Havalar iki aydır kapalı ve yağışlı. Meteorologlar bu yazın böyle geçeceğine yönelik tahminlerde bulunuyorlar. Oysa biz uzun yaz günleri güneşi görmek isteriz. O halde ne yapmalı?
Hemen baştan şunu söyleyeyim: Hava her zaman kapalı değil. Güneşi gördüğünüzde, fırsatınızı bulduğunuzda çıkın dışarı. Şarkıdaki gibi, güneşin içinize damlamasına sonuna kadar izin. Çünkü…
Vücudumuz güneşten en iyi şekilde yararlanmak için inşa edildi. Güneş ışığı, gündüzleri uyanık kalabilmemiz ve geceleri mışıl mışıl uyuyabilmemiz için uyku düzenimizi korumaya yardımcı olur. Özellikle kış aylarında çok az güneşlenmek, bazı insanları mevsimsel duygudurum bozukluğu olarak bilinen bir tür depresyona yatkın hale getirebilir. Güneş ışığı ayrıca cildimizin normal kemik işlevi ve sağlığı için gerekli olan D vitamini yapmasına yardımcı olur. Ancak güneş ışığı da hasara neden olabilir.
Güneş ışığı, hem görünür hem de görünmez ışınların veya dalgaların bir karışımı olarak dünyaya gider. Radyo dalgaları gibi uzun dalgalar insanlara zararsızdır. Ancak ultraviyole (UV) ışık gibi daha kısa dalgalar sorunlara neden olabilir. Bu UV ışınlarının Dünya yüzeyine ulaşan en uzunlarına UVA ışınları denir. Daha kısa olanlara UVB ışınları denir.
UVB ışınlarına çok fazla maruz kalmak güneş yanığına neden olabilir. UVA ışınları ciltte UVB ışınlarından daha derinlere gidebilir, ancak her ikisi de cildinizin sağlığını etkileyebilir. UV ışınları cilt hücrelerine girdiğinde, cildin büyümesini ve görünümünü etkileyen hassas süreçleri bozar.
Zamanla, bu ışınlara maruz kalmak cildi daha az elastik hale getirebilir. Cilt, kağıt mendil gibi kalınlaşabilir ve kösele gibi, kırışabilir veya incelebilir.
Cildinizin bu tür hasarları önlemenin veya onarmanın yolları vardır. Cildin en dış tabakası sürekli olarak ölü deri hücrelerini döker ve onların yerini alır. Kötü bir güneş yanığı geçirdiyseniz, bu tür bir cilt onarımını fark etmiş olabilirsiniz. Cildiniz soyulabilir, ancak genellikle bir veya 2 hafta içinde normal görünür.
Yaşlandıkça cildin kendini onarması zorlaşır. Zamanla, UV hasarı cildinize ve onun altındaki bağ dokusuna zarar verebilir. Sonuç olarak, cildinizde daha fazla kırışıklık ve çizgi oluşabilir.
Çok fazla güneşe maruz kalma, en yaygın kanser türü olan cilt kanseri riskinizi de artırabilir. UV ışığı cilt hücrelerine girdiğinde, içindeki genetik materyale (DNA adı verilir) zarar verebilir.
DNA hasarı, hücrelerin hızla büyümesine ve bölünmesine neden olan değişikliklere neden olabilir. Bu büyüme, tümör veya lezyon adı verilen ekstra hücre kümelerine yol açabilir. Cilt kanseri ilk önce ciltte küçük bir nokta olarak görünebilir. Bazı kanserler çevre dokuların derinliklerine kadar ulaşır. Deriden vücudun diğer organlarına da yayılabilirler.
Ailenizin üyeleri cilt kanseri geçirmişse veya siz zaten melanom veya diğer cilt kanserleri geçirdiyseniz, melanom riskiniz daha yüksektir. Bunu unutmayın.
Cilt sağlığını korumanın ve cilt kanserini önlemenin en iyi yolu güneş maruziyetini sınırlamaktır.
Bazı insanlar güneşi bir D vitamini kaynağı olarak görürler, ancak güneşte işe yaraması sadece kısa bir süre alır.
Bulutlu günler veya koyu renkli bir cilde sahip olmak gibi çeşitli faktörler, cildinizin yaptığı D vitamini miktarını azaltabilir. Ancak D vitaminini yiyeceklerden veya besin takviyelerinden de alabilirsiniz. D vitamini takviyeleri alıp almamanız konusunda sağlık uzmanınıza danışın.
YORUMLAR