Yerel seçimlere gidiyoruz ve beldeden ile kadar yerel yönetimlerde iş başına gelmek isteyenlerin vaatleri havalarda uçuşacak. Ahalinin ya da doğru bir deyimle seçmenin karnı bur tür şeylere tok olsa da yine adaylara bir iki hatırlatma yapmanın kimseye bir zararı olmaz herhalde.
Önce şunu hatırlatarak başlayalım: Her yerde olduğu gibi yönetimine talip olduğunuz beldede, ilçede, şehirde erkek nüfusu kadar kadın sayısı vardır. Yani üç aşağı beş yukarı. Ama maalesef dezavantajlı bireyler de vardır. Yerleşim birimleri sağlam erkek nüfusa göre dizayn edilemez.
Yukarıda sayılan grupların da dikkate alınması lazım gelir.
Dezavantajlı grupların şehirlerin mimari tasarımından etkilenmesi oldukça önemli bir konudur. Şehirlerdeki mimari tasarım, sadece fiziksel çevre ile sınırlı değildir; aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlerle de yakından ilişkilidir. Dezavantajlı gruplara yönelik şehirlerin mimari tasarımında şunların behemehâl göz önünde tutulması lazım gelir.
Erişim ve Ulaşım: Dezavantajlı gruplar, şehir içindeki ulaşım sistemlerine erişimde zorluklar yaşayabilirler. Engelliler için engelsiz ulaşım sağlanmamışsa, bu gruplar için şehirdeki yaşamı zorlaştırabilir. Bu nedenle, dezavantajlı grupların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmış erişilebilir ulaşım sistemleri gereklidir.
Konut: Ekonomik olarak dezavantajlı olanlar, uygun fiyatlı konutlara erişimde sorun yaşayabilirler. Bu durum, şehir planlamasında ve konut politikalarında ciddi bir rol oynamaktadır. Dezavantajlı grupların ihtiyaçlarına uygun konutların tasarımı ve inşası, sosyal eşitsizliği azaltmaya yardımcı olabilir.
Kamusal Alanlar: Dezavantajlı gruplar için kamusal alanların tasarımı önemlidir. Engelsiz parklar, oyun alanları, banklar ve yürüyüş yolları gibi kamusal alanların tasarımı, tüm toplumun kullanımına uygun olmalıdır. Ayrıca, kamusal alanların güvenli ve erişilebilir olması da gereklidir.
Eğitim ve Sağlık Hizmetleri: Dezavantajlı gruplar için eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim önemlidir. Bu hizmetlerin şehir içindeki konumları ve tasarımları, bu grupların erişimini kolaylaştırmalıdır. Örneğin, engelliler için engelsiz okullar ve sağlık merkezleri inşa etmek, bu grupların ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Toplumsal Katılım: Dezavantajlı grupların şehir planlamasına ve karar alma süreçlerine katılımı teşvik edilmelidir. Bu, daha kapsayıcı ve adil bir şehir tasarımına yol açabilir.
Şehirler aynı zamanda kadınların da şehridir. Kadın dostu bir belediye, kadınların yaşam kalitesini artırmak, eşitliklerini sağlamak ve toplumsal cinsiyet perspektifini merkezine almak için çeşitli politika, hizmet ve uygulamaları benimsemelidir. İşte kadın dostu bir belediyenin nasıl olması gerektiği hakkında bazı temel prensipler:
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikaları: Belediye, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden açık ve net politikaları benimsemelidir. Bu politikalar, kadınların karar alma süreçlerine katılımını artırmayı, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını desteklemeyi ve şiddete karşı etkili önlemler almayı içermelidir.
Kadınların Katılımı: Kadınların belediye karar alma süreçlerine katılımını teşvik etmek için fırsatlar sunulmalıdır. Kadınların belediye meclislerine, komitelere ve danışma kurullarına seçilmesi veya atanması teşvik edilmelidir.
Güvenli Ulaşım ve Kamu Alanları: Belediye, kadınların güvenli bir şekilde dolaşımını sağlamak için altyapı ve güvenlik tedbirleri almalıdır. Cadde ve kamusal alanların aydınlatılması, güvenlik kameralarının kurulması gibi önlemler alınmalıdır.
Kreş ve Çocuk Bakım Hizmetleri: Belediye, kadınların iş gücüne katılımını desteklemek için kreş ve çocuk bakım hizmetlerini artırmalıdır. Bu hizmetler, kadınların iş ve aile yaşamlarını dengelemelerine yardımcı olur.
Şiddetle Mücadele: Kadına yönelik şiddeti önlemek ve şiddet mağdurlarına destek sağlamak için belediye, kriz merkezleri, sığınaklar ve şiddetle mücadele ekipleri gibi hizmetleri finanse etmelidir.
Eğitim ve Bilinçlendirme: Toplumun toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlenmesini sağlamak için kampanyalar ve eğitim programları düzenlemelidir.
İstihdam Fırsatları: Kadınların istihdam edilebilirliklerini artırmak için eğitim ve meslek edindirme programları sunmalıdır. Ayrıca, kadın girişimcileri desteklemek için teşvikler ve kaynaklar sağlanmalıdır.
Sağlık Hizmetleri: Kadınların cinsel ve üreme sağlığına erişimlerini kolaylaştırmak için sağlık hizmetleri sunulmalıdır. Bu, ücretsiz veya düşük maliyetli doğum kontrol yöntemleri, hamilelik takibi ve doğum hizmetleri gibi hizmetleri içerebilir.
Engelli Kadınlar ve Göçmen Kadınlar: Özellikle dezavantajlı gruplar arasında yer alan engelli kadınlar ve göçmen kadınlar için özel destekler ve hizmetler sunulmalıdır.
Veri Toplama ve Değerlendirme: Belediye, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili verileri düzenli olarak toplamalı ve değerlendirmelidir. Bu veriler, politika ve programların etkililiğini ölçmek için kullanılmalıdır.
Sonuç olarak, dezavantajlı grupların şehirlerin mimari tasarımına etkisi büyük önem taşır. Daha kapsayıcı ve adil bir şehir tasarımı, toplumun her kesimine fayda sağlayabilir ve sosyal eşitsizliği azaltabilir. Bu nedenle, şehir planlamacıları, tasarımcılar ve karar vericiler, dezavantajlı grupların ihtiyaçlarını dikkate alarak şehirlerin geleceğini şekillendirmelidirler.
Kadın dostu bir belediye, kadınların yaşam kalitesini artırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için bu ve benzeri politika ve hizmetleri benimsemeli ve uygulamalıdır. Ayrıca, toplumun genel olarak cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlenmesini teşvik etmelidir.
YORUMLAR