Hakemi beğenmemiş.
Beyefendinin hoşuna gitmemiş.
Maç bitiminde sahaya iniyor ve olanca gücüyle suratına yumruk atıyor.
Hakem yerde.
Yerde olması, canının yanması yetmiyor. Tepmelerle, O’nu adeta öldüresiye dövüyor.
Uyduruk cezalar veriliyor.
Tutuklanıyor, içeri atılıyor.
Atılıp ta ne oluyor.
İşte sonuç ortada.
Cezaevinden dışarı çıkmasına karar veriliyor.
Ülkede, bazı kişiler, istedikleri gibi yaşıyor, yapıyor, ediyor, yaralıyor, çalıyor, çırpıyor, darp ediyor.
Sonuçları normal insanları kahrediyor.
Ülke son yıllarda, maalesef şiddetten geçilmez oldu.
Amerikalı, Almanyalıysan ülkede suç işlediğinde ceza görmeyebilirsin.
Türkiye’de dayın varsa.
Arkan siyasilere dayalıysa.
Her şeyden önce para varsa, elini kolunu sallayarak yaşayabilirsin.
Doktorlar!..
Durup düşünüyorum.
Her gün yeni bir kadın öldürülüyor, ya da bir doktor darp ediliyor.
Sağlık Bakanımızda bir doktor. Bir çare bulmuyor.
Toplum ruh sağlığını yitirdi.
Ne oluyor?
Darp eden önce savcılığa götürülüyor.
Adliyede ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor.
Bu adalet mi?
Adaletsizliğin daniskası mı?
Bir fidan, bir doktor, ne zahmetlerle gece gündüz yıllarca, göz nuru dökerek, en uzun eğitimden sonra mezun oluyor.
Üç paralık, bir berduşa kurban ediliyor.
Bilmem ne ülkesinin kralının oğlu, İstanbul’un göbeğinde, sorumsuzca araba kullanarak evine ekmek götürme derdinde olan bir gencimizi altına alarak öldürüyor.
İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor.
Elini kolunu sallaya sallaya, tarifeli uçakla ülkesine dönüyor.
Adalet bir ülkede olması gereken en önemli unsurlardan birisi.
Ölen çocuğun ailesi önce şikayetçi, iki gün sonra şikayetlerinden vazgeçiyorlar.
Nasıl ve neden vazgeçtiklerini varın siz düşünün.
Güç ve para sahipleri.
Garibanlardan ha! bir fazla, ha! bir eksik!
Ne fark eder.
Farketmiyor zaten.
Para, iktidar ve güç daima egemendir.
Hayat onlar için var.
Maalesef!..
YORUMLAR