1999 Yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararıyla kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak gayesiyle ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ ilan edilmiştir. Ancak yeterince önemi anlaşılıp anlatılamayan karar kâğıt üzerinde kalmış ve uygulanması etkinleşmemiştir. Bundan sonraki süreçte Ak Parti Hükümetimiz zamanında daha doğrusu Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretleriyle Kadına yönelik şiddetle mücadele edilmesi temel politika haline getirilmiştir. 2011 Yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurulmuştur. Toplumun temel taşı olan Ailenin güçlenmesi konusunun en önemli unsuru kadına yönelik şiddetle mücadeledir. Zira kadına şiddet Aile mefhumunun özüne terstir. Hem kadının korunması hem de sağlıklı nesillerin yetişmesi ve Aile bütünlüğü için kadına şiddet konusu önem arz etmektedir. Sorunlu bir ailede yetişen çocukların ruhsal yönden sağlıklı olması söz konusu değildir. Şiddetsiz ve eşit bir yaşam temel haklardandır. Kadına yönelik şiddet öncelikle İnsan Hakkı ihlalidir. Aynı zamanda Onur ve İtibar zedelenmesidir.
Medeniyetimiz, köklü geleneğimiz ve inancımıza baktığımızda kadının itibarlı bir yeri vardır. İslam, kadını saygıdeğer bir varlık olarak görüp, Ailenin temel direği kabul eder. Oysaki İslamiyet gelmeden evvel kadın değersizdi, Üstelik aşağılık statüde bir varlık olarak görülürdü. Peygamber Efendimiz (SAV) BİR Hadisi Şeriflerinde “Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olandır (iyi davranan)” buyurmuşlardır.
Kadının yaradılışı itibariyle fizyolojik bakımdan erkeğe göre zayıf olduğu gerçeği kabul edilmekle birlikte (Nisa 4/34), bu durum kadın için horlanma nedeni sayılmayıp aksine, bu vesileyle erkeğe kadını himaye etme, sevgi ve şefkat gösterme görevleri yüklenmiştir (Nisa 4/24-25). Hz. Peygamber (SAV) devrinde Kadın hayatın içinde var olmuştur. Çalışma, siyaset ve savaş gibi konularda erkeğin yanı başında yer almıştır. İnsanlık tarihinde kadın layık olduğu mevki ve itibarı ancak İslam’ın ulvi ikliminde bulabilmiştir. Günümüzde de kadınların toplumdaki yerleri, saygınlığı medeniyetin göstergesidir. Her tür şiddet insanlık suçudur. Bu konu toplum olarak herkesin mücadelesini gerektirmektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan imzalı “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ile İlgili 2023/16 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Genelgede Kadına yönelik şiddetin önlenmesinin çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımı ve toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini gerektirdiği belirtilmiştir.
İlgili genelgede; “Şiddetle mücadelede mevzuatın etkin uygulanmasına ve mağdurların adalete erişiminin kolaylaştırılmasına yönelik gerekli hukuki ve idari tedbirlerin alınmasına devam edilecektir. Ulusal Eylem Planı’nda yer alan faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları tarafından ‘şiddete sıfır tolerans’ anlayışı çerçevesinde gerekli hukuki, idari ve mali tedbirlerin alınmasına devam edilerek her türlü iş birliği sağlanacaktır. Tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından 8 Mart 2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında hakkında tedbir kararı bulunan şiddet mağdurları ile beraberindekilere yönelik koruyucu ve önleyici hizmetlerin ulaşılabilir olması sağlanacak ve bu kişilerin gizlilik ve güvenliklerinin sağlanması amacıyla gerekli idari ve mali tedbirler alınacaktır” İfadelerine yer verilmiştir.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle; “Unutmamalıyız ki kadına yönelik şiddetle mücadele aynı zamanda annemizin, eşimizin, kızımızın hakkını, hukukunu, onurunu korumanın da mücadelesidir.”
Ben de bu mühim mücadelenin kadınlarımızın hak ettiği seviye ulaşarak, mutlu ailelerin dolayısıyla huzurlu toplumların oluşmasına vesile olmasını temenni ediyorum.
Allah izin verirse başka bir konuda buluşmak üzere hoşça kalın. Hepimiz Sırrın Sahibine emanet olalım İnşaallah.
YORUMLAR