Hayatımızın her yerinde karşılaşabileceğimiz bir durumdan bahsetmek istiyorum. Sosyal çevremde bugüne kadar özellikle de son zamanlarda sıkça karşılaştığım ve değerli okurlarımın da bu konuyu ele alır mısın dediği; Diretmekten bahsedeceğim. İstemediğimiz şeyleri yapmak zorunda değiliz hayatımızda ki yeri ne olursa olsun kimse şunu yap diye diretmemeli. Aynı şekilde kendimiz de birine bunu yapmalısın, böyle söylemelisin diye baskı kurarak diretmememiz lazım. Çünkü isteksiz yapılan şeyler bizi olumsuz etkiler istemeden yaptıklarımız bizi mutsuz eder, bu durumda kişisel duyguları kötü etkiler. Her birey özgür düşünceye sahip olduğu gibi istediğini yapmakta da özgürdür. İnsanların ‘bunu yap, öyle olmasın, hayır bu şekilde yapacaksın’ gibi diretmeleri üstüne bir de ısrar eklenince çekilmez bir hal alıyor. Hepimiz başkaları istiyor, ısrar ediyor diye istemediğimiz şeyler ile karşı karşıya kalmışızdır. Bu durumu hiç kimse seve seve kabullenmez, zaten kabullenmemeli de. İşin içinde ısrar etmek de girince bu olmaması gereken durum bir iken ikiye katlanıyor. Başta da söyledim ya insanların hayatımızda ki yeri ne olursa olsun bizim kendi düşüncelerimiz var insanları hayvanlardan ayıran en büyük özelliği düşünebiliyor olması onun için kimsenin bunu yap demesine kulak asmamak gerekiyor. Tabi diretmek konusunu kendi diretmelerimiz için de ele almak gerekiyor. Bir önceki yazılarımda sıkça değindiğim başarmak için çabalamak uğraşmak ile bir şeyleri yapmak için diretmek konusu birbirinden farklı konular aslında. Evet istediğimiz şey için uğraşmalıyız çabalamalıyız ve hatta pes etmemeliyiz ama bu durum bizim kişisel çabamız için geçerli içimizde ki azim etme duygusunu yitirmemek, başarmak için daha fazla çalışmak kast ettiğim, diretmek olmayacağı apaçık belliyken başka insanları bunaltarak yaptırmaya, oldurmaya zorlamaktır. Charles Bukowski’nin çok güzel bir sözü var bu durum için: ‘Fazla ısrar etmemeli insan, elinden gelenin en iyisini yapıp bırakmalı.’
Kendi içimizde ki çabayı isteği söndürmemeliyiz ama oldurmak için diretmek bizi yıpratan bir durumdur. Başkalarının ‘kafasını ütülemeden’ yani demek istediğim başkalarına istediğimiz şeyi diretmeden çabalamalıyız. Hiç kimse biz istiyoruz diye istemediği şeyleri yapmak zorunda değil. Kendimiz de karım, kocam, babam, kardeşim, arkadaşım çok istiyor diye kendi istemediğimiz bir durumu gerçekleştirmek de mecbur değiliz. Her birey diretmeden, bunaltmadan kendi çabası ile uğraşmalı…
Mutlu günlerin sizlerle olması dileğiyle…
YORUMLAR