Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet DİKYAMAÇ

KURBAN BAYRAMI ve BABALAR GÜNÜ

Muhterem dostlar Kurban bayramı  ve Babalar Gününü ifrak edip kutladık. Bayram da yine bildik görüntüler.

Kaçan kurbanlıklar, kovalayan insanlar ve her zaman olduğu  gibi keserken, parçalarken poz verip çekilen fotoğraflar ve sosyal medyada paylaşımlar.

Eş, dost, akraba ve arkadaşlarla kurban sohbetleri. Kuyruğu şu  kadardı, kilosu bu kadardı ve fiyatı da epeyce kabarıktı vs.

Tabi bu arada ilk gün ve sonraki günlerde kasapların önünde kıyma, sucuk vs yapmak için sıra  bekleyen muhteremler.

Kışlık etler hazır, bize de Allah kabul etsin demek düşer.

Bir Kurban Bayramı anımı paylaşmak isterim.

1972-73 yılları arasında şehrimizin kaplıcalarla ünlü bir ilçesindeki kaplıcaya rahmetli eşim ve iki çocuğumla gittik. Her taraf karla kaplı. Rahmetli annem ve babam kurbanı kesildikten sonra gelecekler. Fakat yollar kapalı, arabalar çalışmıyor.Tabii gelemediler.

Bayramın ilk günü komşular kurban kesiyorlar. Çocuklarda küçük. Baba, anne et yiyeceğiz diye ağlıyorlar. Arabama bindim ilçeye gittim. Her taraf kapalı kar da yağıyor, et yok.

Bakkaldan sucuk aldım. Kaplıcaya geldim. Ama çocuk bu ille de ‘et yiyeceğiz’ diyorlar. Çocukları da  aldım. Tekrar gittik. Bir kasap açılmış. Ellerinde kovalar, leğenler  vs. herkes kuyrukta kıyma  yaptırmaya gelmiş. Kasaba ‘bana et lazım’ dedim.

O da ‘bizde et’ yok. Bunlar ‘kurban eti çektiriyorlar’ dedi. Bende sıradakilere bana birer kilo  verin dediğimde. Hemşerim bunlar satılmaz. Bende hayrınıza verin deyince birisi altında araban, cebinde paran sana hayır mı  geçer  deyince nerede olduğumu unuttum ve utandım. Çocuklarla birlikte ağlamaya başladık

Velhasıl hiç kimse ne paramla nede hayrına bir gram et vermedi. Karşıda yaşlı bir dükkan sahibi beni  çağırdı. Gel evlat biz insanlığımızı kaybetmişiz  otur ağlama dedikten sonra torununun kulağına bir şeyler söyledi.

Biraz sonra  delıkanlı birisi elinde poşetle geldi. Al evlat bazen paranda geçmez. Afiyetle yiyin. Helal olsun dedi.

Ağlayarak kaplıcaya geldik. Çocuklar mutlu. Odaya geldiğimde eşim birisi et getirdi selamı var dedi.

Kaplıcada restoran ve içkili lokanta çalıştıran bir dostum getirmiş. Tuhaf değil mi? Tabii herkes kasapta bekleyenler gibi değil. Ama bunları yaşadım.

Babalar Gününe gelince sağlığında değerlerini bilmediğimiz, bayramlarda ellerini öpmeye  gitmediğimiz, vefat edince laf olsun diye sosyal medyada kutladığımız babalarımızda anıyor gibi  yapıyoruz. Babalar Günümüz  ve geçmiş bayramınız kutlu olsun. Sağlık huzur ve mutluluk dolu nice bayramlara inşallah. Selam ve saygılarımla…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER