Liyakatli insanın belediye başkanı olmasına imkân var mı?
Bu sorunun cevabını yazının sonunda verelim.
Çok iyi bir eğitim aldınız. Hep halkın içinde yaşadınız. Vatandaşın yaşadığı sorunları siz de yaşadınız. Sebeplerini ve çözümlerini biliyorsunuz. Toplum tarafından saygı görüyorsunuz. Üstünüze vazife olmayan konularda bile insanlara yardıma koşuyorsunuz. Tamam diyorsunuz ben bu şehre belediye başkanı olabilirim. Vatandaşın büyük bir bölümü sizi belediye başkanı olarak görmek istiyor.
Peki, aday olabilir misiniz?
Aday olsanız kazanabilir misiniz?
Zor dostum zor…
Aday olmak için önce kaynağı belirsiz çok paran olacak.
Partinin genel başkanı parti içi dengeleri gözeterek aday olabilir diyecek.
İl teşkilatı yanında olacak.
Atılacak iftiralara hazırlıklı olacaksın.
Dürüst adamın seçimlere harcayacak kadar çok parası olmaz, ismi genel başkana ulaşmaz, il teşkilatı ile iyi geçinemez ve iftiralara dayanamaz.
Bu sebeplerle liyakatli bir belediye başkanının seçilmesi çok düşük bir ihtimal.
***
Milletvekilliğinde durum nasıl?
Mecliste 600 vekil var. Bunların 458’i iş adamı, kalanları avukat, teknokrat veya toprak ağası…
İşçiler bunlara oy veriyor, işsizler oy veriyor, köylüler oy veriyor, emekliler oy veriyor…
Seçim sistemi ve seçmen değişmedikçe bu durum değişmez.
***
Belediye başkanlığı seçimleri demişken iki yıl önce Güney Beldesinde Belediye Başkanlığı seçimleri vardı.
Güney Beldesi nüfus azlığı nedeniyle köye dönüştürülmüştü. Yakınındaki bir köyle birleşerek nüfusunu artırıp yasal yollardan tekrar belediye olmuştu. Bu belediye için seçim yapılıyordu.
Ak Parti bu seçimi çok önemsiyordu. Bakanlar bürokratlar seçim çalışması için akın ediyordu. Siyasiler coşmuştu. Uluçay 19 Mayıs Çarşamba günü Belde meydanında bu seçimi kazandıklarında Kudüs’te mazlumların yanında seslerinin daha gür çıkacağını söyledi.
Veysel Hoca atak yaptı, “Netanyahu Güney seçimlerini takip ediyor” dedi.
Halil Ürün, “Vatandaşa para dağıtın. Gerekirse içki sofrası kurun” dedi. En son bombayı da Mehmet Taytak patlattı: “Ak Parti’ye oy verin vebale girmeyin.”
Seçimi Ak Parti kazandı.
Mazlumların yanında sesimiz gür çıkıyor mu?
Netanyahu mazlumları bombalarken Güney Beldesine bakıyor mu?
Yorumunu okuyucu yapsın.
***
İsrail’in kirli savaşı sürüyor. Masum siviller katlediliyor. Dünya film gibi izliyor. Kimse müdahale edemiyor. Neden edemiyor bunun alt yapısı yıllar önce hazırlandı. İsrail’in bölgede çekindiği Irak, Suriye, Lübnan ve Mısır güçsüz duruma düşürüldü. Irak teskeresi ile başlayan süreç Kaddafi’nin öldürülmesi ile son aşamasına geldi. Türkiye İsrail’in dostlarıyla dost düşmanları ile düşman olmayı seçti.
Bu bölgede güçlü bir Irak, güçlü bir Suriye, güçlü bir Mısır ve Lübnan olsaydı İsrail bu kadar rahat hareket edebilir miydi?
İsrail periyodik olarak saldıracak adım adım topraklarını büyütecek. Bu saldırılar uzun sürmez tekrar barış görüşmeleri adı altında zaman ve toprak kazanır bir süre sonra tekrar saldırı başlatır yoluna devam eder.
Yıllardır savunduğum tez bu saldırı ile bir daha kanıtlanmış oldu. İsrail istediği zaman Gazze’den saldırı yaptırıyor daha sonra hazırladığı imha planını devreye sokuyor. Birçok ülke vatandaşının katıldığı festivalin Gazze sınırında yapılması Hamas’ın buraya saldırarak tüm dünyanın tepkisini çekmesi normal mi?
Saldırılarda Hamas üst düzey yetkilisi veya İsrail üst düzey yöneticisi ve ailelerinin öldürüldüğünü duydunuz mu?
***
“Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk
“Siz meseleyi Suriye mi sanıyorsunuz? Suriye’yi istemelerinin tek bir nedeni vardır. O da Türkiye’yi işgal etmek için zemin hazırlamaktır. Eğer bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye’dir. Bu söylediklerimi bir gün anlayacaksınız.” 54. Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan
kemal abi çok teşekkür ederim düşüncelerine aynen katılıyorum.