Güzel haberler almaya ihtiyacımız var bugünlerde, özellikle ülkemizde yanşan deprem felaketinden sonra milletçe tek bir güzel haber duymayı dört gözle bekler olduk. Genel olarak da hayatımızda insanların umutlarını diri tutan şey güzel haberler almak, olumlu düşünceler, güzel şeylerinde var olduğunu ve olabileceğini biliyor olmak. ‘umut etmek’ diyelim bugün. Herkes deprem bölgesinden birinin daha sağ kurtulmasını, iyileşen sayısının artmasını umut ediyor, veya başka biri hastanede yatan annesinden umutlu bir haber bekliyor. Bir başkası girdiği sınavın sonucunun iyi gelmesini umuyor. Aslında hepimiz bir şeyleri bekliyoruz. Hiçbir zaman kötü şeyleri dört gözle beklemeyiz. Şunun hastalık haberini alsam bunun cenaze haberini versem diye cümleler duydunuz mu? Duyamayız çünkü umut olumlu bir şeydir ve umudu olan insanın hayata karşı bakış açısı daha pozitiftir. Hepimiz bir şeyler olsun isteriz maddi veya manevi; bilmem ne marka arabam olsun, şu kız ile evleneyim vb. bir sürü örneğini çoğaltabiliriz ama dediğim gibi umut etmenin güzelliği ve beklentisi aslında hiçbir şeyde bulamayız. Çünkü her insanın içinde bir beklenti olduğu için umudu yeşildir, canlıdır. Umut etmeliyiz de zaten hayattan beklentimizi kesmemeliyiz ne zaman neyin geleceği hiç belli olmadığından dolayı her zaman bambaşka sürprizler ile karşılaşabiliriz. Ve zaten o duygunun verdiği heyecan da başka bir şey ile kıyaslanamayacak derecededir. Hayal kurarız çabalarız umut ederiz insanları ayakta tutan şey bu diyebiliriz. Ben düşünemem galiba beklentisi umudu hayali olmayan bir insan. Hayattan bir beklentisi olmayan insanlar var mıdır vardır. Dedemden duymuştum. ‘ben unumu eledim eleğimi duvara astım’ etkilemişti bu cümle beni benden geçti heves işleri cümlelerini duymuşuzdur etrafımızda ki yaşlılardan. Ama benden geçti diyen yirmili yaşlarında bir genç görmemiz pek mümkün değildir. Çünkü umut etmenin heyecanı o umuda bağlı heyecan tabiri caiz ise içi fıkır fıkır olan gençlerin içinde daha çok var. Yine de her insanın yaş, cinsiyet, din, dil, ırk fark etmeksizin tutunacağı bir umudu sarılacağı bir heyecanı olmalı…
Benim etrafımdaki insanlara ve kendime öğüt ettiğim bir cümle var: ‘Nasıl toz kondururum şimdi Şu önümüzdeki bahara.’ Demiş Can Yücel gelecekten umudu kesip nasıl beklentilerimizi bitirebiliriz ki. Her gün yeni bir başlangıç, her gün yepyeni umutlar…
Mutlu günlerin sizlerle olması dileğiyle.
YORUMLAR