Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onat Kafkas

İSRAİL VE FİLİSTİN ÇATIŞMASI

“İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi’nden İsrail’e doğru 160 füze fırlatıldığını açıkladı.”

Bu açıklamanın yapıldığında tarihler bu yılın ağustos ayının başlarını gösteriyordu. İsrail ordusu, atılan füzelerin İslami Cihad’a ait olduğunu ve 30 hedefi vurduğunu duyurdu.

Bu haberler, sıradan bir Ortadoğu durumuna işaret ediyordu ve kimse üstünde durmadı.

Ne var ki ağustos ayındaki saldırıdan tam iki ay sonra, 7 Ekim’de Gazze Şeridi’ndeki Filistinli gruplar, birçok noktadan İsrail’e doğru yüzlerce füze fırlattı. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, ilk etapta İsrail’in Aşkelon (Askalan) kentini hedef aldı.

Çeşitli açıklamalarda Gazze’den İsrail’e 5 bin roketin fırlatıldığı duyuruldu.

Hamas militanları bu esnada Gazze’den İsrail’e geçti. Hamas’ın çok sayıda asker ve sivili rehin aldığı açıklandı. Son bilgi 250-300 arası İsrailli rehine Hamas’ın elindeydi.

Söz konusu roketlerden bazıları, İsrail ordusuna ait ‘Demir Kubbe’ hava savunma sistemlerince imha edildi. Bazıları ise yerleşim birimlerine isabet etti. Roketlerin bir kısmı hedefini vurup büyük yıkıma yol açtı.

‘Aksa Tufanı’ ismi verilen operasyonla Gazze Şeridi’nden İsrail’e sızan militanlar bazı şehirlere sızan militanlar ülkenin güneyinde güvenlik güçleriyle çatışmaya girerken, birçok İsrail askerinin esir alınarak Gazze’ye götürüldüğü belirtildi. Bölgede sivillerin öldürüldüğü de öne sürüldü.

İsrail Başbakanı Binmyamin Netanyahu “Savaştayız ve biz kazanacağız” dedi.

Netanyahu, Hamas saldırılarıyla İsrail’in ‘uzun ve zorlu’ bir savaşa girdiğini söyledi.

İsrail ordusu ‘savaş durumu’ ilan etti. Gazze’ye misilleme hava saldırıları başlatıldı.

Hamas’ın saldırılarına İsrail’in hazırlıksız yakalandığı ve istihbaratının bunu nasıl öngöremediği tartışılıyor.

İsrail toprakları ve Gazze’deki saldırılarda her iki taraftan çok sayıda kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.

Demir Kubbe nedir?

İsrail’in geliştirdiği ve 10 yıldan uzun zamandır kullandığı hava savunma sistemi olan Demir Kubbe sistemini 2011 yılında kullanmaya başladı. Bu, İsrail’in farklı menzillerdeki füze saldırılarına karşı geliştirdiği üç hava savunma sisteminden ilkini oluşturuyor.

Demir Kubbe, roket, füze ve havan toplu gibi kısa menzilli saldırılara karşı kullanılıyor.

Son duruma göre Gazze’den füze saldırılarına karşılık İsrail’in saldırılarını artırması, Hamas-İsrail savaşının genişlemesine yol açabilir. 2023’te başlayan bu çatışma sürecinde Gazze’den İsrail’e füze saldırıları gerçekleşmiş ve İsrail de Gazze’yi hedef almıştır. Ancak çatışmanın genişleyip genişlemeyeceği, taraflar arasındaki gerginlik seviyesine, uluslararası müdahalelere ve ateşkese bağlıdır. Çatışmanın sürmesi bölgedeki istikrarsızlığı artırabilir.

Uluslararası toplum, çatışmanın sona ermesi ve barışın sağlanması için çaba göstermektedir. Ancak çatışma çözümü oldukça karmaşık ve tarihsel olarak sorunlu bir konudur. İsrail ve Filistin arasındaki siyasi, toprak ve kimlik meseleleri nedeniyle bu tür çatışmaların sona ermesi uzun zaman alabilir.

Sonuç olarak, Hamas-İsrail savaşının genişleyip genişlemeyeceği, bölgedeki gelişmelere ve taraflar arasındaki ilişkilere bağlıdır ve çözüm için uluslararası çabalar devam etmektedir.

Son duruma göre Gazze’den füze saldırılarına karşılık İsrail’in saldırılarını artırması, Hamas-İsrail savaşının genişlemesine yol açabilir. 2023’te başlayan bu çatışma sürecinde Gazze’den İsrail’e füze saldırıları gerçekleşmiş ve İsrail de Gazze’yi hedef almıştır. Ancak çatışmanın genişleyip genişlemeyeceği, taraflar arasındaki gerginlik seviyesine, uluslararası müdahalelere ve ateşkese bağlıdır. Çatışmanın sürmesi bölgedeki istikrarsızlığı artırabilir.

Uluslararası toplum, çatışmanın sona ermesi ve barışın sağlanması için çaba göstermektedir. Ancak çatışma çözümü oldukça karmaşık ve tarihsel olarak sorunlu bir konudur. İsrail ve Filistin arasındaki siyasi, toprak ve kimlik meseleleri nedeniyle bu tür çatışmaların sona ermesi uzun zaman alabilir.

Sonuç olarak, Hamas-İsrail savaşının genişleyip genişlemeyeceği, bölgedeki gelişmelere ve taraflar arasındaki ilişkilere bağlıdır ve çözüm için uluslararası çabalar devam etmektedir.

İsrail, Gazze ve Filistin hakkında notlar…

İsrail-Filistin İlişkisi: İsrail ve Filistin arasındaki uzun süreli çatışma, toprak talepleri ve tarihsel anlaşmazlıkların bir sonucu olarak devam ediyor. Bu çatışma, Filistinlilerin kendi bağımsız devletlerini kurma isteği ve İsrail’in sınırları etrafındaki güvenliği koruma amacı etrafında dönüyor.

Gazze Şeridi: Gazze, Filistin toprakları içinde yer alan ve İsrail tarafından abluka altında tutulan bir bölge. Bu bölge, Gazze Şeridi olarak adlandırılır ve sık sık İsrail ile çatışmaların odağı olmuştur.

Hamas: Gazze Şeridi’nde etkili olan Filistinli örgüt Hamas, İsrail ile sık sık çatışmaktadır. Hamas, Filistin devletinin kontrolünü ele geçirmiş ve Gazze’de hükümet kurmuştur. İsrail, Hamas’ı terör örgütü olarak tanımaktadır.

İsrail-Filistin Barış Süreci: Tarihsel olarak, İsrail ve Filistin arasında barış sağlama girişimleri olmuş, ancak bu süreçler çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır. Oslo Anlaşması gibi bazı antlaşmalar barışın sağlanmasına yönelik umutlar yaratmış, ancak çatışmalar sürmüştür.

Uluslararası İlişkiler: İsrail-Filistin çatışması, uluslararası toplumun yakından izlediği bir konu olmuş ve birçok ülke bu çatışmanın çözümüne katkı sağlamaya çalışmıştır. Birçok uluslararası kuruluş ve ülke, bu sürece barış getirmek için arabuluculuk yapmıştır.

İsrail, operasyonlarını sürdürürken, dünya kara harekatının yapılıp yapılmayacağına kilitlendi. İsrailli askeri yetkililer, operasyonun hava koşulları nedeniyle kısmen (birkaç gün için) ertelendiğini söyledi. Euronews’tek habere göre, New York Times’a konuşan ve planla ilgili gizli olmayan ayrıntıları açıklayan üç üst düzey İsrailli askeri yetkili on binlerce askere Gazze’yi ele geçirme ve kentte yönetimi elinde bulunduran Hamas’ı ortadan kaldırma emri verilmiş durumda olduğunu söyledi.

Söz konusu harekatın, İsrail’in 2006 yılında Lübnan’a girmesinden bu yana en büyük kara operasyonu olması bekleniyor.

Üç üst düzey askere göre bu aynı zamanda, İsrail’in 2008’deki Gazze işgalinden bu yana kısa süreliğine de olsa bir toprak parçasını elinde tutmaya çalıştığı ilk operasyon olacak.

İsrailli askeri yetkililer, operasyonun ilk etapta hafta sonu için planlandığını, ancak pilotların ve insansız hava aracı operatörlerinin karadan girecek güçlere hava koruması sağlamasını zorlaştıracak hava koşulları nedeniyle kısmen birkaç gün ertelendiğini söyledi.

Operasyon, İsrail’i hem yer üstünde hem de altı tünellerle dolu bir bölgede aylarca sürecek kanlı bir şehir savaşına sürükleme riski taşıyor.

Gazeteye göre bu tehlikeli saldırı, iki milyonu aşkın insanın yaşadığı dar ve sıkışık toprak parçasında savaşmayı gerektirdiği için İsrail uzun süredir kaçınıyordu.

Zira olası bir kara savaşı Hamas’ın aynı zamanda İsrail’i kentte rehin alabileceği anlamına da geliyor.

İsrailli yetkililer Hamas’ın İsrailli rehineleri öldürebileceği, Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullanabileceği ve bölgeyi bubi tuzaklarıyla donatabileceği konusunda da uyarıyor.

İsrail’in Hamas’ın kalesi ve Gazze Şeridi’nin kent merkezi Gazze’yi ele geçirmesi halinde ne yapacağı ya da İsrailli yetkililerin Hamas’ın lider kadrosunun yok edileceğini söylerken tam olarak neyi kastettikleri belirsizliğini koruyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER