Öyle bir yer düşünün ki, küçücük bir yerleşim alanı fakat burası dünyanın en önde gelen tarihi kalıntılarının bulunduğu yer olan Kütahya’nın Çavdarhisar beldesi. 1926 yılında başlayan kazı çalışmaları uzun bir sekteye uğramasına rağmen 1952 yılında alman arkeologlar la yeniden başlayıp 2010 yılına kadar devam etmiş ve birçok tarihi zenginlikler ortaya çıkarılmasına rağmen yer altında gün ışığına çıkarılacak daha birçok eser mevcut.
Daha önce bu bölgeyi gezen biri olarak dün yine bu güzellikleri görmek için yola koyuldum. Daha önce ki yıllarda yollar bir hayli sıkıntılı bir durumda iken şimdi bir başka güzel olmuş.40 dakikalık yolculuktan sonra Zeus tapınağın önüne geldim. Arabamı tapınağın karşısında araçlar için ayrılmış küçük bir yere park etmeye çalıştım bir hayli araç vardı. Sonra adımlarımı Zeus tapınağın içinde yer alan gişenin yanına gittim kartımı uzattım kısa bir süre içinde işlemi tamamlayıp hoş geldiniz diyerek kartımı geri verdiler. Teşekkür ettiğimi söyledim, bu bölgeyi bana anlatacak bir alan kılavuzu var mı dedim, o anda kendini tanıtan Hüseyin bey gezi boyunca eşlik edebileceğini söyledi. Kısa bir tanışmadan sonra Zeus tapınağından başlayarak ağır adımlarla gezmeye başladık. Keyifli bir anlatımı nazik kibar davranışları ile diğer kişilerinin de dikkatini çekmesi ile onları da davet ederek harika bir geziye başladık.
İlk önce Zeus tapınağından başladı tarihe uzanan yolculuğumuz. MS.1.yüzyılda İmparator Domitianus döneminde inşasına başlanılmış MS. 2. yy. imparator Hadrianus döneminde inşası tamamlanmıştır. Anadolu’nun en iyi korunmuş tapınağı dünyada ise Zeus adına yapılan tapınakların en sağlam olarak günümüze kadar gelmiş olanıdır. Tapınağın en dikkat çekici özelliklerinden birisi sütunlarıdır, her biri 9.30 m. Boyunda yekpare sütunlardır. Tapınağın alt bölümünün ise mimari olarak dünyada tam bir benzeri yoktur. Kilitleme tonozlama metoduyla inşa edilen alt bölüm orijinalinde olduğu gibi günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Tanrılara sunulan hediye ve sunakların saklandığı depo, tapınağın kehanet odası, Anadolu’nun toprak ve bereket tanrıçası Kibele’nin kült yeri olarak kullanılmıştır. 1850 yıldır ayakta kalmayı başarmış tapınak inşa edildiği günden bugüne bölgede yaşayan insanların izlerini üzerinde barındırır. Ana tanrıça Kibele Anadolu’da yeniden doğuşun bereketin tabiatın anası olarak kabul edilir.
Sevgili dostlarım yazımın ikinci bölümünü önümüzde ki hafta içerisinde devam edeceğim. Her şey gönlünüzce olması dileği mutlu kalın, sağlıklı kalın.
YORUMLAR