Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onat Kafkas

HUKUK

Şunu biliyoruz: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Konseyi’ne üye olan ülkeler arasında insan haklarının korunması ve uygulanması ile ilgili anlaşmaların denetlenmesi görevini üstlenmiş uluslararası bir mahkemedir.

Ancak…

Ülkemizden AİHM’e yapılan başvurulardan toplanan istatistikler Türkiye’de adalet sorununa işaret ediyor. Çünkü Türkiye, Hukukun Üstünlüğü endeksinde 173 ülke arasında 148. sırada; Avrupa’da ise 45 ülke içinde sondan ikinci.

***

Geniş coğrafi sınırlara ve çeşitli etnik, dini ve kültürel gruplara sahip çok uluslu bir imparatorluk olmanın getirdiği karmaşıklıklarla şekillenen Osmanlı İmparatorluğu’nun hukuk sistemi, hem Müslümanlar için İslam hukuku (şeriat), hem de gayrimüslimler için dini ve adat hukukunu (w (örf ve adet hukuku) içermekteydi.

Tüm bunlara yakından bakacak olursak, Osmanlı İmparatorluğu’nda hukuk sisteminin ana hatları:

Şeriat Hukuku: Osmanlı İmparatorluğu’nda resmi olarak kabul edilmiş olan ana hukuk kaynağı İslam hukuku veya şeriat hukuku idi. Bu hukuk, Kuran ve Hz. Muhammed’in hadislerinden türetilmişti. Şeriat hukuku, özellikle kişisel statü, miras, evlilik, boşanma gibi Müslümanların kişisel meselelerini düzenlemekteydi.

Kanunname: Osmanlı Devleti’nin çıkardığı kanunlar, “Kanunname” olarak adlandırılırdı. Bu kanunnameler, padişahlar veya divan tarafından çıkarılırdı ve devletin idaresiyle ilgili konuları düzenlerdi. Kanunnameler, şeriat hukukunu desteklemek ve tamamlamak için kullanılırdı.

Adet Hukuku: Osmanlı İmparatorluğu’nda çeşitli etnik ve dini gruplar kendi geleneksel adet hukuklarını uygulamaya devam etmişlerdir. Bu hukuk, yerel geleneklere ve alışkanlıklara dayanmaktaydı ve özellikle gayrimüslim toplulukların iç işlerini düzenlemekte önemliydi.

Örfi Hukuk: Osmanlı İmparatorluğu’nda örfi hukuk, genellikle ticaret, mülkiyet ve borçlar gibi alanları kapsardı. Bu hukuk, genellikle yerel adetler, teamüller ve alışkanlıklarla şekillenirdi.

Fatih Kanunları: Osmanlı İmparatorluğu’nun erken dönemlerinde II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed) döneminde bazı önemli kanunlar yürürlüğe konulmuştur. Fatih Kanunları, özellikle askeri ve idari alanlarda düzenlemeler getirmiş ve imparatorluğun modernleşmesine katkıda bulunmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu’nun hukuk sistemi, zamanla değişikliklere uğramış ve gelişmiştir. Ancak, İmparatorluğun son dönemlerinde çeşitli sebeplerle yaşanan çöküş ve gerileme süreci, hukuk sisteminin de zayıflamasına ve etkinliğinin azalmasına neden olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesinin ardından, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte yeni bir hukuk sistemi oluşturulmuştur.

***

Hukukun üstünlüğü ve adalet durumunu önceleyen Türkiye’de, cumhuriyetin ardından karma bir hukuk sistemi benimsenmiştir.

Geleneksel olarak Roma Hukuku ve Fransız Medeni Hukuku’nun etkisi altında olan Türk hukuk sistemi, aynı zamanda İslam hukukundan da izler taşır.

Bunu da mercek altına alalım:

Anayasa ve Yasalar: Türkiye’nin temel yasal çerçevesi, Anayasa ve yasalarla belirlenir. Ancak, bu belgeler zaman zaman tartışmalara konu olmuş ve değişikliklere uğramıştır.

Yargı Sistemi: Türkiye’nin yargı sistemi, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleriyle yönetilmesi gereken üç kollu bir yapıya sahiptir: Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi. Ancak, bu kurumların bağımsızlığı ve tarafsızlığı zaman zaman sorgulanmıştır.

İnsan Hakları: İnsan hakları Türkiye’de önemli bir konudur. Ancak, özellikle ifade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme hakkı gibi konularda sık sık tartışmalar yaşanmaktadır.

Siyasi İstikrar: Türkiye’de siyasi istikrarın sağlanması, hukukun üstünlüğü ve adaletin güvencesi açısından önemlidir. Siyasi belirsizlikler ve çatışmalar, adaletin sağlanmasını zorlaştırabilir.

Yolsuzluk ve Organize Suçlar: Türkiye’de yolsuzluk ve organize suçlarla mücadele önemli bir konudur. Bu tür suçlar adaletin ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasını zorlayabilir.

***

Ne var ki…

Gçen yıl kasım atında yayımladığı demokrasi raporunda Türkiye, Azerbaycan, Belarus ve Rusya’yı ‘demokratik olmayan’ ülkeler arasında sayan İsveç merkezli Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün (IDEA) raporuna göre Türkiye Hukukun Üstünlüğü kategorisinde 173 ülke arasında 148. sırada. İDEA’nın 2023 raporunda Avrupa’da ise Rusya’nın gerisinde olan Türkiye sadece Belarus’tan daha iyi durumda. Euronews Türkçenin haberine göre, Şubat 2024 sonu itibariyle AİHM’de bekleyen her 100 davadan 35’ini Türk vatandaşlarının yaptığı başvurular oluşturuyor. İkinci sıradaki Rusya için bu oran yüzde 16.

29 Şubat 2024 itibarıyla AİHM’de bekleyen 67 bin 300 dava var. Bunların 23 bin 550’si Türkiye aleyhine yapılan başvurular. Ardından 10 bin 750 başvuru ile Rusya geliyor. Türkiye aleyhine yapılan başvuru sayısı Rusya’ya aleyhine yapılan başvuruların iki katından fazla.

***

Bilirsiniz işte…

Adaletin simgesi elinde terazi tutan bir kadın figürüdür. Bir elinde kılıç, diğer elinde terazi tutan gözleri bağlı Themis heykelciğine hukukla ilgili herhangi bir kitabın kapağında bir hukuk bürosunda rast gelmek mümkündür.

Adalet kavramının kişileştirilmiş biçimi olan Themis, eski Yunanca’da yerleştirmek, sağlamlaştırmak, saptamak, cezalandırmak anlamına gelen bir kökten türeyen adil ve adalet anlamını taşır.

Anayasa mahkemesi ve Yargıtay arasındaki krizin, Anayasanın açık hükümlerine rağmen Yargıtayın lehine sonlandırılması şimdilik buradaki tartışmaları bitirmiş görünüyor.

***

Ancak Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün (IDEA) 2023 yılı raporundaki durumumuz hiç de iyi görünmüyor.

Adalet bakanlığı yapmış herkese ve Türkiye’yi 22 yıldır yöneten AK Parti’ye şunu sormak lazım: Türkiye’nin sadece Belarus’tan daha iyi durumda olması sizin de zorunuza gitmiyor mu?

Rapora göre, AİHM’de bekleyen her 100 başvurudan 35’i Türkiye aleyhine ve yüzdelik olarak paya bakıldığında ise açık ara farkla ilk sırada. Türkiye’nin sondan ikinci olduğu ‘hukukun üstünlüğü’ alanında Danimarka ilk sırada.

Bakalım birileri “Danimarka bizi kıskanıyor” der mi!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER