Afyonkarahisar Anadolu’nun en önemli medeniyet merkezlerinden biridir. M.Ö 2.Binli yıllarda Anadolu’da en büyük siyasi güce sahip olan Afyonkarahisar ve çevresini egemenlikleri altına alarak uzun süre bu bölgede yaşamlarını sürdürmüşler.
Hititlerin tarih sahnesinde çekilmesi ile birlikte Frigler Afyonkarahisar ve çevresini egemenliklerine almışlar. Millî mücadele zamanında bu topraklarda en çetin çarpışmaları yaşamış olan bu kentte. O dönemin din adamları halkı bilinçlendirmek adına camilerde, meydanlarda yaptıkları konuşmalarla vatanın savulması için büyük görevler üstlenmişler.
İlimizin en eski yerleşim alanları olan konaklar civarında o yıllardan kalma birçok tarihi camiler ve iki katlı çok kullanışlı evlerin yanı sıra farklı dinlere mensup insanların ibadetlerini yerine getirebilecekleri ibadethaneleri mevcut olması bu yöre insanın birbirlerine olan bakışlarının pozitif olduğunu göstermesi bir hayli güzel.
Bugün Ulu caminin bulunduğu alanın hemen karşısında bir zamanlar Cami Kebir Medresesi ve bir dönemde müftülük binası olarak kullanılan, sonra kaderine terk edilmiş binanın şu an ki durumunun içler acısı olması son derece moral bozucu.
Bu binanın ön cephesi halen mevcut olmasına rağmen arka tarafı özellikle kaleye çıkış noktası üzerinde bulunması ve çok kötü görüntünün olması gerçekten üzücü bir durum. Karahisar kalesine yaz kış binlerce insanın bu görüntüyü görmesi tüm Afyonkarahisar halkını üzdüğünü görüyorum. Yıkık binanın etrafında geceleri insanların burayı her türlü kötülükler için kullanması mahalleliyi canından bezdirmiş durumda. Etrafında bulunan birçok konak restorasyon çalışmaları içinde iyileştirmeler yapılmasına rağmen sadece buranın yapılmamış olmasına ben anlam veremiyorum. Belki de bilmediğim haklı nedenleri de olabilir ama her şeye rağmen bir çözüm yolu olmalı vardır diye düşünüyorum.
Afyonkarahisar valiliği ve Afyonkarahisar Belediyesinin bina için bir an önce neler yapılması gerektiği konusunda çalışmalar başlatmasını istiyorum.
YORUMLAR