Müzecilikte genel bir kural olarak vitrin ya da müze teşhir salonlarında ünik eserler özel olarak aydınlatılır. Böylelikle ziyaretçilerin dikkati o esere yönlendirilmiş olur. Normal ya da gün ışığında görünmeyen birçok ayrıntı özel ışıklandırmalarla ortaya çıkar.
Bu bağlamda bizde ve Batıda müzelerin dışında kentin sembolü olmuş önemli anıtlar, tarihi yapılar, kaleler değişik ışık tonlamalarıyla aydınlatılarak daha güzel bir görünüme kavuşturulur.
Şimdi gelelim konumuza… Uzun tartışmalara neden olan Yeşilyol’daki Atatürk heykeli sonunda kaldırılıp en azından eskisinde olan hatalar kısmen de olsa düzeltilmiş bir şekilde yerine yenisi kondu. Buraya değin her şey iyi güzel de bu kez ışıklandırılması bir tuhaf olmuş. Spot lamba atın karnına vurdurulmuş.
Arkeolog alışkanlığı olarak acaba atın karnında özel figürler, işlemeler mi var ki böyle aydınlatılma yapılmış diye yakından baktım. Hayır, böyle bir şey yok. Dümdüz bir at karnı! Anladığım kadarıyla heykel konurken herhalde işçilerden biri ışığı öyle ayarladı ya da tesadüf oldu.
Bugüne değin acaba düzeltilir mi diye bekledim ama nafile. Hiçbir yetkilinin haberi ve aldırış ettiği yok anlaşılan. Ben de bir yurttaşlık görevi olarak yazıyorum.
Anlayamadığım, bu anıtla ilgili Afyonkarahisar Belediyesi’ndeki ilgili birimin amiri, memuru bu anıt bittikten sonra gece hiç mi kontrol etmediler? Ya da bir akşam karanlığında geçerlerken hiç mi görmüyorlar? Ya da Afyonkarahisar Belediyesi’ndeki onlarca birimin amir kademesindeki etkili ve yetkililerden biri bu konuyu gündeme getirmeyi düşünmedi mi? Hadi hepsinden geçtim bu anıtı yapan, emek veren sanatçı acaba yaptığım anıt gece nasıl görünüyor diye hiç mi bakmadı?
Afyonkarahisar Belediyesi’nin sayın yetkilileri, kusura bakmayın, bu iş tam bir baştan savma ve vurdumduymazlık örneği olduğu gibi bir Atatürk anıtına hiç yakışmıyor. Ya doğru düzgün bir ışıklandırma yapın ya da atın karnı gösteren ışığı kapatın.
YORUMLAR