kadar verebilirsin. Sahabe zamanında 1/40 zekât verenlere cimri gözüyle bakılırmış.Yani Allah için vermenin mükâfatı Rabbime aittir.Rabbim öylesine cömerttir ki emin olun huzuru mahşerde keşke daha da çok verseydim diyeceğiz.

Bugün herkes hakkıyla zekâtını verse ülkemizde bir tane fakir kalmaz.Allah için herkes veremez.Bir önemli bir husus zekât verirken malların en iyisini vermeye çalışırsın en kalitesini, gösterişlisini. Çünkü Allah için vereceksin. Hatırlayın Habil ve Kabil olayını Habil elindeki hayvanların en güzelini Allah için vermişti ve kabul edildi.Kabilde elinde meyvelerden kötü olanları vermiş ve kabul edilmemişti. Günümüzde de bazı esnaf kardeşlerimizde malların en iyisini değilde depolarını temizlemek için zekât veriyorlar sakın ha mallardan iyilerinden verilmeli zekât çünkü Rabbim için en iyisi, en güzelini vermek mâkbuldür.

5.si ise Hacca gitmek,

İmkânı olanlar için ömründe 1 defa hac etmek.

Şimdi soralım bakalım kendimize bunların ne kadarını hakkıyla yapabiliyoruz.Allah için en iyisi ,en güzelini yapabiliyor muyuz?

Eee dostlar cennet ucuz değil, cehennem lüzumsuz değil. İnsanoğlunun menfeaatine düşkün bir yapısı vardır. Pazarlığı severiz işimize geleni işimize geldiği gibi anlarız.

Uzun lafın kısası sonuna geldiğimiz şu mübarek ayda Müslümansak ne mutlu bize.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER