Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Nergiz Kılıç Savrık

HAYAT DEVAM EDİYOR

 

Merhabalar sevgili okurlarım; bugün birlikte hayata karşı kırgınlıklarımızı ele alalım istedim. Kırgınlıkları geride nasıl bırakıp hayata devam edebiliriz düşünelim.

Hepimiz incinmişizdir. Bugün, duygusal bir acı türünü deneyimlememiş bir yetişkin ya da ergen olamazsınız. Bu canınızı acıtır anlıyorum. Ama sizin o kırgınlık ile ne yaptığınız, büyük ihtimalle kırgınlığın kendisinden daha önemlidir. Hayatı aktif olarak yaşamaya geri dönmeyi tercih eder misiniz? Ya da geçmiş ve değiştiremeyeceğiniz bir şey hakkında durmadan uzun uzun düşünmeyi mi tercih edersiniz?

Uzun lafı kısası, geçmiş kırgınlıklarınızı bir kenara bırakıp nasıl ilerlersiniz? Gelin bunu bulalım…
Bazı sitelerde bu konuya dair edilen yorumlardan derlemelerden özetleri aşağıya bırakıyorum…

“Kendi kırgınlığımız için başkalarını suçlamak çoğumuzun yaptığı ilk şeydir. Biri yanlış bir şey yapmıştır ya da bizim için önemli bir konuda bize yanlış yapmışlardır. Özür dilemelerini isteriz. Yaptıkları şeyin yanlış olduğunu kabul etmelerini isteriz.

Bu geçmiş kırgınlıklarını sürdüren insanlar, sık sık acıyı zihinlerinde tekrar ve tekrar yaşarlar. Hatta bazen kişi bu acının, bu kırgınlığın, bu suçlamanın içine “sıkışıp kalabilir.” Hayatınızda mutluluğu tadabilmenizin tek yolu, ona yer açmaktır.  Eğer kalbiniz acı ve kırgınlıkla doluysa, nasıl yeni bir şeye açık olabilirsiniz?

Kırgınlığın sizde yarattığı acıyı ister direkt olarak diğer kişiye, ister sadece kendi kafanızdan çıkararak (bir arkadaşa içinizi dökmek, bir dergiye yazmak, bir kişiye hiç göndermeyeceğiniz bir mektup yazmak gibi) ifade edin. Hepsini zihninizden bir seferde çıkarın. Bunu yapmak aynı zamanda kırgınlığınızın özellikle ne ile alakalı olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır.

Affetmek bir güçsüzlük göstergesi değildir. Basitçe “ben iyi bir insanım. Sen iyi bir insansın. Beni incitecek bir şey yaptın ama hayatıma devam etmek ve keyifli zamanlarıma geri dönmek istiyorum. Bunu kırgınlıklarımı bir kenara bırakmadan tam anlamıyla yapamam” demektir.

Affetmek somut olarak bir şeyi kenara bırakıp yola devam etmenin bir yoludur. Aynı zamanda diğer kişiyle de empati kurmanın ve bir şeyleri onun bakış açısından görmeye çalışmanın bir yoludur.

Kendinizi affetmek, bu adımın önemli bir parçası da olabilir. Bazen bir durum ya da bir kırgınlık için kendimizi suçladığımız zamanlar olur. Gerçekten var olan kırgınlığımızın bir kısmında payımız olabilir kendinizi bunun için yiyip bitirmenize gerek yok. Eğer kendinizi affedemiyorsanız, ileride nasıl huzur ve mutluluk içinde yaşayabileceksiniz?

Biliyoruz bunları yapmak zor, birinin acısını, kırgınlığını bir kenara bırakması oldukça zordur. Eğer uzun zamandır bu durumu sürdürüyorsak,  bu durum sanki eski bir arkadaşımızmış gibi olur. Kırgınlığımızı bir kenara bırakmak, size günah işliyormuşsunuz ya da yasak bir şey yapıyormuşsunuz gibi gelebilir.

Ama hiç kimsenin hayatı acıları ile tanımlanmamalıdır. Bu acıya tutunmayı seçtiğiniz her gün, etrafınızdaki herkes de bu seçimi yaşamak zorunda kalır ve sonuçlarını hisseder.

Öyleyse, herkes kendine bir iyilik yapsın: Kırgınlıklarınızı bir kenara bırakın. Bugün farklı bir şey yapın ve mutluluğu yeniden hayatınıza alın.”

Mutlu günler sizlerle olması dileğiyle…

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER