Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onat Kafkas

GİDEREK KİRLENİYORUZ

Dikkatinizi çekmiş olmalı, Japonya’daki bilim insanları yaptıkları araştırmada ilk kez bulutlarda mikro plastik parçalarına rastladı. Uzmanlara göre bu durum iklim krizini tetikleyen ve küresel ısınmayı artıran etmenlerden olabilir. Euronews’de yer alan çarpıcı haberde, şöyle deniliyor: Japon bilim insanları ülkenin en yüksek noktası Fuji Dağı ve Oyama Dağı’nda yaptıkları araştırmalarda, bulutların etrafındaki su tanecikleri içerisinde plastik ve diğer polimer maddeler buldu. Environmental Chemical Letters adlı akademik dergide yayınlanan araştırmaya göre, eldeki bulgular, plastik kirliliğinin dünyadaki çoğu ekosisteme sanılandan çok daha fazla sızdığını gösteriyor.”

Sorun, sandığımızdan çok daha büyük olabilir.

Afyon’daki baraj ve göletlere gidenler içeceklerini içip yiyeceklerini yiyip, sonra da plastik atıklarını suyun kıyısına bırakıp dönüyorlar.

Bilinçleri yok, utanmaları hiç yok.

Fakat, dünyada küresel ısınma, çevre kirliliği ve plastik atıklar sağlığımızı bildiğimizden çok daha ciddi anlamda olumsuz etkiliyor.

KİRLİLİK AÇLIK, SUSUZLUK VE SALGIN HASTALIKLARINA NEDEN OLABİLİR

Küresel ısınma, çevre kirliliği ve plastik atıklar, sağlığımızı olumsuz etkileyen ciddi çevresel sorunlardır. İşte bu sorunların sağlığımıza olan etkileri:

Hava Kirliliği: Fosil yakıtların yanması, endüstriyel faaliyetler ve taşıt trafiği gibi kaynaklar, hava kirliliğine yol açar. Bu kirlilik, solunum yolu hastalıklarına, astım, bronşit ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi solunum sistemi sorunlarına neden olabilir. Ayrıca, uzun süre maruz kalındığında kalp hastalıkları ve kanser riskini artırabilir.

İklim Değişikliği: Küresel ısınma, artan sıcaklıklar, kuraklık, sel, kasırga ve deniz seviyesi yükselmesi gibi iklim değişikliği olaylarına yol açar. Bu olaylar, gıda güvencesini tehdit edebilir, su kaynaklarını azaltabilir ve doğal afetlerin sıklaşmasına neden olabilir. Bu da açlık, susuzluk ve salgın hastalıkların artmasına katkıda bulunabilir.

Plastik Kirliliği: Plastik atıklar, okyanuslarda ve çevremizde büyük bir sorun haline gelmiştir. Denizlerdeki plastik kirliliği, deniz canlıları tarafından tüketilerek gıda zincirine girebilir ve sonunda insanlara zarar verebilir. Plastik ürünlerdeki kimyasalların bazıları, hormon sistemi ve endokrin sistem üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir ve sağlığı tehlikeye atabilir.

1950’DEN GÜNÜMÜZE 9,2 MİLYAR TON PLASTİK ÜRETİLDİ

Su Kirliliği: Endüstriyel atıklar, tarım ilaçları ve diğer kirleticiler su kaynaklarına sızabilir. Bu, içme suyu kaynaklarını kirletebilir ve suyla temas eden insanlar için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Su kirliliği, sulu yaşamın zarar görmesine ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin tehlikeye girmesine de neden olabilir.

Zoonotik Hastalıklar: İklim değişikliği ve çevre kirliliği, vektörlerin (örneğin sivrisinekler) habitatlarının değişmesine ve yayılma alanlarının artmasına yol açabilir. Bu da zoonotik hastalıkların, yani hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların yayılmasına katkıda bulunabilir.

Bu nedenlerle, küresel ısınma, çevre kirliliği ve plastik atıklarla mücadele etmek, insan sağlığını korumak için kritik bir öneme sahiptir. Sürdürülebilir çevresel uygulamaların teşvik edilmesi ve bireylerin çevresel sorumluluklarını yerine getirmesi bu sorunların azaltılmasına yardımcı olabilir.

Birleşmiş Milletler (BM),  verilerine göre 1950’den günümüze 9,2 milyar ton plastik üretildi ve bu üretim sonucunda 6,9 milyar ton plastik atık ortaya çıktı. TRT’nin aktardığına göre, yarısı tek kullanımlık olmak üzere, dünyada her yıl üretilen 400 milyon tondan fazla plastiğin yüzde 12’si yakılıyor, yüzde 10’undan daha azı geri dönüştürülebiliyor ve kalan atıklar doğaya karışırken 19 ila 23 milyon tonu denizlere, nehirlere ve göllere dökülüyor.

Araştırmalar, hükümetlerin ve şirketlerin gerekli önlemi almaları halinde, 2040 yılına gelindiğinde plastik kirliliğinin yüzde 80 oranında azaltılabileceğini, tek kullanımlık plastiklerin önüne geçilmesi halinde de 4,5 trilyon dolar tasarruf edilebileceğini gösteriyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güleda Engin ise uzun molekül zincirli polimerlerden üretilen sentetik bir malzeme olarak tanımladığı plastiğin, çok yönlü, dayanıklı, düşük maliyetli ve nispeten kolay üretilmesi nedeniyle hem üreticiler hem de tüketiciler tarafından yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekiyor.

Plastik atıkların, biyolojik olarak parçalanamadığı ve bu nedenle de tabiat için tehdit oluşturduğunu belirten Engin, “Doğal olarak parçalanma süreçleri çok uzun. Plastik atıklar uygun şekilde yönetilemediği için çevrede birikerek ekosistemlere zarar veriyor. Deniz hayvanları, özellikle parçalanmış mikroplastik dediğimiz plastik parçacıkları yiyecek zannederek bünyelerine alıyor. Bu şekilde de besin zinciri aracılığıyla bize ulaşıyor. İnsan kanında ve akciğerlerde plastik bulunduğuna dair pek çok haber mevcut.” diye konuştu.

Doğada bozulmaya başlayan plastiklerin toksik kimyasallar salarak toprağı kirlettiğine, bu durumun da bitkilerin büyümesini ve tarımsal verimliliği olumsuz etkilediğine değinen Engin, toprak kompozisyonunun değişmesiyle biyolojik çeşitliliğin ve türler arası etkileşimin de zarar görebileceğini kaydetti.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ALTERNATİF ÖNCELİKLERE YER VERİLMELİ

Engin, plastik kullanımının önüne geçilmesindeki sorumluluğun karar vericilere düştüğünü, öncelikle tek kullanımlık plastiklerin üretiminin ve tüketiminin azaltılması için karar vericilerin net hedefler koyması gerektiğini vurguladı.

Plastik üretiminin ve tüketiminin azaltılması için bireysel ve toplumsal tedbirler alınabileceğini, plastik yerine alternatif sürdürülebilir malzemelerin teşvikinin sağlanabileceğini anlatan Engin, şu ifaldere yer veriyor:

PLASTİKLERİN ZARARLARININ ANLATILMASI GEREKİYOR

“Biyolojik olarak parçalanabilen malzemelerin üretilmesi, kompostlanabilir ambalajların kullanılması, tekrar tekrar kullanılabilir ürünlerin tercih edilmesi, bu alandaki araştırmaların TÜBİTAK gibi kuruluşlar vasıtasıyla desteklenmesi, plastiklerin yerini alabilecek daha yenilikçi malzemelerin, teknolojilerin uygulamaya konması uygun olacaktır. Toplumun farkındalığının artırılması çok önemli, dolayısıyla eğitimler verilmesi, kamu spotu gibi programlarla bu plastiklerin zararlarının anlatılması gerekiyor.”  Engin, bu günün, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, ormansızlaşma, genel olarak çevre kirliliği, yenilenemeyen kaynakların tüketilmesi gibi kritik çevre sorunları hakkında kamu bilincinin artırılması için çok güzel bir fırsat olduğunu dile getirdi.

‘PLASTİK KİRLİLİĞİ SORUNUNU TEK BİR ÜLKE ÇÖZEMEZ’

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Plastik Projeleri Müdürü Tolga Yücel de plastik sorununun kutuplardan en ücra adalara, deniz yüzeyinden en derin okyanus çukuruna kadar büyüdüğüne dikkati çekiyor. Yüzcel, “Şimdiye kadar üretilen tüm plastiklerin kütlesi, tüm kara ve deniz hayvanlarının toplam kütlesinin 2 katı. Plastik, tüm doğal yaşam alanlarına nüfuz etmiş durumda ve artık Everest Dağı’nın yüksekliklerinden Mariana Çukuru’nun derinliklerine kadar her yerde bulunuyor. Bu şekilde devam ederse, 2040 yılına kadar küresel plastik üretimi 2 katına, denizlere plastik sızıntısı 3 katına çıkacak” diye konuşuyor. Besin zincirinin tepesindeki yırtıcılardan planktonlara kadar dünya üzerindeki bütün türlerin doğal ortamlarında plastik kirliliğine maruz kaldığının altını çizen Yücel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu kadar çok plastik kullanmaya devam edersek 2050’de denizlerde balıktan çok plastik olacak. Yaşam alanlarımız plastik çöplerle dolacak. Ancak bu senaryoyu değiştirmek elinizde. Alışverişinizden başlayarak en çok doğaya karışan tek kullanımlık plastik malzemeleri hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Plastik poşet, şişe, pipet ve çatal, kaşık, bıçak kullanmayı bugün bırakabilir; matara, alışveriş çantası gibi tekrar kullanılabilir alternatiflerle karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz.”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER