ÇAĞIN HASTALIĞI

Dame Lesley Lawson diye yazsam çoğunuza tanıdık gelmez. Peki, Twiggy desem… Bazılarınız anımsamış olabilir.

İngiliz model, Twiggy takma adıyla tanınan oyuncu ve şarkıcı, ince yapısı ve iri gözleri, uzun kirpikleri ve kısa saçlarıyla 60’larda Londra’daki gençlik hareketinin kültürel ikonu ve önde gelen bir modeldi.

Denilenlere göre, Twiggy’nin duruşu özellikle genç kızlar arasındaki zayıflama, zayıf kalma hareketini başlattığı söylenir.

Twiggy, şu anda 75 yaşında ama 2005’ten beri Marks ve Spencer için modellik yapıyor, en son olarak Myleene Klass, Erin O’Connor, Lily Cole ve diğerleriyle birlikte televizyon reklamlarında ve yazılı basında yer alarak yeni markalaşmalarını desteklemek için model olarak ekrana çıkıyor. 1967’de, modellik kariyerinin zirvesindeyken, onu ünlü yapan görünümü gösteren Twiggy moda, sanat ve hayır kurumlarına hizmetlerinden dolayı 2019 Yeni Yıl Onur Ödülleri’nde Britanya İmparatorluğu Nişanı (DBE) aldı.

İşte bu Twiggy, Orta Çağ’da zirveye ulaşan ‘kilolu’ olma mitini yerler bir etti. Bunun bir moda ikonu olarak ortaya çıkmasının ardından zayıflamak giderek bir tutkuya dönüştü.

Günümüzde ise etkileri artık Twiggy hatırlanmadan bile devam ediyor. Özellikle bazı genç kızlar arasında yaygın olan zayıflama ve zayıf kalama anoreksiyaya neden oluyor.

Anoreksi, anoreksiya ya da anoreksiya nevroza olarak adlandırılan bu hastalık, temel olarak çarpık ve takıntılı bir kilo hastalığı anlamına geliyor.

Kilo alma korkusunun fazla olduğu bu hastalıkta, ciddi bir beslenme bozukluğu ortaya çıkabiliyor ve günümüzde özellikle ünlü isimlerde de dönem dönem bu hastalığın görüldüğü bilinmektedir.

Kilo almaktan çok korkan anoreksiya sahibi bireyler, bunu önlemek için kilo alımını durdurmak adına birçok yöntem deneyebilirler. En yaygın belirti, ciddi anlamda az beslenmedir.

En yaygını ise yemek yedikten sonra kendini kusturma, diyet haplarından yararlanmalarıdır.

Ne kadar kilo verirlerse versinler onlara hep yetersiz gelir ve kilo almaktan korkmaya devam ederek birçok yöntem uygulamaya devam ederler.

Anoreksiya kişilerin diğer organlarına da ciddi zarar verebilir.

Anoreksiyanın duygusal ve fiziksel olarak yaygın görülen belirtileri şu şekildedir:

• Aç olma durumunu reddetme
• Yemek yemekten kaçınma ve bahaneler uydurma
• Sinirli bir ruh hali
• Genelde kat kat giyinerek kamufle olma ihtiyacı
• Uykusuzluk ve halsizlik
• Sürekli tartılma
• Çiğnenen yemekleri tükürme ya da kusma
• Az sayıda besinle beslenme

Bu belirtilerin belirgin olduğu kişilerde anoreksiya başlangıcı olabildiği gibi daha ileri bir durumda da olabilir.

Sağlık, sadece vücut ağırlığıyla değil, aynı zamanda bir kişinin genel sağlık durumuyla da ilgilidir. Dolayısıyla, zayıf kalmak ya da kilolu olmak sağlık açısından her ikisi de riskler taşıyabilir, ancak her ikisi de sağlıksız olmak anlamına gelmez.

Önemli olan, her bireyin kendi vücut türüne, genetik yapısına ve yaşam tarzına uygun sağlıklı bir ağırlığı sürdürmesidir. Dengeli bir beslenme, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, herhangi bir ağırlık aralığında sağlığı destekleyebilir. Bu nedenle, sadece vücut ağırlığına değil, genel sağlık durumuna da odaklanmak önemlidir.

Unutulmamalıdır ki anoreksiya tedavisi olan bir hastalıktır. Uzmanlar, ‘Bireyin hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak tedavisi yapıldıktan sonra eski kilosuna ve sağlıklı ruh haline dönmesi sağlanabilir’ diyor.