Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) adı verilen terör örgütünün üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bazı unsurlarla iş birliği yaparak 15 Temmuz 2016’da hükümeti devirmek amacıyla harekete geçti. Darbe girişimi sırasında askeri birlikler, köprüler, kamu binaları ve medya kuruluşları gibi stratejik noktalara saldırdılar.
TBMM’ye ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne kurşun sıktılar.
Türk halkı, devlet kurumları, siyasi partiler ve güvenlik güçleri darbeye karşı direniş gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine halk sokaklara çıktı ve darbecilerle mücadele etti. Bu mücadele sonucunda darbe girişimi bastırıldı.
Darbe girişimi sırasında 252 vatandaşımız hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Olaylar sonrasında Türkiye’de birçok önlem alındı ve darbe girişiminin sorumlularıyla mücadele edildi. FETÖ/PDY üyeleri ve destekçileri hakkında adli süreçler başlatıldı ve birçok kişi gözaltına alındı veya tutuklandı.
15 Temmuz, Türkiye’nin milli birlik ve beraberlik ruhunu sergilediği, demokrasisine sahip çıktığı önemli bir dönemeç olarak kabul edilmektedir. Bu tarih, Türkiye’de her yıl ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ olarak anılmakta ve çeşitli etkinliklerle anılmaktadır. Tüm Türkiye’de kutlanan ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün Afyon’daki adresi Zafer meydanı oldu. Valimiz Sayın Kübra Güran Yiğitbaşı başta olmak üzere devletin kurumları vatandaşlarla meydanda bir araya geldi ve Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) bozguna uğratılmasının önemime vurgu yapıldı.
ELİ KANLI FETÖ/PDY
Sırası gelmişken, eli kanlı Türkiye’de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının 1980’li yıllardan itibaren Fethullah Gülen’in liderliğinde gelişerek 15 Temmuz 2016’da darbe yapmaya girişecek kadar siyasi tavizlerle büyüdüğünü vurgulamak lazım.
FETÖ/PDY’nin amacı, Türkiye’nin laik ve demokratik yapısını zayıflatmak, devletin kilit noktalarına sızarak gücü ele geçirmek ve nihayetinde devleti kontrol etmekti.
Sonrasında Türkiye’yi kime teslim edeceği belirsiz.
FETÖ/PDY’nin faaliyetlerine bakarak bazı hedeflerini anlayabiliriz. FETÖ/PDY’nin, devlet kurumlarına sızarak etki ve kontrol sağlamak istediği ve toplumu kendine bağımlı hale getirerek kendi ideolojisi doğrultusunda dönüştürmek istediği söylenebilir.
Örgüt, uzun yıllar boyunca eğitim kurumları, medya, iş dünyası ve devletin çeşitli kurumlarına yerleşerek etki alanını genişletmiştir. Kendi öğretilerini yaymak, devletin kilit noktalarına kadrolaşmak ve devletin politikalarını kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmek FETÖ/PDY’nin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır.
Ancak 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen hain darbe girişimi, FETÖ/PDY’nin gerçek niyetlerini ortaya koymuş ve Türk halkının büyük bir direnişiyle başarısızlığa uğratılmıştır. Türkiye hükümeti, darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ/PDY mensuplarına karşı ciddi bir mücadele yürütmüş ve örgütün etkisini azaltmak için önemli adımlar atmıştır.
Sonuç olarak, FETÖ/PDY’nin ne istediği tam olarak bilinmemektedir, ancak örgütün Türkiye’deki demokratik yapıyı ve laiklik ilkesini zayıflatmak, kendisine din ekseninde ve dış devletin güdümünde sözde bir imam vasıtasıyla bağlanmış mutantlarca devletin kontrolünü ele geçirmek ve toplumu kendi ideolojisi doğrultusunda dönüştürmek gibi hedefleri olduğu düşünülmektedir. Ancak, Türkiye’de FETÖ/PDY’nin terör örgütü olarak tanımlanması ve hükümetin bu örgütle mücadele etme çabalarıyla, örgütün etkisi ciddi şekilde azalmıştır.
ALLAH KORUSUN, DARBE BAŞARILI OLSAYDI
Allah korusun, 15 darbe girişiminin başarılı olması durumunda, Türkiye gelmesi muhtemel ‘Sümüklü Fethullah’, dış güçlerin kucağına oturarak Türkiye’de çok büyük değişikliklere imza atabilirdi. Eğer 15 darbe girişimi başarılı olsaydı, şu gibi sonuçlar ortaya çıkabilirdi:
- Siyasi istikrarsızlık: Darbe, genellikle ülkede siyasi istikrarsızlığa yol açar. Bir hükümetin hızla devrilmesi ve askeri bir yönetimin kurulması, toplumda güvensizlik ve belirsizlik yaratabilirdi. Ülkede siyasi çalkantılar ve mücadeleler görülebilir, bu da ekonomik ve sosyal istikrarı olumsuz etkileyebilirdi.
- İnsan hakları ihlalleri: Darbeler sıklıkla insan hakları ihlallerine yol açar. Askeri yönetimler, sıkıyönetim uygulamaları, sansür, gözaltılar ve işkence gibi baskıcı önlemler alabilir. Yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü gibi temel demokratik ilkeler tehlikeye girebilirdi.
- Ekonomik etkiler: Darbeler genellikle ekonomiye zarar verir. Belirsizlik ve istikrarsızlık, yatırımcıların güvenini azaltabilir ve ekonomik faaliyetleri olumsuz etkileyebilir. İstikrarsız bir politik ortam, dış yatırımları azaltabilir ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Ekonomik durgunluk, işsizlik oranlarının artması ve hayat standartlarının düşmesi gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.
- Uluslararası ilişkiler: Bir darbenin başarılı olması, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini etkileyebilirdi. Uluslararası toplum, darbeleri genellikle demokrasiye yönelik bir tehdit olarak görür ve bu tür bir yönetimi tanımama veya yaptırımlar uygulama eğiliminde olabilir. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası itibarını zedeler ve dış politikada zorluklara neden olabilir.
Tabii ki, darbe girişimlerinin sonuçları oldukça karmaşık olabilir ve bu sadece birkaç olası etkiyi özetlemektedir. Her darbe deneyimi farklıdır ve sonuçları birçok faktöre bağlıdır. Ancak genel olarak darbeler, demokratik kurumları ve insan haklarını tehlikeye atar, ekonomik istikrarsızlığa yol açar ve siyasi, sosyal ve ekonomik sonuçlarla birlikte gelir. Darbe girişiminin ardından FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) olarak bilinen örgüt Türkiye’de yasa dışı ilan edilirken, üyelerine birçok operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonlar çerçevesinde birçok kişi tutuklanmış, yargılanmış ve cezalandırılmıştır. Ancak elde edilen bilgiler ve medyaya yansıyan görüşlere göre, FETÖ/PDY üyelerinin tam olarak devlet kurumlarından temizlenmediği belirtilmektedir.
Yedinci yılını geride bırakan FETÖ/PDY girişiminin tamamen yok edilmesi için denetimlerin sıkılaştırılması, Türkiye’nin ikinci yüzyılına dair Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde ortaya konulan ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu, devletin her kademesini FETÖ ve benzeri yapılardan arındırmayı da kapsamalıdır. Türkiye Yüzyılı’ vizyonun gereklerini yerine getirmek salt siyasi iradenin değil sivil ve güvenlik bürokrasinin de en büyük görevi olmalıdır.
15 Temmuz hain darbe girişiminin 7’nci yıl dönümünde tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi ve kahraman milletimizi minnetle anıyoruz.
YORUMLAR