Muhterem dostlar…
Eskiden köylerde genelde tek katlı, toprak damlı, küçük camlı evler vardı. İmkanı olanlar da iki katlı evlerde otururlardı. Bu iki katlı evlere ise ‘hane’ denilirdi. Haneye oturmak gurur vesilesi idi. Hatta köyün kızları hanede oturan gençlere varmak için can atarlardı.
Şanslı kızlara ‘haneye gelin gitti, burnu büyüdü’ gibi laflarla sitem edilirdi. Şimdi ise çok çok katlı gökdelenler yapılınca haneler tarihe karıştı.
Siyasette de haneler misali, apartmanda oturmak için gelin adayı olanlar, iyi bir makama gelebilmek için basamak olarak kullanmayı adet haline getiren siyasetçiler türedi.
Amaç gelin olmasa da ben de vardım diyenler çoğunluğa geçti.
Girdiği siyasi partide seçimi kazanınca kendi partisini kendisi seçen, seçmenini terk ederek yüksek binalara yani haneye kuma gitme sevdasına kapılarak gururunu, kimliğini hanenin kapısına bırakarak kimliksiz olarak kapıkulu oluveriyorlar.
Ayrıldığı parti kendisine hain, kuma gittiği parti ise kahraman yaftası takıveriyor. Anadolu’da bir söz vardı eskiden; bir kız gelin olurken kız tarafı kızına ‘donun nerede çıkmışsa canın orada çıksın’ yani beyaz bir gelinlikle evden başka bir eve gidiyorsun, beyaz bir kefenle de oradan çık’ denirdi. Ben bu seçildiği partiden başka bir partiye kuma giden siyasetçileri haneye aşık olup evli iken kuma gidenlere benzetiyorum.
***
Başka bir konu ise siyasi fikirlerden bir anda yön değiştirenler. Yıllarca bir partiye vatan haini diyenler bir bakıyorsunuz hain terörist dediğini alkışlıyor, vatan, bayrak sevdalısı dediğini ise vatan haini olarak görüyor. Aman Allah’ım aklımı kaçıracağım.
Bir zamanlar benim 40 yıldır ‘21. Yüzyıl Lawrence’i diye yazdığım FETO’nün kucağında büyüyüp koltuk sahibi olanlar şimdi ise sevdalısına hain deyip küfürler ederek ikbal koltuk sahibi olmaya devam edebiliyorlar. Bunları yakinen tanıyorum.
Çünkü bunlar ray değiştirenlerdir, ben FETÖ’ye “Bu adam Cumhuriyet, Atatürk, Türk ve İslam düşmanı” dediğimde beni mahkemeye verenlerdir.
***
Son günlerde daha acayip olaylarla karşı karşıyayız. 50 bin kişinin katili bir o kadar da insanımızı sakat bırakan PKK terör örgütünün sözde lideri, cani, katil Apo alçağından medet umar hale gelen vatanperver geçinenler türedi. Neredeyse “Gel bu terörü durdur. Hatta biz seni cezaevinden çıkaralım Meclis’te konuş, bize yardım et, iç cepheyi birleştir” diye adeta yalvarır hale geldik gibi.
Ülkemin bu durumuna kahrolmak elde değil. PKK terör örgütünün işlerinin Amerika, İngiltere, İsrail gibi vampir ve yamyamların elinde olduğu unutulmuş gibi.
Amaç acaba bu cani Apo’yu cezaevinden çıkarmak mı? Düşünmek bile istemiyorum. Caniler vatansever, vatanseverlere hain demek, rotayı değiştirmek birilerine prim mi sağlıyor? Göreceğiz…
***
BURCU KÖKSAL
Belediye Başkanımız Sayın Burcu Köksal Hanım, Esenyurt Belediye Başkanının tutuklanması nedeniyle CHP Genel Merkezi’nin İstanbul mitingine gitmeyerek, ‘Ben Atatürk kızıyım, kimseden emir almam, Atatürk, Cumhuriyet ve Türk’e karşı olanlarla birlikte olamam’ sözü bizleri gururlandırdı.
Kendisini tebrik ediyorum. Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyetimizin doğumu olan geçmiş 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı kutluyor, bize bu toprakları vatan olarak bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimize rabbimden rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun inşallah. Ne Mutlu Türk’üm diyene…
YORUMLAR